DOSYA 12 (Birinci Aşama Bitti)

594 25 3
                                    

   "Pardon ama birbirinizi mucklamayı bıraksanız da gitsek mi?"

Dedi Minho hafifçe gülümseyerek. Galy de onu başıyla onayladı. Yavaşça geri çekildim ve gülümsedim. Biraz utanmış olabilirim. Çok az ama.

"Tamam şimdi şu tuhaf kapıyı açmamız gerek. Minho ızdırapverenden aldığımız parçayı getir."

"Al Tommy."

Thomas kapıya doğru ilerleyince herkes meraklı yüzlerle peşinden gitti.Anahtar kapıya yaklaştığı anda duvarlar kalktı ve arkadaki bölme açıldı. Teresa suratına parlayan ışıkla gözlerini ovdu.

"Bu da ne?"

"Şifre Teresa."

"8 rakamlı?"

Thomas Minho'ya döndü. Bir fikri var gibiydi.

"Labirentin bölümleri."

"Olabilir mı Tommy?"

"Denemekte fayda var bunu en iyi sen biliyorsun Minho."

Minho parlayan ekrana yaklaştı. Sırayla tuşlara basıyordu. 7...1..5...2

"Hmm aaa 6"

6...4...8...3...

"Bing..."

Duvarlar aşağı indiği anda biz de açılan kapının içine düşmüştük.

"Ah Kolum!"

"Ah!"

"Neler o-o-luyor? Burası çok karanlık."

Eliyle etrafı yoklayan Teresa duvardan farklı bir hissiyatta sahip bir şeye dokunmuştu. İttirdiğinde ise bulundukları odaya vuran ışıkla herkes ayağa kalkmıştı. Çıktıkları yer bir çeşit koridordu. Duvarlarda borular vardı. Koridorun da aydınlanması uzun sürmemişti. Bütün ışıklar ardı ardına yandı. Herkes şaşkınca etrafına bakarken yavaşça yürümeye başladık. Kimse konuşmuyordu. Etraftaki tek ses borulardan çıkan buharın sesiydi.

"Aaa çocuklar."

Newt yeşil bir işığın yanındaki kapıda durmuştu.

~ÇIKIŞ~

Minho üstteki yazıyı görünce gülmeye başlamıştı.

"Ne yani bu kadar kolay mıydı? O kadar yorul çabala sonuç yangın merdiveni."

Her ne kadar gülse de buna gerçekten canının sıkıldığını hepimiz fark etmiştik. Biraz duraksadıktan sonra Thomas kapıya dönerek elini kola uzattı. Yavaşça ilerlerken öne çıktım.

"Aksiyon yapma işte Thomas alt tarafı çıkış "

Diyerek kapıyı aniden açtım.

"Aby!"

Newt beni geri çekmişti. Ancak ben gözlerimi actigim kapının ardından alamıyordum. Yanıp sönen ışıkların altında parçalanmış insanlar vardı. Yuksek ihtimalle doktorlardı. Üzerlerindeki önlük ve kırık steteskoplar kandan görünmez olmuştu. Hâlâ çalmaya devam eden alarm kimsenin buraya kurtarma operasyonuna gelmediğinin işaretiydi. Zaten her şey çoktan bitmişti.

Yavaşça ilerledik. Kimisi ölü bedenleri görünce yolu değiştirdi kimisi de adamları kaldırıp yüzlerine baktı.

Bir süre sonra bilgisayarlarla dolu bir odaya vardık. Fazla gelişmiş bir teknolojiydi. Her ekranda bizim hayatı belirtilerimiz vardı. Newt bir ekranında karşısında dikildi.

"Gerçekten bizi izliyorlarmış."

Yanina gittiğimde ekranda kendi röntgenine baktığını gördüm.

LABİRENT|İSYAN [TAMAMLANDI]Where stories live. Discover now