Kremalı avuçlar...

13K 1K 1K
                                    

Kaç gün oldu yahu?

Beni seviyor musunuz, ben sizi çok fazla seviyorum da💜?

Peki ya beni bekler misiniz?

Çünkü 2 Haziran'a kadar offline olacağım...

Beni beklersiniz...

Değil mi?

"Ne!? Aşık olduğun omega, evimize mi gelecek!?" Salonun ortasında turlarken, sinirle sormuştum.

Derince soluyarak başını tavana dikmiş ve mırıldanmıştı. "Ah, Tanrım. Sen beni mi sınıyorsun?" Gözlerini gözlerime tekrar dikerken söylendi. "Birincisi, ona aşık değilim. İkincisi, o ve eşi gelecek. Üçüncüsü, sana bunu dördüncü söylemişim, neden aynı tepkiyi verip duruyorsun Taehyung?"

Konuşurken önüme kadar yürüyüp, tam dibimde durmuştu.

"Geldiklerinde, aşık olma konusu hakkında konuşacağız güzelim."Elini, çeneme koyup söyledi. "Yani, bana bağırıp durma. Anlaştık mı?" Burnumun ucuna bir öpücük bıraktı gülümseyerek.

"A-Anlaştık." Hızlanan kalbimi duymamasını umarak fısıldadım.

Ama, duymuştu.

Elinin tekini kalbimin üzerine koyup, büyük bir gülümsemeyle baktı.

Jungkook gözlerinde ilk defa gördüğüm bir ışıltıyla, bana baktı.

Ben ise, hızla çarpan kalbimi duyduğu için, kızarmıştım bile.

"Aman Tanrım, çok tatlısın Taehyung!" Ben daha da kızarırken, dudaklarıma yaklaşıp minik bir öpücük bırakıp geri çekilmişti.

Tamamen masum bir öpücük bırakmıştı.

Ben, devam ettirmeden önce masum bir öpücük bırakmıştı tabii.

Kollarımı ensesine sarıp kendime çekmiştim, ne kadar utansam da.

Dudaklarında kendi hanedanlığımı kurmaya çalışırken, kollarını belimde hissettim, beni iyice kendine çekerken dudakları hafifçe gerilidi, gülümsüyordu.

Ne ara bu duruma geldiğimizi bilmiyordum ama, onu seviyordum, ondan çok fazla etkileniyordum, ve Jungkook bunu biliyordu.

Ben ise, ona güveniyordum. Neden, nasıl bilmiyorum ama, çok fazla güveniyordum, bana anlattıklarına güveniyordum. O, beni bana anlatırken, dolan gözlerine, kızaran yanaklarına sığınmıştım güvenmek için.

Onu, seviyordum. Onu, anlatamayacak veyahut, bir şekilde betimleyemeyecek kadar seviyordum.

Beni sevdiğine inanıyordum. Bana bakarken büyüyen göz bebeklerine, sanki beni kırılacakmışım gibi tutan bedenine inanıyordum. Ona inanmak için, dudaklarıma kurduğu hanedanlığa sığınıyordum. Boynundan aşağıya indirdiğim elimin altındaki, hızla atan kalbine sığınıyordum.

Dudaklarımızı birbirinden ayırdığında, ne olduğunu sorarcasına baktım.

"Jennie geldi, bir şey olduğu yok güzelim." Burnuma bir öpücük bırakıp kapıya yöneldi.

Maskesini takmamıştı?

"Jungkook, maskeni takmayacak mısın?" Arkasından mırıldandım.

"Sen bana ismimle mi hitap ettin, Taehyung?" Büyüttüğü gözleriyle bana döndü. "Ah, bu tarihi not almalıyım." Kızaran yüzüme bakarak, minik bir kahkaha attı.

 unique, taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin