15.Bölüm ''Yorgun musun?''

403 27 0
                                    


Nefes;

Ne kadar zaman geçti bilmiyorum. Saatlerdir buradaydım. Bomboş bir arazinin ortasındaki tek kulübe burasıydı. Pencereden baktığımda güneş batıyordu. Az sonra hava kararacak ve ben burda tek başıma belki birgün daha kalıcaktım. Dayım çok merak etmiştir eminim. Ne hâldedir acaba?

Bana yemek getirdikleri için bağlı olan ellerimi ve ayaklarımı çözmüşlerdi. Bunu fırsat bilerek hemen pencereyi açmıştım ama hem demir vardı hem de beni burada kimsenin duymayacağından emindim.

Ahmet: Aa Nefes! Hiçbir şey yememişsin senin için yaptırdım bunları.

Nefes: Senin getirdiğin yemeği yemektense ölmeyi tercih ederim.

Ahmet: Haddini aşıyosun Nefes. Sözlerine dikkat et.

Nefes: Bana diyene bak. ETMEZSEM N'OLUR HA! N'OLUR? YİNE DÖVER MİSİN BENİ? YİNE DAYAK MI ATARSIN BANA? BELKİ PARMAKLARIMI KIRARSIN BİR KERE BİLE ELİNİ TUTMADIĞIM İÇİN. YA DA DUDAĞIMI PATLATIRSIN SENİ BİR KERE BİLE ÖPMEDİĞİM İÇİN. YA DA NE BİLİYİM İŞTE GÖZLERİMİ MORARTIRSIN BİR KERE BİLE GÖZLERİNİN İÇİNE İSTEYEREK BAKMADIĞIM İÇİN. NAPARSIN HA NAPARSIN? KONUŞSANA!

O kadar çok bağırmıştım ki boğazım acımıştı. Tabii bunları söylerken gözyaşlarıma engel olamamıştım.

Ahmet: Bu kadar mı kötüyüm Nefes ben. Bu kadar mı? Hiç mi iyi tanımadın beni? Sana bunları yapacak kadar canimiyim ben? Nasıl düşünürsün bunları. Ben sana asla zarar vermem Nefes asla.

Nefes: Yaparsın Ahmet. Sen bana bunları yapabilecek kadar canisin. Sen Berrak'ı öldüresiye dövecek kadar canisin, tanıdığın her kızı istediğini yapmadı diye öldürmekle tehdit edecek kadar canisin. Sen busun Ahmet. İstediğin olmadı diye kendi babanı, benim dayımı dövdürtecek kadar canisin.

Ahmet: Nefes ben-

Nefes: Sakın konuşma. Sakın! Dedimya sen busun. Şimdi çık burdan. Ve mümkünse beni burda bırakıp git. Senin yanında bir dakika bile nefes almaktan tiksiniyorum.

Ahmet: KENDİNE GEL ARTIK!

Diye bağırarak yine bana tokat atmıştı. Dedimya işte Ahmet bu. Böyle oldu ve hiç değişmeyecek.

Nefes: Allah senin belanı versin. Pislik herif. Sen busun işte tamam mı? Bu!

Çıktı ve kapıyı sert bir şekilde kapatarak gitti. Dudağımı patlatmıştı. Ben ona; onu tanıdığım şekilke konuştum ve haklıydım. Çocukken bana şeker alan Ahmet; şimdi beni dövebilecek kadar cani olmuştu.

* * *
Tahir;

Tahir: Burası olması lazım. Sessizce içeri girelim.

İdris: Tamam. Ben arka kapıdan gireyrum. Sen de önden gir. Bak sakun bi delilik etma.

Tahir: Denerum. Haydi gidelum.

Ahmet'in Nefes'i kaçırdığı yerin burası olduğundan emindim. Ahmet ne zaman kafası esse buraya gelir -içerek- kafasını dağıtırdı.

 AŞK YENİDEN (Devam Ediyor)Where stories live. Discover now