BÖLÜM 88

4.4K 361 17
                                    

"Bizim oralarda Cani komutan diye birisi vardır"

"Banada ustam anlatmıştı, ben ölmeden önceydi"

"Yani kolezyumdaki ölümümden önce , sonuçta sürekli öldürülen birisiyim"

"Ha ah ahaaaa"

"Neyse bokunu çıkarmadan siz değerli aile üyelerime anlatim"

Jago uzun bir koltukta uzanırken yerde ceset gibi yatan halası ve dedesi korku dolu gözlerle genç adamı izliyordu.

"Bu komutan piçin tekiymiş ama savaştan kaçan kişilerden nefret edermiş"

"Bi gün siktirboktan bir savaşa girmişler kendi adamlarından bir kişiye denk düşman ordusundan yüz kişi düşüyormuş"

"Yani bir asker yüz askeri öldürmek zorundaymış, ne vahşice deme"

Jago elini sallayarak boyutsal yüzüğünden yeşil bir elma çıkardı.

"Bu siktimin gezegeninin tek sevdiğim kısmı heralde bu meyve"

"Neyse konumuza dönelim"

Genç adam meyvesinden ısırık alarak konuşmaya devam etti

"Savaş tahminlerdeki gibi geçmemiş, bizim cani komutan en işe yaramaz askerleri canlı bomba niyetine düşman ordunun içine salmış"

"Ha ha aha , ne yaratıcı bir fikir ama sonuçta zamanında ben de kendimi havaya uçurdum ne kadar eğlenceli olduğunu anca benim gibiler anlar"

"Bizimki düşman askerlerine ağır bir darbe vurmuş, rakip ordunun generali bile bizim cani komutanın savaş stratejisinden dolayı dehşete düşmüş"

"Neyse, velhasıl keram savaş iki tarafında çekilmesiyle sonuçlanmış"

"Tabi bizim komutan savaş bitince defteri kapatır mı hiç"

Meyvesinden büyük bir ısırık alarak konuşmaya devam etti

"Savaştan kaçan yüze yakın askeri dantianlarından sakatlayarak yavaşça uzuvlarını kesmiş"

"Normal bir ölümlü buna asla dayanamaz ama cani komutan tüm kaçan askerlerine kırmızı bir iksir içirmiş"

"Bu iksir yeraltının vahşeti diye geçer oldukça pahalı bir simya iksiridir"

"Bunu içen askerlerin acı eşikleri bir anda düşmüş"

"Şimdi bana acı eşiği ne diye sorucak olursanız size anlatayım"

"Aslında lise biyolji konusudur"

"Bu acı eşiği düşünce, insan rüzgarın esmesinden bile oldukça canı yanar"

"Esen meltem bile olsa sanki bıçak darbelerine maruz kalıyormuşsun gibi olur"

"Sadece oturduğun yerde bile cehennemdeymiş gibi acı çekersin"

"Bu pahalı iksiri içen askerler direk çığlığı basmışlar tabiki"

"Ama bizimki dururmu hiç , bu kıvranan askerlerin üstüne bildiğimiz baldan dökmeye başlamış"

"Şu arıların boku olan baldan bahsediyorum"

"Şimdi o küçük beyinlerinizle bal ne alaka diye düşünüyorsunuzdur"

"Değilmi küçük hala"

Jago sırıtarak titreyen kadına bakıyordu.

"Bu bal bizim oralarda kemik söken isimli bir böcek türünün favori gıdasıdır"

"Cani komutan bu böceklerden çok hoşlanırmış"

"Çünkü bu böcek önce balı yer ardından derini parçalar ve sonra kemikler ve dokular"

"Bu küçük böceklerin en güzel tarafı ise hayati organlara dokunmaması"

"Ha aha ha a, düşünebiliyormusun resmen işkence için yaratılmışlar"

"Vücudunda kalbin , akciğerin ve miden hariç her yeri güzelce yerler"

"Tabi bizim firari askerlerin çığlıkları kilometrelerce uzaktan duyuluyormuş"

"Tarihin en dehşet verici komutanlarından birisi"

"Düşünüyorumda acaba modern dünyanın ispanyasında yaşasaydı ne olurdu"

"Ha ha ha , yeni bir Cengiz han falan olurdu herhalde"

"Tabi bizim askerler üç gün üç gece yavaş yavaş yenilerek öldürülmüşler"

"Komutana ne oldu diye sorucak olursanız size söyliyim"

"Ustam tarafından askerleri canlı bomba olarak kullanıp savaşı lehine çevirdiği için öldürüldü"

"Hemde nasıl biliyormusunuz"

"Kendi yöntemiyle üç gün üç gece çığlık atarak"

"Ha a aha , ustam kıyak adamdı ama naparsın işte ben yokken öldürmüşler"

"Çok sinirlenmiştim koca sarayı ateşe falan verdim"

Elmasından büyük bir ısırığını alırken devam etti.

"O gün bu işkence metodunu kullanamıyıcak kadar sinirliydim"

"Gözüm kararmıştı"

"Ama bakıyorumda şu an hiç acelem falan yok , hatta sinirli bile değilim"

Jago piç gülüşüyle dedesine ve halasına baktı.

Ayağa kalkarak elmasını bir köşeye fırlattı.
Boyutsal yüzüğünden çıkardığı bir cam şişeyi sallayarak onlara gösterdi.

"Hatta ve hatta paraya kıyıp bu güzelliği sizin için aldım"

Genç adamın elinde kırmızı bir iksir vardı. Bu deli komutanın kullandığı iksir idi.

ANDREA Where stories live. Discover now