butterfly ღ taekook

❀ 13 ❀ parlak yıldızlarını seviyorum.

13 ➵ "Sana sımsıkı sarılacağım ve asla düşmeyeceğiz, kelebek güzelinin sahibi."

kimtaetae

eve sağ salim vardın mı, meleğim?

evet, jeongguk

güzel o zaman
bu gece üstünü sıkı sıkı ört, tamam mı? dışarısı çok soğuk.

ama jeongguk,
ben hiç ürperti hissetmedim bedenimde
çünkü kolların vardı
sımsıcak oldum

biliyor musun
en son büyükanneme sarılmıştım, jeongguk
sen beni büyükannemden sonra saran tek kişisin
sayende hiç üşümüyorum, jeongguk
sana çok minnettarım

beni ne kadar mutlu ettiğinin farkında mısın, kelebek güzelim? hem üşümeyeceksen
ben sana her dakika sarılabilirim

beni incitmekten korkma lütfen..
baksana ne güzel seviyorsun beni, güzel kelebeğini nasıl incitebilirsin ki?
güzel kelebeğin, sahibinin kollarına çok fazla ihtiyacı olduğunu yeni fark etti.

taehyung, senin bana değil
kollarıma ihtiyacın var
ve eminim ki benden başka birisi olsa onu da kabul ederdin

bu doğru değil jeongguk, senin parlak yıldızlarını seviyorum
benim için büyükannemden sonra en özel kişisin, yemin ederim sana

lütfen beni sevmeye devam et, jeongguk
yaralarımı iyileştireceğini biliyorum

❀

kimtaetae

günaydın, güzelim
biraz erken olduğunu biliyorum
seninle birlikte gidebilmek için biraz erken kalktım
kapının önünde bekliyor olacağım

❀

taehyung, yazıyı okur okumaz yataktan fırlayıp camının önüne geçmişti. jeongguk'un hâlâ orada olduğunu gördüğünde 'delirmiş olmalı' diye içinden geçirdi. aceleyle hazırlanıp aşağı indi.

"delirmiş olmalısın, jeongguk. bu saatte burada ne işin var ve en önemlisi sana daha önce ev adresimi vermedim."

"vermediğini biliyorum zaten, kelebek güzelim. dün seni takip etmiş olabilirim." dedi, jeongguk. taehyung kaşlarını kaldırarak ona baktığında jeongguk sevimlice gülümsedi.

"açık olmak gerekirse dünden önceki gün de takip etmiş olabilirim, hatta ondan önceki günlerde de aynı şey geçerli... bakma bana öyle lütfen, güvenliğinden emin olmak istedim sadece. baksana burada yalnız yaşıyorsun ve pek kalabalık bir mahalle değil." dedi, jeongguk. taehyung, bunun üzerine kıkırdadı ve başını hızlı bir şekilde salladı.

"hadi atla." deyip arkasındaki motoru işaret etti, jeongguk.

"d-daha önce motora binmedim.." dedi çekinerek taehyung.
jeongguk ona kaskını uzatıp kendi kaskını taktı. taehyung, dudaklarını hafif aralamış, jeongguk'u izliyordu. jeongguk bunu fark ettiğinde yutkundu ve taehyung'un elinden kaskı alarak taehyung'un kafasına geçirdi. kaskı tam yerine oturtmak için bağlarken taehyung utangaç bir şekilde jeongguk'u izliyordu. işini bitiren jeongguk, eğildiği için, kafasını kaldırarak taehyung'a baktı.

"bu kadar yakınlıktan rahatsız olduğunu biliyorum, bunun için üzgünüm. sadece yardım etmek istemiştim."

"h-hayır, jeongguk! elbette yardım etmek istediğini biliyorum. yakınlıktan rahatsız olmadım sadece-" deyip dudaklarını birbirine bastırdığında jeongguk'un gözlerinin oraya kaymasını sağladı. "alışkın olmadığım için utandım azıcık."

jeongguk, kelebek güzeli'nin bu şirin hâline kocaman gülümsedi. "daha önce motora binmediğini söylemiştin az önce." deyip motora yerleştiğinde jeongguk, taehyung onu onaylıyordu. "tek yapman gereken bana sımsıkı sarılmak." dediğinde taehyung'un elinden tutup arkasına doğru çekiştirmişti.

"ama güzelim, bu saniyeden itibaren sımsıkı sarılacağına söz vermelisin. eğer kollarını gevşetirsen düşebilirsin. elbette senin düşmene izin vermem ama senin de çabalaman gerekiyor. bugünden sonra ya da ilk tanıştığımız günden sonra benden kurtulmanın imkânı yok." deyip sözlerini bitiren jeongguk, taehyung'a dönmüştü. taehyung ise jeongguk'un arkasına yerleştiğinde kollarını jeongguk'un beline sardı.

"sana sımsıkı sarılacağım ve asla düşmeyeceğiz, kelebek güzelinin sahibi."

❀❀