BÖLÜM 99

3.9K 356 47
                                    

Ruh sınavının yapıldığı formasyonda binlerce insanın çığlıkları yankılanıyordu. Hepsi sınavdan jago gibi zorluk çeken kişilerden geliyordu.

Diojen sınavı geçen tek kişiydi, şu an kıdemlilerin yanında sınavın gidişatını seyrediyordu.

*******************

Melanie hayatı boyunca tatmadığı acıları yavaş yavaş tadıyordu
Gözleri kan çanağına dönmüştü.

Tam o esnada kızıl bir enerji kağıdı keser gibi formasyonu kesip geçmişti.

"Ahhhhhhhhh....."

Melaninin tüm acısı dinmişti, etrafına baktığında formasyon sisinin dağıldığını fark etti.

"Ne oluyooor"

*********************

Formasyon dışında sihay bir portal oluştu
Kıdemliler korkuyla portaldan çıkan Derike bakıyorlardı.

"Çabuk katılımcıları ışınlayın"

Kıdemliler patriğin öldürme arzusunu hissedince seslerini bile çıkarmadan toz oldular.

Diojen korkuyla Derike bakıyordu.

Derik onu umursamadan uçtu ve formasyonun Doğu kısmına gitti.

*******************

Jago kırmızıya dönmüş gözleriyle sırıtıryordu.
Her adım attığında önündeki formasyon paramparça olarak ona yol açıyordu.

Alfanśo genç adamın ruhunda oldukça endişeli bir hâldeydi.

《Ne oluyo jagoo, cevaap veer》

Jago gülümsemesini büyütürken yürümeye devam ediyordu.

Bir anda gökyüzünden iki silüet jagonun önüne indi. İniş o kadar şiddetliydiki kilimetrelerce alanda bulunan toprak titremiş deprem olmuştu.

Derik gri silahını çekmiş Jagoyu süzüyordu. Erada kurt formuna bürünmüştü

"Kimsin seen?"

Derik tedirgin bir şekilde konuşmuştu. Kendisi bu gezegendeki en güçlü 3. Kişiydi ama jagonun önünde korku hissediyordu.

Era hırlayarak ileriye atıldı. Dövüş Kralı seviyesinde olduğu için dehşet bir hızı vardı.

Jago ona gelen kurda alaycı bakışlar attı. Derik jagonun parçalara ayrılacağını düşünüyordu.

Roaaarr---------

Beyaz kurt sivri dişlerini ve pençelerini genç adama hedefledi.

Jago iki eliyle kurdun açık olan ağzını tuttu.

Era ne kadar denesede ağzını kapatamıyordu.

"Çekil önümden!!! Pire torbası"

Jago sağ ayağıyla yumuşak bir tekme attı. Ama beyaz kurt tekmeyi yediği an bilincini kaybetti ve kilometrelerce uzağa savruldu.

Derik öfke ve korku dolu gözlerle önündeki çocuğa bakıyordu, binlerce yıllık hayatında böyle bir manzaraya şahitlik etmemişti.

Jago gözlerini Derike dikti.

"Savaşıcak mısın insaan!!!"

Derik gri kılıcını çekti, vücudundaki tüm aurayı serbest bıraktı.

Jago elini savurmasıyla kızıl enerji Deriğin aurasını sararak parçalara ayırdı.

Elini tekrar kaldırdı ve Deriği işaret etti.

WOSHHHHH----------

Derik kılıcıyla bir olmuş gibi jagonun üstüne fırladı herşey birkaç saniyede olmuştu.

Kızıl enerji jagonun etarfından dolaşarak Deriği kilit altına aldı, koskoca Dövüş imparatoru alemindeki uzman böcek gibi kapana kıstırılmıştı.

Derik vücuduna zorla giren kırmızı renkli yakıcı enerjiyle mücadele etmeye başladı.

Ama kızıl enerji önüne gelen her hücreyi ve dokuyu acımasızca parçalıyordu.

Derik çaresiz gözlerle önünde sırıtan jagoya bakıyordu.

Tam o esnada zaman ve mekan adeta dondu kızıl enerji bile kıpırdamıyordu.

Tüm evren adeta donmuştu. Jago baktığında etrafa yaydığı tüm kızıl enerjinin bile kıpırdayamadığını hissetmişti.

Genç adam kırmızı gözlerini gökyüzüne dikti.

"Karşıma çııık"

Mor bir yıldırım yere düştü ve içinden oldukça sıradan görünümlü bir adam çıktı.

Siyah saçları rüzgarın olmadığı bu ortamda bile dalgalanıyordu.

"Uzun zaman oldu"

Jago sırıtarak önündeki adamı izliyordu.

"Değilmi A...."

Sözünü bitirmeden mor bir yıldırım Jagoya çarptı ve genç adam çuval gibi yere yığıldı.

Adam sakin adımlarla jagonun başına kadar yürüdü.

Elini genç adamın göğsüne koydu ve hafif mor bir parıltı eşliğinde siyah bir sis jagonun vücudundan yükseldi.

Adam birkaç adım geri çekildi.

Siyah sisten, kan ve et yükseldi bu olay bi canlının yaratılmasıydı.

Birkaç dakika sonra jagoya oldukça benzeyen sadece gözlerinin rengi simsiyah olan bir varlık oluştu.

Eleriyle yüzüne dokundu ve vücudunda gezdirdi.

Arkasını dönünce korkuyla titreyerek diz çöktü.

"Ba aba"

Bu titreyen kişi jagonun ruhunda konaklayan Alfanśo'ydu

Sonsuzluğun efendisi Alfanśo ve Yaradan baygın bir şekilde yerde yatan jagonun önünde duruyorlardı.

Tüm evrendeki zaman donmuştu.

ANDREA Where stories live. Discover now