Türk Vampir

2*

açıklise sınavı vardı 8-9 aralıkta bundan dolayı yeni bölüm yazmadım .

Vampir elini boynuna değdirir. Ardından elindeki kanına baktı. Gözleri ve yüzü şoka girmişti. Şaşıracak ne vardı ki? normal kan ve vampiri öyle boş boş izlemeye devam ettim. Vampir bana bakar elindeki kanını bana doğru işaret ederek "bu benim kanım mı lan? neden kırmızı? vampirin kanı kırmızı mı olur?"dedi. Bense derin nefes aldım " evet ne  renk olmasını bekliyordun?"dedim. Vampir ilk başta bana cevap vermedi. Elini yavaşca yumruk yaptı. Bense hazır şekilde duruyordum. Aslında hazırlıklı değil de çok rahattım. Vampir "insanlarla aynı renk kan taşımak istemiyorum!!!" diye bağırırken bir adım atar atmaz bana doğru koşmaya başladı. Yumruğunu tam yüzüme vuracakken bende o an sağ ayağımı kaldırdım. Vampirin hassas yerine kısacası iki ayağın arasına vurdum. Ardından vampir yere yığılır. Vampir yerden kalkmadan bana "seni pis velet kadın"dedi. Bense "okula geç kalmak istemiyorum ve senin gibi güçsüz birisiyle savaşmak istemiyorum"dedim. Vampir bunu duyunca tam yerinden kalkacakken birden yere düştü. Ayağa kalkamıyordu. Vücudu titremeye başladı bi dakka ben o kadar sert mi vurdum? Aslında titreyecek kadar vurmadım. Yanına biraz yaklaştım çünkü tuzak da olabilirdi. Derin nefes aldım

Algül: neyin var?

Vampir: yürü git.

Algül: seni titretecek kadar vurmadım.

Vampir: bas git.

Algül: aman be düşmanım olsanda merakten endişlendim mal gibi.

Vampir: .......

Algül: peki madem görüşürüz birdaha masumlara saldırma.

Vampir: dur! gitme

Algül: ne var?

Vampir: k-kan lazım.

Algül: kan mı?

Vampir: kansızım şuan bir haftadır kan içmedim.

Algül: normal yemekleri ye.

Vampir: ben normal yemekleri yiyemiyorum.

Algül: o zaman anlaşma yapalım?

Vampir: anlaşma mı? tamam olur.

Algül: masum insanlara saldırmak yok sadece kötü insanlara saldırabilirsin yani kanlarını içebilirsin.

Vampir: tamamdır.

Algül: şuan sana insan kanı getiremem.

Vampir: insan olması zorunlu değil ölen hayvanın bağırsakları bile yeterli.

Algül: ba-bağırsak i-iğrenç

Vampir: sen bizim gibi vampirsin neden iğrenç diyorsun ki ?

Algül: ben sizden farklıyım. Biz türk vampirler normal yemekleri bol bol yiyoruz. Kan içmeyi ise kötü insanlardan veya düşmanlarımıdan içiyoruz. Bağırsak gibi çiğ organları yemiyoruz.

Vampir: anladım şimdi  çiğ organ bul bana çabuk geberiyom burada!

Etrafıma baktığımda hiçbirşey  yoktu. Dükkanlar hep giysi markalar vardı. Kasap veya market yoktu. Etrafıma tekrardan dikkatlice baktım. Biraz uzakta ölmüş inek cesedi gördüm. Yanına hızlıcak koştum. Cesedin bedenine yavaşca baktığımda hiçbir iz yoktu. Yani şiddet izleri yoktu. Kilosuda normaldı yani açlıktan ölememişti. Deriye kaldı bir tek kalp krizi. İnek kalp krizi geçirerek hayatını kaybetti. Ardından kendi ellerimle ineğin derisi ikiye ayrırdım. İçindeki organları aldım (yazar: aay yazarken bile midem bulandı be sizden de özür dilerim) Bazı vampirler elleriyle bazı şeyleri kolayca açabiliyor veya yırtabiliyordu. Ardından vampirin yanına gelir gelmez organları önüne fırladım. Oradan hızlıca uzaklaştım. Çünkü onun yanında daha fazla durmak istemiyordum. Okula geç kalacağımı fark ettim. Caddede koştururken üzerimindeki kıyafetlerimin kirlendiğini fark etmemiştim. Bundan dolayı giysi  markasına girdim. Güzel etek ve üst aldım. Üstümü değiştirdim  dükkandan çıkarken bazı insanların beni kamerayla çektiğini fark ettim. Bense onlara kıymayıp poz verdim (resimdeki gibi karakter algül) okula geldiğimde okulun bahçesi bomboştu. Genelde kalabalık olurdu. Ama bu gün tuhaftı. Okula girdiğimde de gene insanlar yoktu. Endişeli ve gergin  hissediyordum. Sınıfıma girdiğimde tam elimi kalırdırmışkken selam verecekken sınıfta hiçkimse yoktu. Neler oluyor ya diye düşünürken birden bedenimin uyuştuğunu fark ettim. Yavaşca  başım dönmeye başladı. Ve pat diye yere yığıldım.
DEVAM EDECEK