4.Bölüm

12.3K 642 2
                                    

Akşam saatleri yaklaştıkça hazırlanmam gerekti, ama içimde anlamlandıramadığım bir yük içime kaçmış huzursuz yanım bana ne anlatmaya çalışıyor anlamıyordu .

Sıcak bir banyo sonrası üstüme yapışan siyah elbisemi giymiş aynadaki aksime bakıyordum. İşte her zaman kendimde gördüğüm görüntü karşıladı beni su yeşili gözlerimde hep bir kırgınlık, soluk bedenimde olmayan canlılık. Ben neden bu kadar soluk benizli bir kızım hala bilmiyorum gözlerimin rengini ise oldum olası çözemedim zaten. Ah hadi ama her kıyafet , duygu yoğunluğuna göre değişebilen göz rengi olur muydu hiç cevap veriyorum örneği benimkiler. Sinirlendiğim, ağlamamak için kendimi kastığım anlarda gözlerim yeşilin en koyu rengine döner,tam tersi mutlu olduğum huzurlu zamanlarım da ise Mavi ve yeşilin güzel bir karışımına benzer. Anlayacağınız Van kedisinin ününü kapabilirim bu konuda.

Azıcık makyaj ve salık bıraktığım kumral saçalrımla çoktan hazır olmuştum, aşağıdan gelen korna sesine bakılırsa her zaman olduğu gibi Barış gelmişti. Onu fazla bekletmemek için çantamı alıp resmen uçarak indim merdivenlerden.

"Hoşgeldin Barış" diyerek sarıldım arkadaşıma tamam iki gün önce görmüş olabilirim ama el sıkışmak benim gibi fazlaca sıcak kanlı bir kıza yakışmıyor.

"Hoş buldum deli kız yine fazla güzel olmuşsun"

"Abartmasan ben hiçbir zaman güzel olmadım" diyip dudak sarkıttım, Oldum olası süse, elbiseye dikkat edemeyen üşengeç biriydim övünmesem de hala öyleyim maalesef.

"Sen öyle san deli kız hadi bin arabaya da geç kalmayalım" arabaya binmemle telefonumun çalması bir oldu.

"Efendim kuzum"

"Eylül'üm ben trafiğe takıldım biraz geç gelebilirim cafeye "

"Tamam canım"

"En sevdiğim şarkıyı ben gelmeden söyleme sakın yolarım saçlarını bak"

"Düşünürüm kuzucuk hadi geldiğin de görüşürüz" kıkırdayarak kapattım telefonu, bıkmamıştı aynı şarkıyı dinlemekten. Her ne kadar farkettiğimi sanmasa da benim söylememden çok Barış'ın oşarkıyı çalması daha mutlu ediyordu onu. Kuzucuğum farklı duygular besliyordu ona ama ne kendine nede bana itiraf edemedi hislerini .

"Ayşe 'miydi arayan"

"Başka kim olabilir ki"

"Eee ne diyor peki "sinsi gülümsememi bastırmak bir hayli zor oldu desem yeri.

"Hiç geç geleceğini söyledi cafeye"

"Neden bir şey mi olmuş " ah seni meraktan kıskançlıktan kudurtmak vardı da kıyamadım şimdi dedim içimden. "Trafiğe takılmış" dedikten sonra cafeye kadar sustuk onun aklında Ayşe mi göremeyecek kadar kör değildim de bu iki saf aşık dile dökmekten bir o kadar korkuyordu sevgilerini...

Gözyaşındayım( YUVASIZ KUŞ/UM)  KİTAP OLDUWhere stories live. Discover now