BÖLÜM 16: Liman Şehrine Doğru Samimiyetsiz Sohbet

2.5K 229 270
                                    

Bu bölümü Kuros122'a (Şeytan kral) ithaf ediyorum :)

♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤

Küçük çocuk, ağacın gölgesinin altında huzurlu bir şekilde yatıyordu. Son bir kaç gündür üzerine binen aşırı yorgunluk, onu bitap düşürmüştü. Yavaşça gözlerini açtı ve vahadaki taze atmosferi ciğerlerine çekti. Doğrulduğu zaman etrafına baktı. Bir şeyi arıyormuş gibiydi.

"Isabell..."

Uyumadan önce duyduğu son ismi mırıldanmıştı.

"Kıdemli Isabel bana çok nazik davrandı."

Küçük peri, Chen'in konuşmasına hemen katılarak kendi görüşlerini belirtmeye başladı.

'O kadın da tuhaf olan bir şeyler vardı insan yavrusu. Gözlerini aç ve dikkatli ol.'

Küçük perinin uyarısından sonra Chen ayağa kalkmış ve vahadaki suya doğru ilerlemeye başlamıştı.

"İsteseydi beni kolayca ezip öldürebilirdi. İçimden bir ses onunla bir gün tekrar karşılaşacağımı söylüyor."

Etrafına baktıktan sonra elbiselerini çıkarmış ve sıcak çölün aksine buz gibi suya dalış yapmıştı.

"Anlattığı hikaye gerçekten muazzamdı."

Chen, kendi kendine değerlendirme yaparken suyun içinde ufak hareketlerle ilerliyor vücudunu temizliyordu.

"Bugün Liman Şehrine ulaşıp Nehantis kıtasına geçerim her halde."

Yaptığı varsayım, küçük peri tarafından da onaylanmıştı.

"Küçük böcek! Seni serbest bırakacağım ama bana saldırmayacağına yemin edeceksin."

Küçük perinin suratında tuhaf bir ifade belirmişti. Bu denli muazzam bir ruh kaynağından kolayca ayrılmak, morâlini çok bozuyordu.

"Göklerin Adına yemin edeceksin."

Bunu duyan küçük peri, korkuyla tereddüte düşmüştü. Göklerin üzerine edilen bir yemin yetişim dünyasındaki en büyük tabuydu. Kim bu yemini bozmaya kalkışır veya aklından kötü fikirler geçirirse göksel felaketi üzerine çeker ve kendini öldürtürdü. Bu yeminleri ciddiye almayıp acı içerisinde ölen binlerce yetişimci gelip geçmiş, herkese ibret olmuştu. Chen'in suratında cüretkâr bir gülümseme peydahlamıştı.

"Ne o, yoksa bu konuda kendine güvenemiyor musun?"

Küçük peri çatık kaşlarını sinirle kımıldatmıştı.

'Hayır insan yavrusu, göksel felâketten korkmuyorum. Zaten şeytani sanatlar üzerinden ekim yaptığım için her alemin sınırına dayandığımda göksel felâket beni buluyor.'

Bu açıklama Chen'i şaşırtmıştı. Şeytani sanatları ilk defa duyuyordu. Küçük peri de gülümseyerek Chen'in cahilliğiyle alay ediyordu.

'Dur sen sormadan sana açıklayayım. Şeytani sanatlar habis yolda ilerleyen kişiler için oluşturulmuş ekim yollarıdır. Bu ekim yollarında çok daha hızlı bir şekilde gelişebilirsin ama sorun orada çıkıyor işte.'

Chen yine meraklanmıştı.

"Ne sorunu göksel felaket mi?"

Küçük peri kafasını sallamıştı. Chen'in cevabının doğru olduğunu belirtiyordu.

'Sorun her alem atlayacağımız zaman gelen göksel felâket. Ben neden senin bilincini yok edip ruhunu özümsemek istedim hiç merak ettin mi?'

MhitraDove le storie prendono vita. Scoprilo ora