Uçak Mardin'e indiğinde havaalanından karşılamaya iki araba gelmişti
"Hoş gelmişsiniz Ömer ağam hayırlı olsun düğünümüz varmış"
"Sağ olasın, sen hanımları gidecekleri yerlere götürürsün"
"Emriniz olur ağam"
"Gerek yok baba ben annemleri götürürüm"
"Peki oğul sen bilirsin o zaman ben eve geçeyim" Ömer ağa bir arabayla konağa doğru geçerken Alparslan da arabasının şoför koltuğuna oturmuştu. Leyla hanım la Feyza arkaya oturacakken Fatma Hanım Feyza'yı durdurdu
"Sen öne geç gelin kızım" Feyza kayınvalidesinin uyarısıyla öne geçmiş kemerini bağlamıştı arabada sadece Fatma hanımla leyla hanım konuşuyordu
"Dünürüm önce gelinliğe bakalım isterseniz gelin kızımın alınacaklarını alırız olur mu?"
"Olur dünür sen nasıl dersen"
"Tamam o zaman Alparslan sen bizi gelinlikçiye bırak oğlum" Alparslan gelinlikçinin önünde durdu ve hanımlar arabadan inip dükkana girdiler
"Buyurun Hanım ağam hoş geldiniz, hayırlı olsun düğünümüz varmış"
"Sağ olun, gelin kızıma gelinlik ve kına kıyafeti bakacağız"
"Hemen yardımcı olalım nasıl bir şey istiyorsunuz gelin ağam" Feyza herkesin el pençe etraflarında dolanmalarını ve gelin ağam demelerini yadırgamıştı
"Ben normal bir gelinlik istiyorum işte"
"Normal bir gelinlik olur mu gelin ağam size en özel gelinliklerimizi çıkarsınlar onları bir deneyin"
"Tabi canım benim güzel gelinime en güzel gelinliği alacağım" Fatma hanım Feyza'yı övünce Feyza utanmış yanakları kızarmıştı. Çalışanların getirdiği gelinlikleri denerken hepsinin de çok güzel olduğunu düşünüyordu.
"Bu da en sonuncusu ve en özeli bu zamana kadar bu gelinliğin sahibi olacak kadar güzel bir gelin gelmemişti kimseler görmedi bu gelinliği" çalışan kadın elindeki gelinliği gösterdiğinde Feyza çok beğenmişti. Hemen kabine girip gelinliği giydi kabinden çıktığında ona yardımcı olan çalışan kızlar beğenilerini dile getirirken perdeyi açtılar ve Feyza içeriye doğru yürüdü
"Benim güzeller güzeli kızım melek gibi olmuşsun" leyla hanım elleriyle gözyaşlarını silerken kızını gelinlikler içerisinde görmenin sevincini yaşıyordu
"Maşallah benim gelinime, kızım sende beğendiysen bu olsun içlerinde en güzel bu oldu"
Alparslan saatlerdir dükkanın önünde beklemekten sıkılmış ve arabadan inip dükkana girmişti ama kapıda Feyza'yı görmesiyle bir adım daha atamamıştı. Tam bir melek gibiydi üzerindeki gelinlik sanki onun için dikilmişti.
"Alparslan oğlum senin ne işin var burada" Fatma Hanım oğlunun yanına gelmişti
"Bunca saat çıkamayınca bende gireyim dedim" Alparslan hala Feyza'ya bakıyordu
"Tamam tamam sen çık bizde geliyoruz" Fatma Hanım Alparslan'ı gönderdikten sonra Feyza üzerini değiştirmişti Fatma hanım ödemeyi yaptıktan sonra yeniden arabaya bindiler.
