🍁Final🍁

1.1K 48 243
                                    


Merhaba benim ponçik okurlarım. Bir hikayenin sonuna daha geldik. Vedaları kim sever ki? Ben sevmem ama her hikayenin her masalın ve her başlangıç'ın bir sonu vardır. Bu hikaye'de bana destek olan, oylarıyla yorumlarıyla hikayeme renk katan her kese teşekkür ediyorum. İyi ki varsınız!

Bu benim son YağHaz hikayem. Bir daha YağHaz'ı kaleme almayacağım. Onları gerçekten çok sevdim, benim için Mira ve Yaman'dan sonra en unutulmaz çiftlerden biriydi Yağız ve Hazan. Hep öyle kalacaklar. Fakat size verdiğim sözü unutmuyorum. Yeni bir hikaye gelecek, yani yazabilmek için çalışacağım. Sadece yaz sonunda evleneceğim için o zamana kadar bitirebilir miyim bilmiyorum. Yine de elimden geleni yapacağım. Yeni hikayem biraz farklı olacak, başroller yine Çağlar Ertuğrul, Deniz Baysal ve çok sevdiğim başka bir oyuncuya ait olacak. Sadece bu kez isimler ve sonlar farklı olacak.. Ve çok sevdiğim ama çok yakında kaybettiğimiz bir çifte daha yere vereceğim hikayede. Anlayacağınız, hafızalarda iz bırakacak bir hikaye olmasını planlıyorum. İlk bölüm bir ya da bir buçuk ay sonra gelir. Fakat sizden tek ricam, hikaye için kitap kapağı yapabilecek olan varsa bana özelden yazması. Ben nasıl bir şey olacağını anlatacağım.

Ve "Hafıza" kitabı da artık başka kapak resmiyle yayında olacak. Bana bu resmi yapan değerli okuyucum aleksandra97a ya teşekkür ediyorum. 😘

Sözü fazla uzatıp sizi yormak istemiyorum. Unutmayın bazı sonlar birer başlangıçtır. 🖐️

Sedef evin kapısından içeri girdikten sonra kapıya yaslanıp derin bir nefes aldı. Yağız'la Hazan'ı başbaşa konuşmaları için yalnız bırakıp evden çıktıktan sonra Arda ile buluşmuş, Hazan hakkında konuşmuşlardı biraz. Arda Hazan'ın öldüğünü sandıklarında ne kadar üzüldüğünü anlatırken Sedef annesinden nefret etmişti. Aslında en çokta acımıştı ona. Yaşı az olsa da öfkesine yenilip nefrete kapılacak insan değildi Sedef. Annesinin yaşadıklarının ağırlığını tahmin ediyordu, böyle bir durumda kendisi olsaydı ne yapardı bilmiyordu. Üstelik gözü gibi sakındığı yeğeni, hayatını mahv eden adamın oğlu ile birlikte ise. Kadını anlamak zordu fakat yaptığının doğru olmadığını biliyordu Sedef. Hazan'ı korumanın yolu onu her kese ölü göstermekten geçmiyordu. Bu daha çok bencillik gibiydi. En çok kendisini düşünmüştü annesi. Sonuçta Hazan hafızasını kaybettikten sonra onu Fransa'ya gönderse dahi, Yağız'a en başından beri doğruları anlata bilirdi. Baba kendisine tecavüz etmişken, oğluna yeğenini yar etmek istememesi gayette doğaldı. Bunu hakkı vardı. Fakat Hazan'ı diri diri mezara koymaya hakkı yoktu.

Onu nasıl affedeceğini düşünüp durmuştu dönüşte yol boyunca. Kötülüğü ona olmasa da kardeş gibi gördüğü kuzenineydi. Ama sonuç olarak bu kötülüğün mimari hep idolü olan annesiydi. Ve kim bilir belki de babası da ortak olmuştu bu günaha. Belki de hiç biriyle konuşmayarak bu konuya açıklık getiremezdi. Onlarla yüzleşmesi gerekiyordu en azından. Hazan biraz toparladıktan sonra Fransa'ya dönmeliydi.

Kadını salonda görmeyince ve dakikalardır eve girmesine rağmen sesi soluğu gelmeyince merak edip kadının odasına doğru ilerledi. Kapıyı açıp içeriye göz attığında oda'da kimse yoktu. Seslenerek banyoya ve mutfağa bakındı fakat yoktu hiçbir yerde. Evde değildi. Yağız'la bir yere gitmiş olabileceğini düşünüp koltuğa oturdu salondaki.

....

Hazan ayaklarını sürüyerek eve doğru ilerledi yavaş adımlarla. Dağılmıştı. Başına gelen kötü olayları dün yaşamasına rağmen, sanki bugün anlamış gibi dağılmıştı. Yorgun ve zayıftı kadın, dağılması bile zaman almıştı. Geç anlamıştı sanki bir şeyleri. Ya da geç kabullenmişti. Dün gece öğrendikleriyle her ne kadar sarsılsa da şimdiye nazaran iyiydi durumu. Sanki bunların olmasını bekliyormuş gibi fazla etkilenmemişti. Fakat bugün halasıyla bir kez daha konuşunca ve her şeyi birer birer ondan dinleyince anlamıştı ki ilk başlarda olduğu durumun ciddiyetini kavrayamamıştı. Hayatı alt üst olmuştu bir gecede. Ve Hazan bu durumdan dolayı kimi suçluyacağını bilemiyordu. Her kesten biraz bıkmıştı, her kes biraz yormuştu onu. İsyan ediyordu içinden. Etraftaki her kes suçluydu aslında, halası, eniştesi, kuzeni.. Yağız bile. Ve tabi Yağız'ın babası. İsyanı hepsineydi bu yüzden. Fakat hepsini hayatından çıkaramayağını da biliyordu. Hafızasını kaybettiği için şimdilik onlara muhtaçtı, ve ilerdi birgün hafızası geri geldiğinde onları affedeceğini biliyordu.

🍁 HAFIZA 🍁  (Tamamlandı) Dove le storie prendono vita. Scoprilo ora