4. Bölüm

3.5K 231 41
                                    

Çisil' den devam

Uyandığımda kendimi yatakta buldum.Başım gerçekten ağrıdan kopuyodu.

(Sırtımda Bursa' dan kopuyodu :) Esprisiz yapamıyorum da)

Tamam ya tamam devam ediyorum.

Okul kıyafetlerimi giyip aşağı indim.Kimse yoktu.

Ne ? Kimse yok mu ?

Arkama döndüğümde bişeye çarptığımı hissettim. Burnumun acısıyla yukarıda bulunan bir çift göze baktım.

O da sırıtıyodu." Beni nasıl görmedin ? " diye soru sordu dalgaya vurarak.Ona ne kadar sinir olsamda o gülüşüyle beni iyice eritiyodu.

Burnum yerine başımı tuttuğumda, ciddileşti ve
" Güldüm ama iyi misin kafana mı çarptı ?" dedi endişelenerek.

Az önce hoşlandığım çocuk benim için endişelendi !!!

Normal de onunlayken kalbim küt küt atar ve ne yapacağımı bilemezdim.Ama şimdi hissettiğim tek şey burnumda ki acı. :)

Elimi başımdan çekip burnuma koyduğumda
" Burnum acıdı elim kafama gitmiş." dedim sadece.O da rahatlayarak " Ohh ! İyi bari.Kafan dayanıklıymış taş kafalı." dediğinde bi yandanda sırıtıyodu.

Ben nasıl birine hoşlanıyorum böyle !!!

Artık vazgeçsem nolur acaba ? Herneyse...
" Off ! Gülüp durma ! Ben okula gidiyorum !" dedim ve evden hızla çıktım.Arkamdan gelen sesine önem vermeden.

" Çisil, kahvaltı ?" diye bağırmasını boşverdim. Uzun zamandan beridir bu çocuğu takip ediyorum ama artık vazgeçicem.

Belkide kimseyi takmam...

***********

Okula gittiğimde sırama oturur oturma Mert yanıma geldi." Dün nerdeydin ?Çisil şimdi iyi misin ? Çok endişelendim senin için." dedi hemen.

" Hatırlamıyorum, ben bile nasıl yatağıma gittim onu bile bilmiyorum.Sadece lovaboya gittiğimi hatırlıyorum." dedim bi çırpıda.

" Peki yaran falan var mı ?Canın acıyo mu ?" dedi endişeyle.Neden bu kadar önemsiyo ki beni.Ahh! Tabi, ben diğer kızlardan farklıyım onun dilinde. Bu düşüncelerin içindeyken kaşlarımı çattığımı fark ettim.

" Ben naptım, noldu niye kızdın ?" dedi.O bunu söylerken bende gülmemek için kendimi zor tutuyodum.Bi anda kahkağa atınca bana hemen
" Sen iyi değilsin Çisil.Kalk doktora gidiyoruz !" dedi.Ben bu dediğine daha da güldüm.O da sonunda gülüp " Gülünce daha da güzelleşiyosun. Tamam artık ne gülüyon ?" dedi.

Bu sefer dedikleri komik olmadığı için sonunda gülüşüm ( ahh ! pardon ) anırmam dindi.Sonunda " Sen iyisin tamam, her zamanki deli hâllerin. " deyip yanımdan gitti.Bende koluna vurmadan duramadım.

Yanıma Gizem gelip oturdu." Sana söylemem gereken bişey var !" dedi.Bende ona meraklı gözlerle bakarken o birden sustu.Telefonunun çaldığını duyduğumda hemen yanımdan kalktı.

Herhalde abisi.Kalkarken " Abim." demeyide unutmadı.Canım arkadaşım.Bu arkadaşlık olaylarını ne kadar çok abarttığımı sölüyolar bana ama ben yine inkâr ediyorum.Benim böyle bi arkadaşım var yâni.

Gizem gelmeden önce yine aklıma Berkay geldi. Bu sefer kesinlikle ondan vazgeçtim.Bunuda Gizem geldiği gibi söylicem ona.Ne de olsa her şeyimi bilen en iyi arkadaşımdan bunu gizleyemem.

Gizem geldiğinde hemen ona dönüp " Ben artık Berkay' dan hoşlanmıyorum.O ne yaparsa yapsın." dedim.Gizem bana şaşkın gözlerle bakarken bende ' ne var ?' der gibi başımı salladım.

Kötü Çocuk ! Piskopat Aşığım mı ?Nơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