43

1.8K 147 14
                                    

"Jisung ellerini saçlarımdan çekmezsen benden tokatı yiyeceksin

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

"Jisung ellerini saçlarımdan çekmezsen benden tokatı yiyeceksin." Saçlarımı karıştırmaya bayılan Jisung beni sinirlendiriyordu. "Ama saçların çok yumuşak, dokunmak istiyorum." Gözümün önüne gelen saçlarımı üfledim ama pek etkisi olmamıştı. Jisung ısrarla saçlarımla oynuyordu ve diyecek sözüm kalmamıştı. Belki de bu durumdan memnun olmalıydım, ruhsuz bir beden gibi davranmamalıydım. Ellerimi onun saçlarıyla buluşturdum ve yavaşça okşamaya başladım. Elleri yavaşça çekilirken saçlarını okşayıp gülümsüyordum. "Az önce bana çemkiriyordun ama şimdi sen keyif alıyorsun." dedi , saçlarımdaki ellerimi tutup öperken. (Yazar burda kalp atışlarını dizginleyemiyor.) Verdiği duyguyla birlikte kulaklarım yanmaya başladı, açık olmayan saçlarım sayesinde kulaklarım ortadaydı.

"Kulaklarının kızardığını bilmezdim ama çok şirin oldun." Bilerek yapıyordu değil mi? Engelleyemediğim bir şeydi ve hemen geçmesi imkansızdı. "Seninle bir daha ayrı olarak buluşmayacağım." dedim ve ellerimi ellerinden çektim. Bu tavrım çocukçaydı, evet biliyordum. Ancak içinde bulunduğum ekstra tuhaf durumdan dolayı ne dediğimi bilmiyordum. "Bana bak Soomin! Ben senin sevgilininim, iltifat ediyorum diye utanmana gerek yok." Engelleyemeyeceğim bir şey olduğunu bilmiyor muydu? "Bu elimde değil, özür dilerim." Ayaklandım ve üstüme montumu giydim. Çantamı omzuma takarken Jisung da ayaklanmıştı. "Yarın görüşürüz benimle eve kadar gelmene gerek yok." Göz devirdiğini ona bakmasam bile biliyordum. Çünkü bu duymak istediği bir şey değildi. Evlerimiz uzaktı ve onun için hep zor oluyordu. Her zaman benimle yürüyor sonra kendi evine dönmek için tekrardan yürüyordu. Haklı olarak endişeleniyordum, her ne kadar ona anlatsam da bir şey olmayacağını söyleyip duruyordu. Kafeden çıktığımızda soğuk hava karşısında öksürmeye başlamıştım. Jisung'un gözlerini üzerimde hissediyordum ve bana söyleyeceği tahmin edebiliyordum. "Sadece montla kışı geçiremezsin, atkını takmayı unutma." Dudaklarımdan kaçırdığım kıkırtıyla Jisung'a döndüm. "Bunu bana söylerken senin de atkı takmıyor olman ne kadar doğru? İstersen büyükannemden bize atkı örmesini isteyebilirim, böylece ikimiz de takmak zorunda kalırız. Nasıl fikir?" Gülmeye başladığı zaman  ben de tekrardan gülmeye başladım. Ortada komik bir şey yokken bile gülümsüyorduk. En azından birbirimizi mutlu edebiliyorduk.

🌺 nasıl gidiyor hayat?:)

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

🌺 nasıl gidiyor hayat?:)

i am in love with Jisung but he doesn't like me Where stories live. Discover now