Black...

1K 48 9
                                    

Bölüm için önerilen şarkılar;

One Direction-Little Black Dress

Neon Jungle-Louder

"Harryy!! B-bu çanta çok güzel... Elbiseyle de çok güzell gözüküyor.. Sen ne ara aldın bunları? "

"Sen diğer kıyafetlere bakarken paketlettirmiştim bile"

Ona baktım ve gülümsedim. Ne diyeceğimi gerkeçten bilemiyordum.

"Sana gerçekten çok teşekkür ederim. Bunlar çok güzel.."

"Sende çok güzelsin Kimber.."

Yanaklarımın kızardığını hissedebiliyordum. Bu yüzden elimdeki çantaya odaklanmaya çalıştım. Çantayı inceledim ve ayağı kalkıp elbisenin yanına çantayı koydum,gerçekten çok iyi uymuşlardı. Çanta kırmızı deridendi.. Bayılmıştım.. İkisine iyice bakarken Harry'nin sesi kulaklarımı doldurdu.

"Bence yatakta güzel gözükmüyorlar.. Bir denesene,eminim üzerinde mükemmel gözükeceklerdir."

Dediklerinden sonra başımı olumlu anlamda salladım ve Harry'ye baktım. Bu sefer ben hiç bir şey demeden anlamış ve çıkmak için adım atmıştı. Fakat daha sonra bana baktı ve konuşmak için duraksadı.

"Ben salonda seni bekliyor olacağım giyinince oraya gelirsin"

Tatlı sırıtmasıdan sonra kapıyı kapattı. Artık tatlı sırıtıyordu.. Yani ben öyle görüyordum.

Elbiseyi aldım ve bir kez daha üstümde tuttuktan sonra kıyafetlerimden kurtulup üstüme geçirdim. Fakat arkamdaki fermuara bir türlü yetişemiyordum. Harry beni aşağıda bekliyordu ama sırtım komple açıktı. Ne yapacağımı bilmiyordum....

Merdivenlerden çok yavaş şekilde ilerledim ve salonun kapısının önüne ulaştım. Evet ona kapattıracaktım.. Çünkü başka hiç bir şey bulamamıştım. Çekine çekine koltukta oturan Harry'nin yanına ilerledim ve karşısına öylece dikildim.

"Iımm Kimber çok güzel gözüküyorsun da.. Sanki biraz büyük mü gelmiş? Bol duruyor birazcık"

"Harry elbise tam da.. Şey ben arka fermuarı çekemedim. Diyecektim ki.. Sen halledebilir misin?"

"Tabi ki."

Koltuktan doğrulup yanıma geldi ve gülümseyip arkama geçti. Eli sırtıma değince birden ürperdim. Yavaş ve nazikçe fermuarı yukarı doğru çekti... Bu içimde farklı bir hareketlilik olmasına neden oldu. Daha sonra tekrar gülümseyerek karşıma geçti ve beni baştan aşağı süzdü..

"İşte şimdi çok iyi gözüküyorsun da... Sanki bir şeyler mi eksik anlayamadım... "

Konuşmasını öyle bir ses tonuyla tamamlamıştı ki.. Sanki bir şeyler ima etmeye çalışıyordu.

"Kimber bir dakika bekle,hiç bir yere kıpırdama"

Acele bir şekilde salondan çıktı ve hızlı aynı zamanda sert adımlarla yukarı çıktı. Kısa bir süre içerisinde elinde bir poşetle kapıda belirdi. Ona şaşkın ifadeyle bakıyordum.

"Gözlerini kapat"

Yüzünden gülümsemesi eksik olmamıştı. Daha sonra ellerimle gözlerimi kapattım ve beklemeye koyuldum. Poşet seseri geliyordu. Herhalde elindeki şeyi açmakla uğraşıyordu. Öylece beklerken yine onun sesini işittim.

"Tamam şimdi açabilirsin."

Merakımdan hemen gözlerimi açtım ve gözlerimden çektiğim ellerimi bu kez ağızıma götürdüm. Bugün defalarca şoka girmiştim.

You're Mine//h.sWhere stories live. Discover now