BÖLÜM 161

3.8K 348 113
                                    

Bu bölümü CanerGren reise ithaf ediyorum :)

♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤

Jago ve Ari ellerinde bulunan parlak kürelerle uzunluğunu kestiremedikleri odada yürüyorlardı.

Jago , elindeki parıldayan beyaz küreye hayranlıkla bakıyordu.

"Küçücük bir küreye ışık elementinden bir tutam hapsetmek gerçekten çok zekice ve pratik"

"Ahhh.. Ari eğer bu şeylerden sende olmasaydı ne halt edicektik bu karanlıkta"

Ari burnu havada bir şekilde sırıtarak cevapladı.

"Gerçekten haklısın ben olmasam şu an üstündeki elbise bile olmazdı"

"Ha ha ahaa, hiç tedbirli biri değilsin Jago"

Jago , kendini överken gülen Ariye baktı. Son bir haftadır beraber yol aldığı bu adamla iyice kaynaşmışlar ve bol sohbet etmişlerdi.

Jago , Arinin o gülen ve her şeyi şakaya vurarak yapmacık bir şekilde kibirlenen suratının aslında bir maske olduğunu çoktan anlamıştı.

Ne kadar enerji kullanamıyor olsa dahi hâla yarım ruh avcısı sayılırdı. Bu yüzden saklı duyguları net bir şekilde hissedebiliyordu.

İkili yürürken Jago sessizliği bozdu ve Arinin suratını ekşiten o soruyu sordu.

"Neden sürekli maske takıyorsun Ari?"

Ari , Jagonun bu ani tuhaf sorusunu duyunca bir an olduğu yerde kaldı.

"Neyden bahsediyorsun? Ne maskesi?"

Jago, soruyu anlamamazlıktan gelmeye çalışan Ariye gözlerini devirerek baktı.

"Neden olmadığın biri gibi davranıyorsun? Sürekli gülümseyen ve ciddi olmayan o suratının ardında kederli ve yalnız olduğunu hissedemediğimi mi zannediyorsun!!"

"Söyle bana Ari , tam olarak kimsin sen?"

Arinin suratı asıldı ve gözlerinde acı dolu bir bakış belirdi.

İkili bir saate kadar sessizce yürüdü. Jago , Arinin konuşmayacağını düşünüyordu.

Sonunda Ari suskunluğa bürünmüş hâlini bozdu ve yavaşça içini dökmeye başladı.

"Ben 111 yaşındayım Jago , şimdilerde Ortic ismindeki bir krallıkta doğdum"

"Bunun yanında ben bir soyluyum, Ortic krallığının savaş gücünü oluşturan klanının liderinin oğluyum"

"Öyleki Babam kralın çocukluk arkadaşı"

Jago, hiç soylu havası yaymayan bu adamın anlattıklarını merak ve büyük bir ilgiyle dinliyordu.

"Ben doğduğumda Annem bir hastalığa yakalandı ve kısa sürede öldü"

"Yıllar geçmişti ben artık 8 yaşında bir çocuk olmuştum, aklım bu zalim dünyanın yapısını kavramaya başlamıştı"

"Ve büyük bir suç işledim...."

Jagonun kaşları merakla yukarıya doğru kalktı, Ariye bakarak konuştu.

"Küçük bir çocuk ne suç işlemiş olabilir ki"

Ari dargın gülümsemesiyle yanıtladı.

"Suçum, sakat bir çocuk olarak doğmaktı"

"Tüm hayatım çile gibi geçmişti, adam akıllı klanda bile hareket edemiyor. Küçük kardeşlerim tarafından bile itilip kakılıyordum"

"Dedem beni çok severdi, hatta beni seven tek kişi oydu diyebilirim"

ANDREA Where stories live. Discover now