Bölüm 4

1K 47 6
                                    

Sabah uyanırken kendimi bu kadar aksi bulmamın sebebi ne acaba çok merak ediyorum. Bir sabahda normal bir şekilde uyanıcakmıyım acaba? Kapı çaldığında Ayhanın geldiğini anladım ve gitarımı da alarak çıktım.

"Oo Ayhan kardeş bu sabah unutmamışsınız beni."

"Ya kardeşim valla özür dilerim bu ilerde olucak bir anlaşma için olan parti kokteyl gibi bir etkinlik var onla uğraştım tüm gün kafayı yiyordum."

"Şaka yapıyorum zaten olabilir insanlık halleri her zaman beni almak zorunda değilsin tabi."

Sarılıp barıştık çünkü bu şapşalla ayrı kalamıyorum. Arabaya geçip sadece yolu izledim. Ve o an aklıma çizim yapacağım bir araba firmasının fikri geldi.

"Ayhan! Çabuk sür kızım arabayı." Deyip heycanlı bir şekilde kıpırdadım.

"Noluyor Sanem ya !"

"Kızım bu kız zehirrrrr çabuk fikri unutmadan çizmem lazım."

Lafımın üstüne kahkaha atmıştı.

"Kızım sen delisin deli tamamdır Sanem Hanım hemeeeen sürüyorum."

Dediğinde hala aklım fikirdeydi. Sonra şirketi görmemle hemen inip gitarıda alıp tabi odama gittim. Ve çizmeye başladım..

Kaç saat geçti hiçbir fikrim yok. Saatte baktığımda daha bir saatim vardı ama iş bitmişti. Gözüm gitara kayınca elime aldım. Nasolsa heryer duvar kim görücek çalsam deyip bir parça seçtim.

Onurcan özcan : Yaramızda kalsın

(İsterseniz şarkıyı dinleyebilirsiniz.)

Ve gözlerimi kapatarak hem çalıp hem söylemeye başladım.

İki yalnız bir doğru edebilirdik
Şimdi farklı şiirlerde yaşar gibiyiz
Ben Mecnun, sen Şirin; tesadüf değil
Biz bize kurulmuş tuzak gibiyiz

Söz ettim mavilere, içimdeki yaralardan
Gökteki yağdı yine, yerdekinde yakamoz var
'Bu bir soygundur 'der gibi bakan gözlerinden
Artık gider gibiyim

Bahsetme kimselere, yaramızda kalsın
Sığmadık şehirlere, şiirlere taştık
Unutmadım yine, bir büyüklük bende kaldı
Kadehler kırıldılar sana bu gece

Gözlerimi açtığımda ise karşıma oturmuş bana hayran gibi bakan 1 çift göz görmemle olduğum yerden sıçramam bir oldu. Ben ayakta ona hem şaşkın hem mahçup şekilde bakarken o bana hala hayran gibi bakıyordu. Gitarımı masaya koyup ona yaklaştım.

"Can bey ?" Dedim ellerimi yüzünün önünde sallayarak.

"Nasıl bu kadar kusursuz olabiliyorsun." Dediğinde yüzüme dometeslerin yapıştırıldığını hissettim. Eğer biraz daha böyle bakarsa ben kendimi kaptırıcam ve sonu hiç hayırlı olmıycak. Biranda kendine gelip gözlerini kırpıştırdı ve oda ayağa kalktı.

"Yani demek istediğim yeteneklisin maşallah neyse biz gitsekmi Sanem artık ya." Dedi telaşlı bir şekilde ve bana baktı. Ben gülerek cevap verdim.

"Tabi Can bey gidelim." Deyip çantamıda alıp çıktım. Arkama baktığımda Can beyde arkamdan geliyordu. Aşağı otoparka gidip arabaya bindik. Arabada sessizliği korumuştuk. Gideceğimiz binaya geldiğimizde yeni bir bina gibi duruyordu. Ve dışı mükemmeldi. Ben hayran bakışlarımla binaya bakarken Can bey de yanıma gelmişti. Kaç dakika durduk bilmiyorum ama kolumdan çekilirken kendime gelmiştim. Can beye baktığımda ise gözlüklerin üstünden bana gülmüş bakıyordu.

ALBATROSWhere stories live. Discover now