"Demek okula birlikte geldiniz?Bana haber verdiğiniz için teşekkür ederim.Sayenizde boşu boşuna her gün yaptığım gibi Emir'i evlerinin önünde beklemedim."
Oğuz'un trip kokan cümlesiyle oturduğum sırada iyice küçüldüm.Şimdi onu ikna etmek için ne dersek diyelim kendini haklı çıkaracaktı.Zaten haklıydı da.Emir dün gece bizde kaldığı için sabah okula ikimiz gelmiştik ama sanırım Emir Oğuz'a haber vermemişti.Okula neden her gün birlikte geldiklerini de bilmiyordum.
"Çok bekledin mi?"
Emir benim gibi düşünmüyor olmalı ki Oğuz'a cevap verdiğinde gözlerinden ateş çıkartan arkadaşıma döndüm.Tepkisini merak ediyordum.Çünkü Emir'in ağzına sıçacaktı.
"Bir daha beklemem.Olur biter."
Şaşkınlıkla Oğuz'a baktığımda her zamanki sırasına yani Emir'in yanına oturmayıp çantasını benim yanıma koydu.Zaten hoca da derse geldiğinde daha fazla konuşamamıştık.
Normal bir Oğuz'un şu an bize alttan alttan laf sokması gerekiyordu.Kesin bir şey olmuştu.Kafasını sıraya koyup uyumaya başladığında bir problem olduğunu kesin anladım.Çünkü ders biyolojiydi ve hocaya saçma sapan sorular sormayı çok severdi.Mesela geçen ders "İlk insan Adem'in göbek deliği var mı?"diye sormuştu.
Teneffüs zili çaldığında ise uyumaya devam etmişti.Öğle arasına kadar kafasını sıradan kaldırmadı.
Öğle arası daha fazla rahatsız sırada uyumasına izin vermek istemediğim için uyandırmaya çalıştım.
"Oğuz hadi uyan.Yemek yemeğe gidelim."
"Ben yemeyeceğim.Siz gidin."
Kafasını kaldırmadan boğuk sesiyle beni cevapladığında Emir'e döndüm.
"Sen git Aybars.Ben de aç değilim."
Daha fazla ısrar etmeden Emir'i dinleyip sınıftan çıktım.Zaten benim Furkan ile konuşmam gerekiyordu.
Telefonumu çıkarıp ona mesaj attığımda bana arka bahçede olduğunu söylemişti.Büyük ihtimal sigara içiyorlardı.Okulun arka kısmında kamera yoktu.Tüm hocalar bilmesine rağmen de 12.sınıfları fazla sıkmıyorlardı.
İki duvarın arasından geçip geniş alana çıktığımda iki arkadaşıyla duvara yaslanmış sigara içiyorlardı.Göz göze geldiğimizde elindeki sigarayı söndürdü.
"Selam."
"Selam."
Yanındaki arkadaşlarını tanımıyordum.İkisi de beni incelemeye başladıklarında rahatsız olmuştum.
"Sen Aybars değil misin?Hani şu Gökdeniz'in dibinden ayrılmayan.Hatta bir ara onunla ara-"
"Tamam Ali.Uzatma."
Ne demek istemişti o?Hem Furkan ne hakla onu susturuyordu.
"Hatta bir ara onunla ne?Devam et."
Önümdeki iri kıyım çocuğa hangi cesaretle dikleniyordum bilmiyordum ama sinirlerimi bozmuştu.
"Ali sakın o cümleyi kurma.Kötü olur."
Furkan çocuğu yine uyardığında bu sefer ona döndüm.İkide bir çocuğu susturduğuna göre ne diyeceğini biliyordu.İyice sinirlendiğimde bağırarak konuşmaya başladım.
"Adamsan tamam lan sözünü!"
"Adamlığını senden mi öğreneceğim lan ibne?Herkes bilmiyor mu sanıyorsun senin Gökdeniz'in sürtüğü olduğunu?"
Duyduğum sözlerden sonra kulaklarım çınlanmaya başlamıştı.Ne demişti o?Gökdeniz'in sürtüğü mü?Nereden biliyordu ki?Bilmesine imkan yoktu.Okulda sadece belirli kişiler biliyordu.Bilenler arasında da ona söyleyecek kimse yoktu.
