1.Bölüm (Sürgün)

1.9K 211 77
                                    

"Bunu bana yapamazsınız! Ben hiçbir şey yapmadım!" diye bağırıyordu, genç prenses. Sesini duyurmak için çığlık atsada kimsenin umrunda değildi sanki.

"Lütfen zorluk çıkarmayın, Prenses. Heartfilia. Hakkınızdaki karar kesindir"

Görevlilerin ona yaptığı bu muameleye, "Hangi kanıtla? Hangi hakla! Size hiçbir suçum olmadığını söylüyorum, bu durumda araştırmanız gerekmez mi?" diyerek karşı çıkmaya çalıştığında bile kimseden ses seda çıkmamıştı.

"Sürgün, demek? Peki, öyle olsun... Eminim bu lanet olası cehennemde kalmaktan çok daha iyidir. Sizin gibi yalancı, iki yüzlü ve içten pazarlıklı insanların arasında kirleneceğime, tek başıma bir köşede çürürüm daha iyi!"

Genç Prenses, onu götürmek için bekleyen muhafızların önüne geçtiğinde, onların hareket etmediğini gördü, hafif sinirli bir ses tonuyla "Neyi bekliyorsunuz? Sürgün edildiğim yere de mi, kendim gideyim?" çıkışını yaptığında, telaşla ona eşlik etmeye başladılar.

Prenses kapıdan çıkmadan önce son anda arkasını dönüp "Prense, yaptığı bu hatayı asla affetmeyeceğimi söylerseniz, sevinirim. Ne de olsa, herkesin bir son söz söyleme hakkı var, öyle değil mi?" dedikten sonra zihinsel çöküşünü unutmaya çalışıp, saraydan gülümseyerek çıkmaya çalıştı.

Bu esnada, ev hapsi için gerekli şeyler hazırlanmaya çalışılıyordu, mesela bir gözcü.

"Senin yapmanı istiyorum."

"Ben mi? Hadi ama, Gray. O kadar insan içinde neden ben?"

"Neden mi sen? Neden mi sen?! Bir de soruyor musun? Buraya geldiğinden beri sürekli karışıklık çıkarıp duruyorsun, iyice göze batmaya başladın, yakında seni görevden alıp hapse atmasalar iyi!"

"Ne yani, kaçıp saklanacak mıyım bende?"

"Hayır, aptal. Bir süre gözden uzak olmanın iyi olacağını düşünüyorum. Hem bir kıza göz kulak olmak ne kadar zor olabilir ki? Kafan rahat eder, buradaki insanları sevmediğini biliyorum."

"Ben prensesleri de sevmem ki."

"Onunla iletişim kurmana bile gerek yok, sadece ordan kaçmaya çalışmadığından emin ol yeter."

Natsu gözlerini devirdi "Aah, bu tam bir çin işkencesi, eğlence bunun neresinde? Bu çok sıkıcı bir görev, ben yokum!" diye isyan etti.

Gray bu sefer daha ciddi bir edayla arkadaşının omzuna kolunu attı ve kulağına eğilerek "Sana söylemek istemiyordum ama bana başka çare bırakmadın, şu lanet olası prens bozuntusu kendine özel koruma arıyormuş ve bil bakalım listenin üst sıralarında kim var?" sırrını verdiğinde, Natsu yüzünü ekşitterek şaşkınlıkla geri çekildi.

"Yok artık. Lanet olası güçlü kollarım. Sıkıcı mı demiştim? Sıkıcı iyidir, ben prenses koruma programını seçiyorum."

"Bende öyle tahmin etmiştim."

Gray, teklifini kabul ettirebilmenin mutluluğuyla gülümserken, Natsu umursamazca omuz silkti.

"O zaman eşyalarımı alayım, sen prosedür işini halledersin heralde. Eğer önemli bir şeyler öğrenirsen, bana yaz, sonuçta sen her türlü gizli bilgiye hakim bir pisliksin."

"Kapa çeneni de işine bak, Dragneel. Gerisini ben hallederim."

Natsu anlaşmanın ayarlanması üzerine eşyalarını toplamaya başladı. Tabii ki o şımarık prensin yanında dolanmak yerine güzel bir prensesi gözlemlemeyi seçecekti. Gerçi prenses güzel mi bilmiyordu ama fark etmezdi.

Gözden Düşmüş  (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now