Bölüm 34

646 50 8
                                    

3 gündür başındayım. Normalde ben bir kaç saat bile evde duramam ama onun için 3 gündür aynı yerden kıpırdamayıp onun gözlerinin içine bakıyordum. Yüzünde kırıklık vardı. Çok yorulmuştu. Ruhen karmaşıklık içindeydi. Geceleri kabuslarla yatıp kabuslarla kalkıyordu. Uyuyamıyordu. En rahat yerde bile kıpırdanmaya çalışıp yaraları yüzünden ağlayarak kalkıyordu. Bacağının durumu hala aynıydı ama biraz kabuk tutmuştu. 

Kafası biraz kıpırdadı. Doğruldum.Tuttuğum elini kendine çekerek boynuna koydu. Gene kabus görüyordu. Sanki nefes alamıyor gibiydi. Onu dürtüp elini sıkıca tuttum.

"Sanem , Sanemm!"

Hızlı hızlı nefes alıp veriyordu.

"Güzelim kalk hadi !!"

Hızlı nefes alarak gözlerini açtı.

"Can!"

"Tamam güzelim geçti."

Yavaşca doğruldu ve bana sıkı sıkı sarıldı. Sırtını sıvazladım. İçini çekiyordu.

"Şşt tamam sevgilim ben burdayım. Geçti."

Yavaşça ayrıldı ve gözyaşlarını sildi.

"Hadi uzan biraz."

Yattığı yere geri uzandı. Yanına uzandım ve saçlarıyla oynadım. Biraz sakinleştiğinde bana doğru baktı.

"Saat kaç?"

"2 olmuş."

"Ne zaman gece oldu ya ."

"Hayatım öğlen 2 saat."

Kısa bir tebessüm verdi. Alnına öpücük koydum.

"Ne gördün bakalım?"

Bana kısa bir bakış attı.

"Her zaman ne görüyorsam onu. O iğrenç suratı bile rüyalarıma giriyor. Ama garip bir şekilde her rüyamda beni farklı şekilde öldürmeye çalışıyor."

"Seni kimse öldüremez. Ben varım yanında. Hepsi geçicek."

"Can ben çok sıkıldım bu durumdan. Hem sen hiç dışarı çıkmadın 3 gündür. 3 gündür bu koltukta çürüdük."

"Ben seni yalnız bırakırmıyım sence? Çürüsün boşver sen iyi ol çok gezeriz."

Gülümseyince yanağından öptüm. Belkide şu 3 gündür ilk defa böyle içten gülüyordu. Kapı açılınca koridora baktım.

"Ben geldimm."

"Hoşgeldin Ayhan."

"Hoşbulduk. Uyuyor mu ?"

"Yok şimdi uyandık. Ben gidip kremini getiriyim."

Sanemin yanından dikkatlice kalktım ve Ayhanın geçmesine izin verdim. Mutfağa gidip kremini aldığım sıra telefonum çaldı.

"Alo."

"Merhaba Can. Nasılsın?"

"İyi diyelim Deren sen nasılsın ?"

"Bende iyiyim. Sanem nasıl?"

"Aynı az biraz iyileşiyoruz."

"Anladım. Can şirkete gelmen gerekiyor."

"Önemli birşey mi?"

"Atman gereken imzalar birikti."

"Yolliyiver Deren birinle."

"Olmaz Can çok fazla lütfen. Emre de daha gelmedi."

"Tamam Deren." Deyip kapattım. Kremi aldım içeri giderken bir daha telefon. Kremi salonda ki masaya bıraktım.

ALBATROSTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang