[32] ❝ kahrolası beynimin içine ettikten sonra ❞

775 95 109
                                    

Kirishima, vücuduna sardığı pikesiyle birlikte televizyonun karşısında otururken bacakları kanepenin üzerinde bağdaş biçiminde duruyordu. Bugün, yani okula gitme protestosunun beşinci günü de dairesinde kalmıştı ve bundan pişman değildi. Beş gündür yattığı için tuvaletini yapmak amacıyla ayağa kalktığında bile bacakları ağrıyordu gerçi ama Kirishima bunu bir sorun olarak görmüyordu. En azından dün, Manami'nin ısrarlarıyla dışarı çıktığında bir markete uğradığı için ramen dışında bir şey yeme fırsatı olmuştu ve şu anki halinden memnun bile sayılabilirdi; sürekli Katsuki'yi düşünmeseydi. Onun sarı saçlarını, yumuşak tenini, somurtkan ifadesini, küfürlerini, ses tonundaki değişimleri ve kahrolası kızardığında oluşturduğu muhteşem görüntüyü aklından çıkaramadığı için kendisinden nefret ediyordu, aynı zamanda ona söylediği acımasız kelimeler için de. Sadece öfkelenmişti, öyle konuşmak için geçerli bir nedeni bile yoktu. Katsuki'nin açıklama yapmaması kalbini kırmıştı ve birkaç hafta boyunca aralarında kurdukları bağ, en fazla 30 saniye içerisinde yerle bir olmuştu; kırılan pencereler gibi, kırmızı gözler önünde parçalara ayrıldı. Eski haline nasıl getirileceği ise büyük bir muammaydı.

Ve en çok can yakan kısmı da buydu. Kirishima, güçlendirmek için günlerini harcadığı ilişkilerinin saniyeler içerisinde un ufak olduğunun farkındaydı ve buna sebebiyet verenin kendisi olduğunu düşündükçe gözlerinin dolmasını engelleyemiyordu. Bir daha dışarı çıkamayacak gibi hissediyordu, Katsuki olmadan nefes dahi alamayacak gibi. Artık sarışın oğlan ona sadece ilgi çekici gelmiyordu.

İlgi çekiciden de öte, Bakugou Katsuki muhteşemdi ve tüm o ayaklar üstünde tutmaya çalıştığı gururuyla, Kirishima Eijirou'nun yüzüne bir daha asla bakmayacaktı.

Ah, adamım, bu berbat.

Küçük dairesine dolan zil sesiyle ayağa kalktı kızıl saçlı oğlan. Gelenin Kaminari olduğuna emindi, dün akşam Manami'nin azarlamalarıyla en azından telefonuna bakmaya karar vermişti ve Kaminari'nin onlarca arama ve mesajını görüp geri dönüş yaptığında sarı saçlı arkadaşı ona evine uğrayacağını, o zaman daha detaylı konuşabileceklerini söylemişti. Kirishima biliyordu ki yüzüne sıkı bir yumruk yiyecekti.

Yine de kapıyı açtı, ondan sonsuza kadar kaçamazdı. Kaminari gerçekten çilingir çağırtabilir, ölü olmayan Kirishima'yı görünce de ödemeyi ona yaptırırdı.

Fakat gelen Kaminari değildi.

Bu; kırmızı saçlı oğlanın tüm düşüncelerini yıkıp geçti ve odak noktası, zihnindeki tek isim, günlerdir düşünmeden duramadığı kişi tam kapısının önünde dururken, Kirishima hareket edemedi bile. Üzerinde hâlâ sadece iç çamaşırı vardı, dünden ve önceki günlerden beri olduğu gibi. Baksırı ile durmak da protestosunun bir kısmıydı fakat belli ki öyle olmamalıydı çünkü büyük ihtimalle berbat görünüyordu, buna emindi.

Bakugou Katsuki ise ne Kirishima'nın üzerindeki tek parça olan iç çamaşırını ne de kendi ıslak kıyafetlerini umursadı. Bunun yerine ayakkabılarını çıkardıktan sonra kırmızı saçlı oğlanı hafifçe ittirerek içeri geçmiş, öfkeyle elini ıslak saçlarından geçirmişti. "Tüm lanet hafta boyunca burada ne bok yaptığını sanıyorsun sen?"

Kirishima şaşkınlıkla ona bakıp aralanan dudaklarından birkaç kelime çıkarmaya çalıştığında, sarı saçlı oğlan onun sözünü kesti ve "Siktir, sikeyim, senden nefret ediyorum" dedi; sadece öfkeliydi ve söyleyeceklerini ikinci kez düşünmüyordu, genellikle olduğu gibi. "Kahrolası beynimin içine ettiğin halde öylece yatıp lanet patlamış mısırı yediğine inanamıyorum. Tüm o şeyleri söyledikten sonra siktir olup gidebileceğini mi sanıyorsun?"

ikari 》kiribakuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin