Takipçim

31.9K 539 552
                                    

Medyada: Ada
Başrol oyuncunuz :d

Yine ve yine. Sanki her yerde takip ediliyomuş hissi. Hatta bazen banyoya girerken bile.

Ben Ada. Lise son sınıf bi öğrenciyim. Ailem yurt dışında. İşler yüzünden ordalar ve biz fazla görüşemiyoruz. Bu durum beni ne kadar üzsede yine de onları seviyorum. Kocaman evde tek kaldığımda anladımki evimiz baya büyükmüş. Ailem olduğunda o kadarda büyük gelmiyordu. Çünkü her yerde sesleri vardı. Şimdi çok sessiz. Bende oradan taşınıp iki katlı bahçeli küçük bi eve taşındım. Çok şirin bi yer. Öyle bahçesi çokta büyük değil. Yerde puf minder ve masanın olduğu bi bahçe. Ayriyeten bir da kendim için yaptığım ağaç evim ve salıncağım.

Şuan okul çıkışı hatta baya bi oyalanmış olmalıyımki hava kararmaya başladı. Ve ben hala takip ediliyormuş hissindeyim. Son 1 yıldır hissediyordum ve kimseye söyleyemiyordum. Çünkü bende bi kanıtla karşılaşmadım. Arkamdan gelen ayak sesleriyle ilk adımlarımı yavaşlattım. Sesler tam olarak geliyordu, evet, biri vardı. Hafif arkaya baktığımda kapşonunu kafasına geçirmiş yüzünün görünmediği biri vardı. Adımlarımı hızlandırdım. Onunda hızlandığını farkedince koşmaya başladım. Ama o da koşuyodu sanki. Artık sokaklar birbirine karışmıştı. Ve hiç tanımadığım sokaklardaydım. İşin garip tarafı adamı atlatmıştım ama bu evlerde kimse yaşamıyo gibiydi. Burası nasıl bi yer böyle.

Sokağı döndüğümde karşımda dört tane köpek vardı. Ve kocamanlardı. Yinede o kadar güzellerdiki evcil oldukları kesindi. Hepside sibirya kurdu cinsindendi. Ve bakımları tamdı.

Hepsi durmuş beni izliyorlardı. Dümdüz bakıyolardı hatta. Bi tanesi biraz daha ön taraftaydı. Sanki liderleri gibi. Yavaşça yanlarına doğru harekete geçtim. Biraz uzağına diz çöküp oturdum. Her hareketimi izliyor ve takip ediyordu. Elimi kaldırınca hırladı. Sonradan hareketlerimi yavaşlattım. Yavaşça başını okşadım. Ve olan oldu. Hepsi etrafını sardı ve oynamaya başladık.

Bir süre oynadıktan sonra ıslık sesi duydum ve köpekler oynamayı bırakıp bana hırlamaya başladı. Ne olduğunu şaşırdım. Sanırım sahipleri geldi. Ama kimse yoktu ortalıkta. Köpeklere odaklandığımda yan tarafa doğru çekildiler. Yani diğer yanımı kapatmışlardı. Diğer yana baktığımda kapşonluyu gördüm. Yanıma doğru geliyordu. 5 adımlık bi mesafede adımları yavaşlayıp durdu. Eli yavaşça kapşonlusuna gitti. Kapşonunu çıkarıp beni baştan aşağı süzdü. Sonra gözleri gözlerinde takılı kaldı. Tabi o bu hareketi yaparken bende onu süzdüm. O.. O.. Çok yakışıklıydı. Masmavi gözleri insanı kendine çekiyordu. Bi okyanus gibi. Çok değişik bi davetkarlığı vardı.

Ama konumuz bu değildi. Bu adamı tanımıyordum ve ne yapacağı belli olmazdı.

Köpeklerin sesleri kesilmişti. Ama bi hırıltıyla köpeklere doğru döndüm. Şimdi ise ses kapşonludan geliyodu.

Oraya döndüğümde hızlı adımlarla üzerime geldiğini gördüm.
Kapşonlu ağzımı açmama izin vermeden hızlı adımlarla üstüme gelip beni duvarla arasına sıkıştırdı. O hızlada dudaklarıma yapıştı. Kollarım  onun gövdesi ve benim aramda kaldı ve o da kollarını sırtımda birleştirip beni sımsıkı sarmaladı. O şokla biraz kaldım. Dudakları hareket ederek dudaklarımı  ağzına hapsetti. Çok sert bi şekilde öpüyodu. Ben çırpınmaya başlayınca tek kolunu sırtımdan çekip kafamın arkasından sabitledi. Kıpırdayamıyordum ve bu durum beni çıldırtıyodu. O ise sadece öpüşüne konsantre olmuş sert bi şekilde öpüyodu. Dili dudaklarımı aralamaya çalışıyodu. Gözleri kapalıydı. Alt dudağımı ağzına alıp çekiştirdi. Sonrada bırakmadan dişlerinin arasına alıp emmeye başladı, sertçe ısırınca acıdan inledim. Ağlamaya başlamıştım bile. Göz yaşlarım dudaklarıma düşüyodu ve o da hepsini emip bitiriyodu. Artık dudaklarım uyuşmuştu. Kontrol edemiyodum. Ağzım kendiliğinden açılınca dilini ağzıma sokup içinde gezdirmeye başladı. Nefessiz kaldığımda tekrar geri çekilmeye çalıştım ama olmuyordu. O da sonunda nefessiz kalmış olucakki durdu. Ama ağzımı serbest bırakmadan. Dudaklarım ağzının hala içindeydi ve emiyodu ama yavaşça emiyodu ve burnundan nefes alıyordu. Tabi bende hem sessiz hıçkırıklar çıkarıyodum hem de ağlayarak soluklanıyodum. Elleri beni hala serbest bırakmamıştı. Dudakları son bi kez daha dudaklarımı  içine alıp çekiştirerek serbest bıraktı. Gözlerini açmadan anlını anlıma yasladı. Derin nefeslerini almaya başladı. Onun nefesi benim tenimi yakarak kavuruyodu. Ağlamaktan yorgun düşmüştüm ve dizlerinin bağı çözülmüştü sanki. Kendimi bıraktım. Ama yere doğru kayıp düşmeme engel olup sımsıkı sarmaladı beni. Kafasını bu sefer boynuma gömdü. Kokumu derince soluyordu. Arada da öpücük konduruyodu. O kadar sıkı sarılmıştı ki kemiklerim kırılıcak sandım. Ben hıçkırarak ağlamaya devam ederken o sadece sarılıyodu. Sesimi bulduğum da " lütfen.. Lütfen bı..bırak gideyim. K..kimseye bi..bişey söylemem, lütfen" diye yalvarmaya başladım. Kafasını kaldırıp kaşları çatık bana baktı. Bişeye sinirlenmişti  ama neye. Gözlerimle yalvarmaya devam ediyordum. Uzun uzun baktı gözlerime. Sonra yavaşça bıraktı. Hızla kenara çekildim. Köpeklerde onun arkasına geçti ve beklemeye başladılar. Hızla koşmaya başladım. Arkama baktığımda arkamdan baktığını fark ettim. Tekrar önüme dönüp eve doğru depar attım.


Vee yepyeni bir hikayee  😂

SAPIK MI?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin