DÜZENLENDİ✔
ilk tanıtım videomuz, amatör olduğumdan kusura bakmayın artık,anca bu kadar.Yorumlarını bekliyorumm.
*Dünya sizi yoruyor mu? O halde Allah'a koşun...
Yaşamak bir sanattır.Gönül fırçalarını dikkatli ve hassasiyete kullanmadığın her hayat resmi karmaşık bir hal alacaktır.
Elindeki malzemeyle,tabloya güzel bir resim çizemeyeler,hep malzemenin tamamlanmasını beklemekle, tablonun başında rehin kalır.Ve hayat akan su gibidir,bir türlü tutamazsın, Tutmaya uğraşmak gayri aklidir,aklı olan ondan gereği gibi faydalanabilmektir.Su aşağı doğru akar...
Küçüğe şefkat,büyüğe hürmet,toplumda adalet,düşküne merhamet,yaraya merhem elzemdir.Ve ilahi mesaja kulak ver "Dünya hayatı sizi aldatmasın.Bütün güzeliklerle ve iyiliklerle Allah'a koşunuz."
İnsanoğlu unutmak istediği şeyleri kolaylıkla hafızasının en derinliklerine gömebilir.Aslında bunu bilinçli olarak yapmayız sadece taşımaktan korktuğumuz ve bizi yoran hatıraların bizden gitmesini isteriz ama yerine neyi feda ettiğimizi bilmeden.
Bende öyle yapmıştım,çocuk yaşımda sırf kimseler öğrenmesin diye bu koca yükü tek başıma taşımıştım ama şimdi,tekrar gün yüzüne çıkmıştı. Küçük Yusuf'u hatırlamaya çalışmasaydım belki de zihnimin derinliklerinde hayatımı mahveden ve çocukluğumu benden çalan bu sırrı hatırlamayacaktım.
Küçükken koşup oynadığım o renkli bahçenin topraklarına gömülmüş koca sır bugün yine ortaya çıkmıştı. Hadi çocukluk diyip unutmuştum, şimdi bu sırrı tekrar hatırlamışken ne yapacaktım.Elimde ki fotoğrafı yatağımın üzerine bırakırken pişmandım.
O gün Derin hanımın evine gittiğime pişmandım,Yusuf ile tanıştığıma pişmandım,teyzemi dinleyip anılarımı zorladığıma pişmandım.En kötüsü ise aile albümünü karıştırdığıma ve puslu anılarımı hatırlamaya çalıştığıma pişmandım.
Yatağımdan ağır hareketler ile kalkıp odamdaki camı açtım.İçeri giren akşam ayazı ile üşüyor olsam bile içeriye girmedim.Keşkelere çağre olsaydı şuan bu halde olmazdım. Belki de pişman olduğum her şey kaderimdi.
Bundan sonra ne olacağını bilmiyorum ama içimden bir ses açığa çıkan bu sırrın gizli kalmayacağını söylüyordu.Beni derin düşüncelerimden ayıran telefonumun cılız sesi oldu.Açtığım camı kapatıp yatağıma doğru ilerledim fotoğraf selinin arasından telefonumu bulunca hemen açtım.
"Selamun aleyküm yosun."
"Aleykümselam Aslı."
"Hiç uzatmadan konuya giriyorum yosun,yarın düğün günü.Son hazırlıkları yapmak için orada olmalıyız çok geçe kalma."
"Tamam gitmeden beni de alın."
Aslı ile vedalaşarak telefonu kapattıktan sonra içime bir sıkıntı çöreklendi.Bunun sebebi Yusuf'u görecek olmam mı yoksa ailesini görecek olmam mı bende bilmiyordum.Bunu en başından bilmem gerekirdi,kendine hakim olan bir insan değildim eminim ki Vehbi Şadoğlu'nu görünce kendime hakim olamayacaktım.
Bilmiyorum belki de tüm bunlar benim kuruntumdu.Hem üzerinden yıllar geçmişti belkide Yusuf'un amcası olacak o adam çoktan buralardan gitmiş veya hakkın rahmetine kavuşmuştu.Bunu bilemezdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LAVİNİA (ölüm çiçeği)
SpiritualHayat hiç bir zaman adil olmamıştı. Bazı insanlar vardı, kendi yağında kavrulan elinde ki ile yetinebilen. Bazı insanlar vardı elindekinin değerini bilmeyen hep daha fazlasını isteyen. İşte Korel ve Yusuf'un hikayesi böyle başladı. Elindekilerle yet...