BÖLÜM:19 NEPTÜN'ÜN GÖZDESİ

1K 44 5
                                    

arkadaşlar lütfen hikayeden sıkıldıysanız söyleyin.yorumlarda veya mesajlarda görüşlerinizi belirtirseniz söyleyin.bitirmemi isteyen olursa açıkça söylesin.beğenmediğiniz bir yer olursa da bana mesaj atabilirsiniz görüşlerinize saygı duyarım.yorumda da görüşlerinizi belirtebilirsiniz.iyi okumalar...

    boşluk sadece uçsuz bucaksız boşluğu hatırlıyorum.nerede nasıl ve niçin burada bulunduğumu dahi hatırlamıyorum.ben kimdim hatta belki de neydim.sadece aşağı ddoğru düşüyordum.zaman kavramını yitirmiştim.o kadar uzun süredir düşüyordum ki bu işten hiçbir şey anlamamaya başlamıştım.çevremde sayamadığım kadar çok ışık kümesi vardı.bunlar yıldızlar olmalıydı ve sanırım şu büyük olanı da güneş oluyordu.tüm bunları hatırlayabilmeme rağmen kendimle ilgili hiçbir şey yoktu.tek bir şey dışında.fırtına grisi gözler sarı saçlar.hatırladığım tek şey buydu.onunda ismini hatırlamıyordum.ama geçmişimden kalan tek hatıramdı.ona karşı anlatılmaz bir sevgi ve özlemim vardı içimde.anlayamıyordum ama simasını düşünmem bile beni heyecanlandırmaya yetiyordu.ben bunları düşünürken yeşilimsi bir gezegene yaklaşmaya başladım.burasının neresi olduğunu bilmesemde içimden bir ses burasının benim korunabileceğim bir yer olduğunu söylüyordu.

  gezegenin çoğu sularla kaplıydı ve sularla kaplı olmayan alanlarda yerleşim yerleriyle doluydu.geriye kalan alanlar her ne kadar yerleşim yerleriyle dolu olsada  kesinlikle doğaya zarar vermiyordu.çok hoş bir görüntüsü vardı.hızla yere doğru yaklaşmam düzeltiyorum düşmem dışında herhangi bir sorunum yoktu.

    neredeyse suya çakılmama bir metre kalmıştı ki bilincimi kaybettim son gördüğüm şey denizin uçsuz bucaksız yeşiliydi.dalgaların sonsuzmuş gibi gelen sesi hala kulaklarımda çınlıyordu.sonrasına dair hiçbirşey hatırlamıyordum.hatırladığım tek şey annabethti.ismi bir anda aklıma gelmişti.o benim için çok ama çok önemliydi.o benim yaşama ümüdümdü.eğer u adını bile bilmediğim yerde hayatta kalacaksam onun içindi başka hiçbir şey için değil.

    gözlerimi açtığımda bir çadırdaydım.etrafta yaralılar vardı.neredeyse hepsinden bir dolu kan akıyordu.neredeydim ben böyle hastahane kanadı gibi bir yerde olmalıydım.yanıma küçük bir kız çocuğu geldi ve benim kim olduğumu sordu.bende yalnızca ben perseus diyebildim.perseus mu dedi küçük kız.sen de kimsin cidden diye soru yöneltti.yani nereden geliyorsun.kimlerdensin gibi bir şeyler söylüyordu.evet haklıydı.kimdim ben?nereden geliyordum ve neden buradaydım.

 bir sonraki bölüm yarın gelebilir geciktiğim için üzgünüm ama hikayeye olan ilginin azaldığını düşünüyorum ve bu arada aklımda çok büyük bir kurgu var aklınızın ucundan bile geçmeyecek bir kurgu.yok artık dedirtecek kadar büyük .allah hepimize percabeth gibi aşk yaşamayı nasip etsin afroditin çilekii ruju aşkına iyi akşamlar...

percy jackson ve olimposlular neptünün yoluOù les histoires vivent. Découvrez maintenant