Bölüm 48

675 95 23
                                    

Songül:

"Eylül bıktırana kadar arayalım. Elbet biri pes edip açacak."

Eylül:

"Açarlar mı dersin?"

Songül:

"Ali yi bilmem de Güney açar bence. En azından bir şey oldu diye korkup açar."

Eylül:

"İyi hadi arayalım."

Eylül ve Songül ısrarla Ali'yle Güney'i aramaya başlamıştı.

Songül tam umudu kesip kapatacağı sırada Güney telefonu açtı.

"Ne var Songül?"

Songül:

"Bu nasıl telefon açış? Dövseydin bir de."

Güney:

"Songül bir şey söylemiyorsan kapatıyorum."

Songül:

"Tamam tamam dur kapatma. Neredesin?"

Güney:

"Dışardayım."

Songül:

"Dışarda olduğunu biliyorum. Neredesin?"

Güney:

"Ne yapacaksın Songül? Bak zaten sinirliyim kalbini kırmak istemiyorum."

Songül:

"Güney... Bak Meral çok üzgün. Gel konuşalım bi. Hem Mert de gitti."

Güney bir şey dememişti.

Songül:

"Geliyor musun?"

Güney:

"Onu görmek istemiyorum şu an. Çok kızgınım."

Songül:

"Tamam istemiyorsan görmezsin. Ama buraya gel."

Güney:

"Gelip ne yapacağım Songül?!"

Songül:

"Biz konuşuruz. Beni de mi görmek istemiyorsun?"

Güney:

"Ne alakası var? Tamam sana da kızgınım ama..."

BELAWhere stories live. Discover now