"Oğlum biz gelinime kıyafet alalım sende damatlığını al"
"Olur anne" Alparslan annesinin istediği yerde onları bıraktıktan sonra damatlığını diktirmek için terzisine gitmişti
"Gel güzel kızım sana iç çamaşırı da alalım" Feyza kızaran yüzüyle önce annesine baktı
"Benim var gerek yok"
"Olur mu öyle hiç seni yeni gelinsin çeşit çeşit geceliğin iç çamaşırın olacak, söyletme beni şimdi" Fatma Hanım Feyza'nın utandığındı görünce hoşuna gitmişti ne kadar masum hanım bir kız diye düşündü
Akşama doğru hanımların alacakları bittiğinde Alparslan'ı aramışlardı, arabanın bagajı Feyza'nın her çeşit ihtiyacıyla dolmuştu. Konağın önüne geldiklerinde hemen Alparslan'ın kapısını açtılar ardından da diğer kapıları
"Hoş gelmişsiniz ağam" çalışanlar arabadaki eşyaları alırlarken Fatma Hanım dünürü ve gelinine eşlik ediyordu. Feyza ve leyla hanım ise gördükleri taştan konağı beğeniyle süzüyorlardı
"Hanım ağam bu eşyaları nereye gidecek"
"Gelinimin odasına çıkartın" eşyaları birkaç çalışan kız yukarıya odaya çıkartırlarken Fatma Hanım konağı gezdirdi Feyza'yı çalışanlarla tanıştırdı.
"Hanım ağam sofra hazırdır"
"Tamam Nurgül" herkes sofraya toplandığında masanın başında Ömer ağa sağında Fatma Hanım onun yanında leyla Hanım, Ömer ağanın solunda Alparslan onun yanında Feyza vardı. Yemeklerini yedikten çalışanlar sofrayı toplamışlardı
"Alparslan oğlum büyük misafir odasını size oda yapalım diye düşündüm sen ne dersin"
"Olur anne sen nasıl münasip görürsen"
"Tamam oğlum ben odayı baştan aşağı temizletir hazırlatırım" feyza utancından başını önüne eğmiş elleriyle oynuyordu
"Dünürüm bize müsaade ederseniz odalarımıza çıkalım"
"Tabi dünürüm yol yorgunusunuz yatın dinlenin, ben size odalarınızı göstereyim" hanımlar masadan kalkarken Alparslan da düşüncelerini dile getirdi
"Baba düğünden sonra İstanbul'a gidelim diyorum hem benim birkaç ay şirkette bulunmam gerek hem de Feyza sınavlarına girsin okulunu bitirsin"
"Olur oğul siz nasıl isterseniz ama oradaki işiniz bittikten sonra seni buradaki işlerin başında görmek isterim"
"Sen nasıl istersen babam, bende odama çıkayım"
"Oğul gelinimden kimliğini alda çocuklar nikah işini halletsinler"
"Peki baba" Alparslan yukarıya çıkıp Feyza'nın kaldığı odanın kapısını çaldı, Feyza tedirgince kapıyı açtı
"Efendim"
"Nikah için kimliğini vermen gerek"
"Tamam getiriyim" Feyza hemen içeri gidip cüzdanından kimliğini aldı ve Alparslan'a verdi, Alparslan bir şey demeden kendi odasına geçti. Duş alıp yatağına uzandı kollarını başının altına koyup gözlerini kapattı, gözlerinin önüne Feyza'nın gelinlik içerisindeki halini gördü. Müstakbel karısı çok güzeldi ve onunla ne yapacağını bilmiyordu acaba okula devam etmesine izin vermese miydim diye düşündü ama sonra kendisine yalvaran gözlerle bakan Feyza geldi aklına ardından da gözlerini yumdu ve uykuya bıraktı kendisini.
Feyza önce duşa girmiş ardından da bugün alınanları dolabına yerleştirmiş sonrasında ise derin bir uyku çekmek için yatağa uzanmıştı
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SÖZ AŞKI
Teen FictionYıllar önce verilen bir söz iki gencin hayatlarını nasıl değiştirir? 08.06.2018 14.04.2021