❀ 20 ❀ burası bizim evrenimiz olsun, güzel kelebeğin sahibi.

2.1K 147 99
                                    

Biliyorum, bana yine kızgınsınız. Ama yine de uzun bir bölümle geldim. Yaklaşık 1900 kelime olan bölüm için atıştırmalıklarınızı veya içeceklerinizi hazırlayın derim 😝
Ve ve ve ve lütfen bu uzun bölüme yorum yapmadan geçmeyin lüüütfen 🙏

Keyifli okumalar, sağlıklı kalın lütfen!

20 ➵ "Biz evrenimizde yalnız kalmış, kimsesi olmayan iki yıldızdık sadece."

Jeongguk'un göğsünde gözlerimi açmamla günüm şimdiden güzelleşmişti. Kafamı göğsünden kaldırıp onu incelediğimde boynunun açıldığını görmüş ve beyaz teni öpmeden duramamıştım. Ağzı açık uyuyor, öndeki iki dişinin gözükmesini sağlıyordu. O kadar tatlı duruyordu ki hemencik makyaj masasının üstünde olan telefonumu elime almış ve fotoğrafını çekmiştim. Ön kameraya çevirerek yavaşça ona doğru eğilmiş ve poz vermeye başlamıştım. Birkaç fotoğraf çektikten sonra üzerimdeki mavi pijamalarımı çıkarmış ve dizlerimin 5-6 santimetre yukarısında olan yırtık şort, onun üstüne ise omuzları açık beyaz bir bluz giymiştim.

Şimdiden hazır olmalıydım çünkü bugün için Jeongguk ile yapmak istediğim bir sürü şey vardı. Zihnimde o kadar çok hayal geziniyordu ki hangi birini yapmak istediğime bile karar verememiştim, sadece akışına bırakmayı planlıyordum. Hem belki Jeongguk'un da istediği bir şeyler olabilirdi.

Telefonumun ekranından saate bakarak saatin yediyi çeyrek geçtiğini öğrenmiştim. Sıradan bir günüm olsa bu saatte sıkıcı okul için hazırlanırdım, aslında okul için hazırlanmalarım eğlenceli geçiyordu. Sabahın köründe şarkı açıp bir yandan bağıra bağıra şarkı söylüyor, giyiniyor ve makyaj yapıyordum. Yine de ezici bakışların altında kalmak kesinlikle sıkıcı bir şeydi.

Güne erken başlamamıza gülümsemiş ve odamdan çıkmıştım. Mutfağa girip Jeongguk'a farklı ve özel bir şeyler yapmayı planlıyordum ama maalesef tek bildiğim şey gevrek hazırlamak olduğundan bu fikri es geçmiştim. Onca senedir evde yalnız başıma yaşıyordum ama hâlâ nasıl yemek yapıldığını öğrenememiştim. Zaten yeterince düzgün beslenmiyordum bile, sabahları çoğu zaman yemek yemeden çıkıyordum ve zaten okuldan geldikten sonra da kafeye gidiyordum. Jeongguk'un beni anlayacağını biliyordum ama yine de onun için bir şeyler hazırlamak istiyordum, ne olursa olsun. Bu nedenle de internetten kahvaltılık için tarif araştırmaya başlamıştım.

Yaklaşık 10-15 dakika geçtiğinde oturduğum sandalyeden kalkıp araştırdığım tarifi yapmaya koyulmuştum ki, sesli bir şekilde yanıma gelen Jeongguk ile birlikte gülümsedim. Saçları dağılmıştı ve yeni uyandığından ötürü yüzü şişik şişikti. Üstündeki beyaz tişörtüyle birlikte bana tatlı tatlı gülümserken bile bir Tanrı gibi görünüyordu.

Arkamdan belime sarılarak kokumu içime çekmişti. "Mutfağı güzel bir koku kaplamış, kokunun ne olduğunu biliyor musun?" diye sormuştu şapşal bir şekilde. Kıkırtılarım odayı doldururken Jeongguk'un dudakları önce boynumu, sonra yanaklarımı ziyaret etmişti.

"Aslında sana özel yeni parfümümü denemek istemiştim." diye mırıldandığımda parmakları yaramaz bir şekilde belimde dolaşmıştı. Gıdıklandığım için Jeongguk'un eline hafifçe vurmuştum. "Yapma!"

"Evet, parfümün güzel kokunu saklamaya çalışmış ama ben yine de tatlı kokunu alabiliyorum nedense. Neden böyle oldu bakalım, kelebek güzeli?"

butterfly ღ taekook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin