Bölüm 43

50.6K 1.8K 192
                                    

Kaldığımız yerden devam...

Akşam yemek yedikten sonra herkes odasına gidip hazırlanmış ve ardından iki araba ile yola çıkmışlardı; Ali Ömer ağa ve Fatma hanım ile önden gitmişler köyden Hacer yadeyi de alacaklardı

"ee heyecan var mı damat" Dilan yanında kucağında çiçek ve çikolata tutan ikizine baktı

"Dilan rica ediyorum bugün akşam benimle uğraşma"

"aman da aman taze damat pek bir heyecanlı abi şuna bir iki tüyo ver de rahatlasın"

"bende bilmiyorum ki ne denir"

"nasıl ya siz yengem ile böyle şeyler yaşamadınız mı?" Feyza burukça gülümsedi

"yok Dilan ben kendimi bir anda Mardin de evlenirken buldum bizim süreçler biraz farklı ilerledi"

"hadi ya bilmiyordum yenge neyse bir ara anlatırsın değil mi merak ettim şimdi"

"nesini merak ediyorsun kızım evlendik işte bak" Alparslan Feyza'nın elini tutup hafifçe yukarıya kaldırdı

"anlatırım tabi ki"

"abim tuzlu kahve içmediyse yarene söyleyin bende içmem yapmasın"

"saçmalama Baran kuzu gibi içeceksin"

"aslında tuzlu kahve sizin düşündüğünüz gibi bir anlamda değil ama işte eski gelenekler şimdi ye farklı yansıtılmış"

"nasıl ya aslında olan neymiş peki yenge"

"eskiden bu işler örücü usulü olduğu için kız isteyip istemediğini kahve ile belli edermiş; eğer damadı beğendiyse bu evliliği istiyorsa şekerli bir kahve yaparmış ama yok beğenmediyse istemiyorsa da oğlan istemediğini anlasın ve ailesi ile geri gitsinler diye tuzlu bir kahve yaparmış"

"bak ben bunu bilmiyordum yenge sen nereden biliyorsun yoksa öyle bir şey başına geldi mi" Alparslan Dilan'ın sözleri ile arabayı durdurup hızla Feyza'ya döndü

"oldu mu öyle bir şey"

"hayır tabi ki olmadı Alparslan sadece mahallede kadınlar anlatırken duymuştum"

"iyi tamam" Alparslan yeniden yola devam ederken Dilan ile Baran abilerinin bu haline gülmemek için kendilerini zor tutuyorlardı ki önce Baran ardından da Dilan kahkahalarını serbest bıraktı

"inanmıyorum abi sen resmen yengemi kıskandın" Baran gülmekten zor konuşuyordu

"Baran Dilan kesin gülmeyi"

"inanmıyorum abimin bir gün birini böylesine kıskanacağını hiç düşünmezdim vay be" Dilan da Baran'a destek olurken Alparslan arabayı ani bir frenle durdurdu ve arkaya döndü

"eğer ağzınızdan tek bir kelime daha çıkar gülmeye devam ederseniz dönüş yolunu yürümek zorunda kalırsınız, inin şimdi" Alparslan'ın kızgın ve bir o kadar da keskin sözleri ile Dilan ve Baran hemen susmuş ve arabadan kaçarcasına inmişlerdi

"bu kadar bağırmak zorunda değildin Alparslan"

"Feyza lütfen sende üzerime gelme"

"beni kıskanıyor olman seni bu kadar mı rahatsız ediyor Alparslan? Eğer bu kadar rahatsızsan kıskanma" Feyza arabadan inip kapıyı çarparcasına kapattı Dilan ile Baran yerlerinde sıçrarken Feyza'nın öfkeli haline baka kaldılar arabadan ineli bir dakika bile olmamıştı

"yenge iyi misin bir şey mi oldu?"

"iyiyim Dilan yok bir şey" yanlarında duran arabadan Ömer ağa Fatma hanım ve Hacer yade inmişler onlar önde Feyza Dilan ve Baran arkalarında eve girdiler

SÖZ AŞKIWhere stories live. Discover now