Falsch /Stony/

Final

Yorum ve beğeni atmayı unutmayın, iyi okumalar. 

-------------------------------

Parlak mavi gözler yemek masasının kenarına dizilmiş arkadaşlarını süzerken Tony gergince iç çekti. Çatalını ve bıçağını tabağın ortasına bırakıp arkadaşlarını süzmeyi bitirmiş olan Steve'e baktı. Onun yabancılık sezdiğini biliyordu, eskisi gibi hissetmesi için elinden geleni yapsa da Steve durgundu.

Steve değişmişti.

Hydra'nın elinde kukla olmak Steve için lanet bir deneyim olmuştu. Tony sevgilisine destek için masanın altında ki elini parmaklarının arasına alıp sıktı ve dudaklarını oynatarak konuştu. "Her şey güzel olacak."

Steve ise sadece kuru bir gülümsemeyle karşılık vermişti, Tony'nin elini sıkıp gözlerini neşeli neşeli yemeğini yiyen Peter'a çevirdi. "Evden kaçta çıkacaksın?"

"Kahvaltı sonrası hemen hazırlanacağım." dedi Peter babasının yüzüne özlemle bakarken, okul başlarken babası haindi ve okul bitmek üzereyken babasının hain olmadığı ortaya çıkmıştı. Hayatı karmakarışıktı ama en azından babası hain değildi. "Mezun olduğuma inanamıyorum."  

Steve oğluna bir bakış attı, heyecanına gülümseyip hala yüzüne bakmakta olan çocuğa göz kırptı. "Büyüyorsun evlat."  

"Yarın balo kralı seçilme olasılığın var mı?" Tasha'nın sorusuyla Peter çikolata kahvesi gözlerini kızıl kadına çevirdi. "Adayların arasındayım ama seçileceğimi düşünmüyorum."

"Nedenmiş o?" dedi Tony araya girerek, Peter'ın öz güvensizliğini gördükçe kızıyordu çünkü o elinden her iş gelen mükemmel bir gençti. Ayrıca yaklaşık 7-8 seneden beri yanında büyüyordu, kendine güvenmeliydi. 

"Bilmem..."

"Kendine güvenmelisin evlat, her şeye şüpheyle ve belirsiz yaklaşırsan hayatın zor olur. Kararlı olup kendine güvenmeni beklerdim."

Peter babasına gülümsedi, tabağı çoktan bitmişti. Ağzını silip masadan kalkarken mırıldandı. "Pekala, o zaman akşama sana taç getireceğim."

Tony keyifle gülümserken Steve eşine ve oğluna uzun uzun baktı. "Onu şartlama Tony."

Esmer adam elini görmezden gelerek gözlerini odasına yönelen Peter'dan ayırmadan mırıldandı. "Ben oğluma güveniyorum Steve."

Bucky minik aile tablosunu izlemeden yemek yerken içinde ki huzursuz hisle ayağa kalktı, Tasha ve Clint'e "ben tamamım" işareti yapıp tek kelime söylemeden masadan kalktığında Clint gergince mırıldandı. "Bu iş gittikçe garipleşiyor."

--------------------------

"Ona güvenmiyorum Tony."

"Hepinizin ne düşündüğünü biliyorum Nat."

Natasha sürekli uyarmanın verdiği bıkkınlıkla kaşlarını çattı ve birkaç adım geriledi. Onca uyarıya rağmen tepki vermeyen adama başka ne yapabilirdi ki? Tony Stark çocuk veya aptal değildi. Zorla yakasından tutup "Steve'i neden serbest bıraktın?" diye hesap sormak istiyordu hatta akıllanana kadar tekme tokat dalmak istiyordu.

Bunu ne kadar yapmak istese bile... Tony'e acıyordu. 

"Seni onunla yalnız bırakmaya içim elvermiyor. En azından bugünlük bizimle gelmelisin, Steve'e biraz daha güvenene ka-"

Tony yapmakta olduğu işi bırakıp endişeli arkadaşına güven dolu bir gülümseme verdi. "Tatlım endişelenmene gerek yok, yalnız kalmamız bana zarar vermez. Zarar vermek isteseydi ben ellerinde tutsakken yapardı ayrıca bu şüphelerini Peter'a çaktırma, mezuniyet balosunun iyi geçmesini istiyorum."