Gençlik Hatası

9. Bölüm

Selamlar ben geldim. Yaklaşık bin yıl oldu ama ben de bu arada farklı şeylerle uğraşmak durumunda kaldım. Ece'nin bir şeyleri sorgulama vakti sizce de gelmedi mi?

Bence geldi geldi. Bölüm sonuyla beraber fırtınanın kopma zamanı geldi. Bana sarılıp ağlayabilirsiniz kollarım size açık. Hikayemizin yeni ismi ve kapağı nasıl olmuş yorumları bekliyore.

Bölüm Şarkıları
Zerrin Özer- Kıyamam
Ajda Pekkan-Uykusuz Her Gece

***
Ece kulisten siyah kot ceketini ve çantasını aldıktan sonra kapının dışında onu bekleyen bir Aras olmasını umut ederek odadan çıktı. Tam da istediği gibi genç adam sırtını kapının karşısındaki duvara yaslamış onun çıkmasını bekliyor ve hiçbir şey sormamasını içten içe ümit ediyordu. Ancak Ece salak bir kız değildi. Esra'nın Aras'a takmış olabileceğini ancak genç adam onun nasıl biri olduğunu bilmediğinden onun da kıza arkadaşça yaklaşıyor olabileceğini düşünmüştü.

"Esra'yla arkadaş mısınız?" diye sorduğunda uzun dar koridoru geçip çıkışa yönelmişlerdi. 

"Aynı bölümdeyiz, tıpkı sen ve şu meşhur Burak Bey gibi." Aras en kolay savunma saldırıdır yöntemine başvuruyordu ancak hiçbir çekincesi olmayan Ece için bu hamlesi bir işe yaramamıştı. 

"Burak ile ilgili herhangi kötü bir şey görmedim henüz. Esra için ise geçmişte görüp duyduklarım yeter de artar bile, o iyi biri değil Aras biraz, biraz psikopat. Siz erkekler pek okul dedikoduları ile uğraşmazsınız ama ben seni bir arkadaşın olarak uyarmak istedim." Aras Ece'nin hiçbir şey bilmemesine rağmen onu koruma isteğine memnun olmuştu. Ne yazık ki Esra'nın psikopatlığını birinci elden yaşayarak öğrenmişti Aras. 

"Sınıf arkadaşım işte yalnızca. Görünce selam verdi, benim de bir şeyler sormam gerekiyordu bu dönem derslerinden biri hakkında. Konuştuk öyle." Ece tepki vermedi Aras'ın söylediklerine. O bir arkadaş olarak uyarıda bulunmuştu yalnızca. Kendini böyle kandırmak işine geliyordu.

Otele doğru yürürken aralarında derin bir sessizlik oluşmuştu. Lobide onları bekleyen ekipte Tarık ve arkadaşlarını da görmek Nevin'in Tarık'la konuşmasının iyi geçtiği anlamına geliyordu belli ki. 

Kızlar Ece sahneye çıkana kadar onlarla kalmış ardından Tarık'ın Nevin'e mesaj atması ve otelde olduğunu söylemesi üzerine iki kardeş mekandan ayrılmak zorunda kalmışlardı. Tarık'la selamlaştıktan sonra telefonuna şeytan görmüş gibi bakan Sevim'in yanına geldi.

Ece'nin varlığını hisseden Sevim baktığı sayfayı hemen kapatmıştı. Bunu neden yaptığını bilmiyordu bile. Nasılsa birkaç dakika içinde düşündüğü ve yaşadığı ne varsa Ece'ye dökülecekti ancak utanmıştı belli ki. Umut'un takip isteğini gördüğü an gözlerine inanamamıştı. Okulda ikinci seneleriydi ancak henüz ortak bir dersleri olmamıştı.

Üniversitelerinde hukuk fakültesi öğrencileri karma düzende bir eğitim görüyorken yeni gelen dekan ve yönetim bundan sonra değişmez bir şube düzeni sağlanacağını ve bunun soy isim sırasına göre olacağını duyurmuştu.

Genç adamı bundan sonra sık sık göreceğine emin olmuştu Sevim. İkisinin de soy adı aynı harfle başlıyordu ve kalabalık sayılabilecek bir fakültede aynı sınıfa düşmeme ihtimalleri epey düşüktü. 

"Sevim, hayırdır?" diyen arkadaşına karşı tek omzunu silkti.

"Yok bir şey, sınıf yerleştirmeleri konusundaki düzenleme yüzünden dalmışım. " Ece etrafındaki herkesin bir işler çevirdiğinin farkında olsa da sessiz kalmaya devam etme kararı aldı. Nasılsa zamanı gelince çevrilen tüm işler ortaya çıkardı.