Ülkücüler

Ocakta Dostluk 6

Öğrenmek güzel bir duygu fakat asıl güzel olan duygu ise her bir konuşmada veya tartışmada bilinçli bir fikrinin ve bilginin olması.
Orada ki ortamdaki insanların sana bakışı değişiyor. Seninle daha çok sohbet etmek istiyor ki senden daha üstün olduğunu kanıtlayabilsin.
Tabi zaman zamanı kovalarken.
Lise 1. Sınıfa geldim tekrar yaptım çok şükür 1. Sınıfı bitirdim
Tabi o senede okul başkanıyım ve teskilatım gayet sağlamdı diğer okullarda Pkk ile ilgili örgütler kurulmaya çalışılırken benim okulumda en ufak yeltenme bile olmuyordu. Tabi bu benim tek sayemde değil. Teskilatım ve Okulun Aşağısında ki Mahalledekilerinde büyük bir payı var hatta benden daha çok payları var. Yani el bütünlüğüyle üstesinden geliyorduk. Fakat okuduğum okulda en çok uyuşturucuyla mücadele ettim çünkü içenler icmeyenlerden oldukca fazlaydı ve hangisi ile konuşup hangini bu illetden kurtaracam diye düşünürdüm hep. Sonuçta herkesin bir sınırı vardır. Gücümün yetmediği durumlarda gerçekten cok üzülür ve bu durum çok zoruma giderdi.

Kimi zaman ağır kavgalar edip ciddi yaralar aldığım da oldu. Avucumun içinin bıçakla parçalanması gibi veya parmağımın cama yumruk atarak kopması gibi. Bunlar sadece benim için birer hatıra kaldı çünkü kanım her aktığında bu benim için bir gurur demekti. Cefa cekmeden sefa olmazdı.

Fakat zoruma en çok giden seminerlerde kalabalık teşkilatı toplayan okulların Ortaögretim başkanları tarafından gözünde daha değerli olmasıydı.
Iyi hoş derdik.O kalabalık teşkilatların okuluna giderdik kimse onları takmaz, sözü geçmez ve çok labali davranırlardı hatta okulun bahçesinde su şişesinin kapağıyla top oynarken görmüstük bir okul başkanını. Tamam bu ayıp değil ama sonuçta bir ağırlığın olması lazım ve çocuk değiller lisedeler. Tabi Baskanlarda bunu görmemezlikten gelir. Kalbini kırmadan konuşur tavsiyeler verirlerdi. Dikkat etmesi gereken konularda derin detaylar verirlerdi.
Kendime bakardım okulda kimi zaman bazı belirli hocalarla bir birimize çay ısmarlar derin sohbet ederdik. Bayan Hocalarımızın gücü yetmediği saygısız öğrencileri diğer ögrenciler bize şikayet eder Tuvallete çeker uyarırdık. Fakat herseye rağmen benim teskilatım seminerlerde az olduğu için önemsenmezdi ve açıkcası bu durumu ben fazla kafaya takmazdım. Çünkü okulumda ki çoğu kişi ya çalışıyordu ya köyde kalıyordu yada dershaneye gidiyordu bende onları sık boğaz etmeden idare ediyordum. Hatta bunun için bir kere Ocakta falaka yediğim bile oldu fakat Başkan o falakadan sonra pişman olmuş olacak ki akşam beraber yemek yemeye gittik.

Ocakta ortam gercekten bambaşkadır. Can ciğerdir herkes. Birisinin başı belaya girse düşünmeden koşar. Birisi gülerse herkes güler birisi ağlarsa herkes ağlar. Açsak beraber açız Toksak beraber tok olurduk. Baş başa iken şakalaşır kahkahalar atardık ciddi ortamlarda ise hiyerarşi'yi bozmaz en yakın arkadaşımıza başkanım kelimesinden baska kelime kullanmazdık. Aile gibiyik hatta aileydik. Fakat her ailede olduğu gibi yavaş yavaş masadan bir tabak eksiliyordu ama ardından bir kardeşimiz daha geliyor onun için masaya bir tabak daha koyuyorduk...