❀ 18 ❀ eğer beni kucaklayabilirsen sonsuza kadar yanında kalacağım.

2.1K 191 45
                                    

AAAAAAA PLATFORMA DÖNDÜM MERHABAAA 👋👋
KİTABI UNUTMAMIŞSINIZDIR UMARIM 😔😔

17 ➵ "Buldun beni Jeongguk."

Jeongguk'un kollarına doğru düşecek gibi hissettiğimde kollarımı boynunda daha da sıkılaştırdım.

"Her şeyi mahvettiğimi biliyorum, Jeongguk." demiştim, çıkan aciz ve fısıltılı sesimle. Hızla başını iki yana sallamıştı. Şefkatli gözlerini gördüğümde gözlerim dolmuştu yine. Görmemesi için kafamı erkeksi kokan boynuna gömmüştüm.

"Sonuna kadar benim yanımda kalamazdın, değil mi Tae? Hem ailen seni bulup almıştı, sen o zaman nasıl gitmeyebilirdin ki? Elbette bana karşı aileni seçecektin."

Titrek cümleleri boğazımdaki yumrunun daha çok büyümesini ve pişmanlığımın artmasını sağlıyordu.

"Bencilin teki olduğumu biliyorum," dedim sonunda sesimi bulabildiğimde. "O kazadan sonra yanımda tek kişinin b-büyükannem olduğunu fark ettiğimde ailemle birlikte gitmemden pişman oldum. Her seferinde 'keşke' diye düşündüm. Beni bulup yetimhaneden almasalardı belki de o kaza bile olmazdı, Jeongguk. Zaten tüm düzenlerini bozmuştum.
B-ben özür dilerim, böyle düşünmemeliyim ama çok kısa sürdü. Mutluluğum sadece iki-üç sene sürdü. 18 yıllık hayatım boyunca sadece üç yıl mutluluğu hissedebildim. Çok zor zamanlar geçirdim, Jeongguk. Gerçekten çabaladım ama ellerimde hiçbir şey yok, bu nasıl bir oyunsa her seferinde yenilen ben oluyorum, Jeongguk."

Cümleler ağzımdan çıktığı an hıçkırıklarımı salmıştım, uzun bir zaman sonra sesli bir şekilde ağlıyordum. Jeongguk'un göğsünde deli gibi, bağırarak ağlıyordum.

Kendimden ve yaşadıklarımdan dolayı çok utanıyordum. Böyle düşünmeme rağmen beni sakinleştirmeye çalışarak saçlarımı okşamaya başlamıştı.
Bir süre sonra durakladığımda sadece iç çekiyordum.

"Sorun değil," diye mırıldandığında alt dudağımı ısırdım. Kendimi tutmalıydım, bu kadar dayanıksız olamazdım.
"Taehyung, böyle düşünmen bencilce değil. Ailenin ölümünden sonra ne kadar yıkıldığını çok iyi biliyorum, güzelim. Ben bir yıl boyunca seninleydim, neler yaşadığını gözlerimle bir bir şahit oldum. İnsanların sana ne kadar boktan davrandıklarını ve daha birçok şeye şahit oldum, Taehyung. Benim için de çok zordu, her gün gözyaşı tüketirken sana sarılamamak cehennem gibiydi, hyung.

Seninle karşılaştığımızda da aciz ve korkak herifin tekiydim ben, hâlâ da öyle olmaya devam ediyorum."

Son söylediği şeyle saçlarını okşamaya başlamıştım. Henüz daha çok küçükken birçok şiddet görmüştü, travması hâlâ devam ederken böyle olduğu için kendisini suçlayamazdı.
Ben onu hep güzel kelebeğin sahibi olarak görmüş ve beni koruyamadığı her seferde hayal kırıklığına uğramıştım. Ama o kişi, benim miniğimdi. Neden korktuğunu anlayabiliyordum. O an büyüdüğünü sansa da aslında hiçbir zaman büyüyemediğini ve hep ufacık kaldığını fark etmiştim.

Yetimhanedeyken aynı odada kalıyorduk. Onu ilk gördüğümde çok hassas bir çocuktu, sık sık iri gözleri dolu olurdu. Ve ben onu çok merak etmiştim, her ne yaşadıysa onu sarmalamak ve korumak istemiştim, yapmıştım da.

Minik Taehyung, kendisiyle yaşıt olan arkadaşıyla gülüşerek yurt odalarına girdiğinde çokça sevdiği tonton teyzeyi görürken, "SooSoo!" diye seslenip bacaklarına sarılmıştı. Bayan Min, dizlerinin üstünde çömelerek Taehyung'un saçlarını okşamıştı. Ardından eliyle arkasındaki gözlerini yerin herhangi bir noktasına sabitlemiş minik çocuğu göstermişti. "TaeTae, işte yeni oda arkadaşınıza merhaba demelisiniz."

butterfly ღ taekook Where stories live. Discover now