-13-

1.4K 121 68
                                    

Sonunda yayınlayabildim. Yavaş yavaş finale yaklaşıyoruz. Yorum atmayı unutmayın, hepinizi seviyorum. İyi okumalar ❤❤

*********

"Tony, Steve kendine gelmeye başlıyor. Daha fazla uyutamıyoruz, bünyesi izin vermiyor."

Bruce'un acil uyarısı Tony'nin uykusunu bölmüştü. Yataktan nasıl kalktığını bilmiyordu, üstüne geçirdiği eski tişörtü ve dağınık saçları eşliğinde laboratuvara girdi.  Yalnız değildi çünkü herkes sırayla dizilmiş cam fanusun içinde uyanmakta olan Steve'i izliyordu. 

Tasha her ihtimale karşı Peter'ı arkasında tutarak mırıldandı. "Uyanınca ne yapacağını bilmiyoruz. Biraz uzak durun."

"Bize saldıracağını mı düşünüyorsun Tasha?" dedi Clint, düşünceliydi. 

"Bileğinde ki kelepçeler onu tutmaz mı?"

"Serumun sınırlarını bilmiyoruz." dedi Tony araya girerek. Bir yandan ise  gözlüğünü takmış Bruce'un yansıttığı değerleri okuyordu. Şu an her şey normal gözükse bile Tony'nin içine sinmeyen bir şeyler vardı. 

Bruce, Steve'in bulunduğu cam fanusun güvenliğini artırırken mırıldandı. "Uyanmak üzere Tony. Geri çekilelim."

Tony kaşlarını çatarak arkadaşlarına baktı. Steve vahşi bir hayvan veya acımasız bir Hydra ajanı değildi. Ne olursa olsun o hala Steve'di. Cam fanusa ilerledi, arkadan Peter ve Tasha'nın uyarı dolu sesini duyabiliyordu ama kimin umurundaydı ki? 

"Stark buraya gelmelisin."

Omuz silkerek ilerlemeye devam etti. Camın önüne geldiğinde duraksadı, göz kapakları titreşen Steve'in yüzh hizasına elini koydu. Camın diğer tarafında olması Tony'nin duygularını değiştirmiyordu, kalbi hala aşkla atıyordu ve özlem vücudunu atomik parçalara ayıracak gibiydi. "O yabancı değil." 

Natasha söz dinlemeye arkadaşına ters bir bakış attı.Kollarını göğsünde bağlayıp bunun hesabını daha sonra sormak için kendine söz verdi.

"O sana zarar verebilir. Biliyorsun değil mi?" dedi genç kadın ardından ikna etmesi için Bucky ve Peter'a baktı. 

Peter karışmamayı tercih edip sustu zaten babası gibi düşünüyordu Steve Rogers adi bir hain değildi, hayatının aşkına zarar veremezdi. Bucky ise Tony'nin dinlemeyeceğini biliyordu,bunu bilmek için esmer adamı tanımaya gerek yoktu. "Bırakın kendi bildiğini okusun."

Konuşmada kulağı olan Tony bağırdı. "Zaten öyle yapacağım!" 

Arkasına dönüp Peter'a göz kırptıktan sonra tekrar uyanmak üzere olan Steve'e döndü.

Elini camın üzerinde gezdirdi. Çok özlemişti, çok çok özlemişti.  Tamam ilk başlarda nefret etmişti,  hain olduğunu öğrenmesiyle tüm güzel ve sevgi dolu duyguları gömmeye çalışmıştı. Unuttuğunu sanmıştı ya da öyle hissetmek istemişti. Şu an ise kesin bildiği tek bir şey vardı.

Tony Stark, Steve Rogers'a karşı konulamaz bir şekilde aşık olmuştu.

İster Hydra ajanı olsun, ister başkasını sevsin -buacıtmıştı-. Steve Rogers vazgeçilemez bir insandı. Gözlerini sevdiği adamın yüzünde gezdirdi. Her bir detayında uzun süre takılı kaldı. Keskin yüz hattı, çenesinde çıkmaya başlayan sakallar, göz kapaklarının titreşimi.. Tony izlemeye doyamıyordu.

Tony, Steve buzdan ilk çıkarıldığında onu izlemişti, intikamcılara katıldığında, hastayken, şakalaşırken ve Tony'e sımsıkı sarılmış uyurken. Tony en başından beri bu adama aşıktı. "Lütfen diğerlerini yanılt. Lütfen."

Falsch /Stony/Où les histoires vivent. Découvrez maintenant