[3] ❝ aksi takdirde seni öldürürüm. ❞

1K 148 151
                                    

"Sen iyi misin?"

Kirishima, önündeki buruş buruş kağıttaki el yazısını zar zor okurken yüzünü buruşturdu.

Açıkçası, iyi sayılmazdı. Her zamanki konuşulanlara göre Bakugou Katsuki üç gündür okula gelmiyordu ve onu dört gün önce hastaneye zar zor hastaneye yetiştirildiği düşünülürse, başına bir şey gelmiş olmasından fena halde korkuyordu. Hastanedeki doktor her ne kadar gülerek omzunu sıkmış ve her şeyin yolunda olacağını söylemiş olsa da Katsuki'nin bayılmak üzere olan yüzü gözlerinin önünden gitmiyordu. Hem, telefonuna kayıtlı olmayan bir numaradan gelen teşekkür mesajları da yoktu.

Onu ziyaret etmeliydi. En azından uyandıysa, iyi olup olmadığını sorduktan sonra geri dönebilirdi. Yıllardır dostlarmış gibi konuşmalarına gerek yoktu.

Ayrıca, kahretsin, Bakugou Katsuki neden kimseye lanet bir hemofili hastası olduğunu söylemeden etrafa ateş saçıyordu ki?

Kirishima kaşlarını çatarak kağıttaki soruya cevap yazdı.

"İyiyim. Sen?"

Kağıdı top haline getirip sağ eline aldı. Aşağı sarkıttığı kolunu geriye uzatırken bakışları tahtadaki kimya formüllerindeydi. Elindeki kağıdın alındığını hissetti ve uzun sürmeden kağıt tekrar eline tutuşturuldu.

"Dalga geçmeyi kes. Gerçekten, birkaç gündür fazla durgunsun."

Kirishima kağıdı defterinin arasına sokuşturup, öğretmeninden aldığı izinle sınıftan çıktı ve lavaboya doğru ilerledi. Erkekler tuvaleti boştu, bu onun için iyiydi. Aynanın karşısına geçti ve ellerine sıvı sabunu sıkıp iyice köpüttürdükten sonra musluğun altına soktu. Otomatik musluk, onun elini algılayıp su akıtmaya başlarken parmaklarından akan köpüklere bakıyordu.

"Onu görmeliyim" diye mırıldandı birleştirdiği avuçlarına soğuk suyu doldurarak. Ardından yüzünü öne eğdi ve suyu suratına çarptı, ovuşturduktan sonra aynadaki yansımasına baktı. İnsanların onu gördüklerinde ne düşündüğünü bilmiyordu fakat göz altlarındaki morlukların belirginleştiğinin farkındaydı. Yine de kendi gözüne, birkaç saat uykusuz kalmış olmaktan daha kötü durmuyordu. Oysaki o günden beri düzgün bir uyku çektiği söylenemezdi.  "Oğlum, Kaminari aptalı bile fark ettiyse gerçekten berbat görünüyor olmalıyım."

İç geçirip, birkaç peçeteyle elleri ile yüzünü kuruladı ve çöpü attıktan hemen sonra açılan kapıyla bakışları o tarafa döndü.

Bakugou Katsuki, nefes nefese kalmış bir halde kapıya yaslanmıştı.

Aman Tanrım, yaşıyor.

Kirishima istem dışı bir şekilde, genişçe gülümsedi, bunun farkımda bile değildi. Karşısındakine sarılmak için hareketlenen kollarını aşağıda tuttu, ona sarılmaya çalışırsa Katsuki'den sıkı bir yumruk yiyeceğinden emindi.

"Hey, sen-"

"Bana bak, adi herif." Katsuki nefes almak için eğilen bedenini dikleştirdi ve sert bakışlarını kırmızı saçlı oğlanın yüzüne odakladı. Üzerinde gri, kısa kollu bir tişört ile siyah bir şort, bir de beyaz spor ayakkabıları vardı. Giydiklerinden beden eğitimi dersinde olduğu anlaşılıyordu. Kafasındaki beyaz bandanayı, dağınık saçları korkutucu gözlerini kapatmasın diye takmıştı ve bu haliyle gerçekten birkaç kişinin ağzını sulandırabilirdi.

"Sana ihtiyacımın olmadığını biliyorsun, değil mi?" Katsuki yumruklarını sıkarken söyledi. Gözleri öfkeden dolayı istemsizce kısılıyordu. "O gece de sana ihtiyacım yoktu."

Kirishima gülümsemeye devam ederken yavaşça kafasını salladığında, Bakugou bu tepkiyi beklemiyormuş gibi şaşırmıştı. Kaşları birkaç saniye için havaya kalkıp, gözlerindeki öfke silinse de kısa sürede eski hallerine döndüler. "İyi. O zaman, bundan kimseye bahsetme. Hiç kimseye, aksi takdirde seni öldürürüm."

Katsuki son sözlerini söyleyip tuvaletten hızla çıktığında, Kirishima hâlâ arkasından bakıyordu. Birkaç dakika sonra zil çalsa bile o aynı yerdeydi, ayrılmamıştı. Kaminari omzuna bir tane geçirip kendisine gelmesini söylerken bile gülümsemeye devam ediyordu.

Bakugou Katsuki'yi ilginç bulmuştu ve, Tanrı affetsin, onu öylece bırakmaya hiç niyeti yoktu.

ikari 》kiribakuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin