Kirishima endişeyle Bakugouların bahçesinde beklerken ağırlığını verdiği ayağını sürekli değiştiriyor, dakikada altı kez omzunun üzerinden açılmasını beklediği dış kapıya bakıyordu.
Gece ne olduğu hakkında hiçbir şey hatırlamıyordu fakat Katsuki ile mesajlaşmasına baktığında her şeyi berbat ettiğini düşünmeden edemiyordu. En son hafızasında kalan şey Kaminari ile sake içmeye başlamasıydı ve onun söylediğine göre birden daha ağır içkilere başlamış, bir buçuk saatte körkütük sarhoş olmuş ve bardan koşarak çıkmıştı. Kaminari ise üç saat boyunca onu arayıp, sonunda bir parkta sızmış halde bulmuştu.
Bildikleri bunlardı, o üç saatte neler olduğu hakkında tek bir fikri bile yoktu. Sadece, dün attığı mesajları Katsuki'nin umursamamış olmasını umuyordu çünkü eğer parka geldiyse, Kirishima ona neler söylediğini öğrenmek bile istemiyordu.
Oflayarak arkasına döndüğünde, kapıyı arkasından çeken Katsuki'yle göz göze geldi. Sarışın oğlan kaşlarını çatarken, kırmızı gözleri her zamanki gibi öfke doluydu fakat Kirishima'ya göre, her zamankinden çok daha yoğundu.
Kahrolası çenemi tutamadım yine, değil mi?
Bakugou Katsuki kafasını öne eğdi ve her sabah olduğu gibi Kirishima'nın yüzüne bakmadan yanından geçtiğinde, kırmızı saçlı oğlan "Bakugou" diyerek onun peşinden ilerledi. Her şey aynı gibi görünüyordu, hiçbir şey yapmamış gibi fakat nedenini bilmediği bir şekilde bir şeyler yaptığından emindi.
"Bakugou, hey!"
"Ne var?" dedi Katsuki ona bakmadan. Boş yolda karşıdan karşıya geçti, Kirishima da onun yanında yürüyordu.
"B-Ben... Dün ne olduğunu hatırlamıyorum." Derin bir nefes alarak durduğunda, Katsuki de bunu fark etmiş gibi duraksamıştı. Aralarındaki iki adımlık mesafeyi kapatmadan Kirishima'nın yüzüne baktığında, oğlan utançla kafasını eğdi. "Lütfen, bana parka gitmediğini söyle."
Katsuki bir an bunu söylemeyi düşündü. Gece boyunca uykusu sürekli bölünmüştü, uykusuzluktan başı ağrıyordu ve sabah iştahı da pek açık değildi; Kirishima'nın aptal davranışları aklından çıkmamıştı. Aynı şeyi o kadar çok aklında tekrar etmişti ki, bir an rüya gördüğünü bile düşünmüştü fakat soğuk dudaklarıyla eş zamanlı gelen kalp çarpıntısı rüya olamazdı.
Bakugou Katsuki, tüm bunları silebilirdi. Kirishima'ya gitmediğini söyler, böylelikle ikisi hiçbir şey olmamış gibi yoluna devam ederdi. Zamanla unuturdu; aşırı içkiden kaynaklanan, saçma bir öpücükten başkası değildi. Mantıklı bir tarafı yoktu.
Eğer gitmediğini söylerse, öpücüğü tamamen görmezden gelebilirdi.
Ne sikim saçmalıyorum?
"Gittim" dedi Katsuki, tekrar yürümeye başlarken. Görmezden gelmesi imkansızdı.
Kirishima ise bir küfür savurup, yol boyunca sarışından gece ne olduğunu söylemesini istemişti fakat Katsuki sessizliğini koruduğunda, bir kez daha her şeyi mahvettiğinden emin oldu.
•
şunlara aşık olmamak imkansız ya
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ikari 》kiribaku
FanfictionBakugou Katsuki 16 yıldır hemofili hastası ve lisede ayakta durabilmek için kaba olması gerekiyor. [ ikari ; öfke, düşmanlık, nefret ] [ bakugou katsuki × kirishima eijirou ]