Bölüm 95

567 121 20
                                    

Sabah Güney uyanır uyanmaz bebeklere bakmak için kalkmıştı. İkisini de beşikte göremeyince korkuyla Songül'e seslendi.

"Songül.. Beren'le Baran yok!"

Songül:

"Nasıl yoklar?" diye panikle yataktan fırladı.

Songül üzerine sabahlığını geçirince hızla odadan çıkmışlardı. Salona geldiklerinde Baran, Selma'nın kucağında Beren de Ekrem'in kucağındaydı.

Güney:

"B.. baba.." dedi şaşkınlıkla. "Biz de çocukları bulamayınca korktuk."

Ekrem:

"Nereye gidecekler oğlum buradalar işte."

Songül de Güney de Beren'le ilgilenmelerine şaşırmıştı.

Ekrem bunu farkedince gülümsedi.

Ekrem:

"Düşündük ki bu güzellik de çok sevimli. Hem şimdilik bir erkek torunumuz var.."

Songül ve Güney gülümsedi.

Güney:

"Anne.. sen de mi böyle düşünüyorsun?"

Selma:

"Evet. Siz bana bir erkek torun verdiniz sonuçta... İkisini de seviyorum yalnız Baran'ımın yeri ayrı yine." deyince güldüler. Beren'i sevmesi bile onları mutlu etmeye yetmişti.

Güney:

"Peki Duru? Onu da seviyorsunuz değil mi artık?"

Selma:

"O kadar da değil. Sonuçta siz verdiniz erkek torunu. Onların hala bir oğlu yok."

Güney:

"Anne yapma.."

Bu sırada Baran anlayınca Songül karnını doyurmak için kucağına almıştı.

Songül:

"Güney Beren'i de getirsene altını değiştireyim."

Güney:

"Tamam güzelim." diyerek Beren'i aldı ve Songül'ün peşinden odaya çıktı.

Songül tekli koltuğa oturup tişörtünü sıyırdı ve Baran'ı emzirmeye başladı.

Güney de yatağa oturmuş kızını seviyordu.

Songül:

"Bak sevdiler Beren'i de."

Güney:

"Öyle.. Duru'yu da severler inşallah."

BELAWhere stories live. Discover now