0.9

475 39 27
                                    




Güzelce hazırlanıp parfümümü sıktım. Ardından son kez aynada kendime bakıp iki örgü yaptığım saçlarımı düzelttim. Sırt çantamı da sırtıma taktığımda hazırdım. Kapının önünde beni bekleyen arkadaşımın yanına gidip onunla beraber kafeye doğru yürümeye başladık.

''Heyecan var mı?'' Kendimi çiftlerin arasında yalnız hissettiğim çok olmuştu fakat bu sefer ortamda Ayberk'in bulunacak olması beni hem rahatlatıyordu hem de o olduğu için heyecanlı olmaya sebebiyet veriyordu.

''Biraz. Umarım pot kırmam.'' Kafeye ulaştığımızda Doruk ve Ayberk'in çoktan orada olduğunu gördük. Yanaklarım yavaşça kızarmaya başladığında bunu bir şans olarak düşündüm ve kendime bir dur dedim. Yavaş adımlarla yanlarına gittiğimizde tam karşısına oturdum. Ardından gülümseyerek ikisine de baktım.

''Selam. Çok beklediniz mi?'' Açelya da sevgilisinin tam karşısına otururken öpmeyi ihmal etmedi. Bakışlarımı ikisinin üzerinden alıp Ayberk'e döndüm.

''Biz de yeni geldik zaten. Sipariş için sizi bekledik.'' Ona ufak bir tebessümle bakıp ardından elime masadaki menüyü aldım. Hepimiz içecek bir şeyler söyledik. Ardından iki sevgili konuşurken bakışlarımı Ayberk'e çevirdim. Bir gözü masanın üzerindeki telefondaydı.

''Birinden mesaj bekliyor gibi bir halin var.'' dediğimde şaşkın bakışlarla bakıp başını iki yana salladı.

''Hayır. Yani aslında evet. Bana sürekli yazan bir anonim vardı ve dünden beri yazmadı. Şaşkınım.'' Nasıl da unutmuştum! Hazırlanmayla zaman harcamaktan ona yazmadım sabahtan beri. Şüpheli bir ifadeye bürünmemek adına anlayışla başımı sallayıp arkadaşıma baktım. Stresli bir şekilde bana gülümsemesinin ardından sohbet konusu açıp gergin havayı dağıttı.

Ne yani, bu kadar hızlı zamanda alışıp benden mesaj mı bekliyordu?

RUHUMUN GÖÇÜĞÜ||TEXTINGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin