~4~HİSSEDİYORSUN

11.8K 851 407
                                    

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum  ")
_________________

"Aşkı aşk yapan da bu değil mi zaten? Özleyeceksin ama dokunamayacaksın, seveceksin ama kavuşamayacaksın. Muhtaçlık da tam bu noktada başlar, onsuz yapamayacaksın mesela. Tek fark şudur ki, aşkın çaresi sende; unutabilirsin, ama muhtaçsan çare kendin olamazsın."

Felsefe hocasının bu sözleri üzerine ayağa kalkıp "Bence aşk ve muhtaçlık bu şekilde ama şu var ki aşıksan muhtaçsın ama muhtaçsan aşık olmayabilirsin." dedim.

"Katılmıyorum." dedi Mete. "Aşk ve muhtaçlık birbirinden ayrılamaz ve hiçbir fark yoktur. Aşıksan muhtaçsın, eğer muhtaçsan da zaten aşık olduğuna muhtaçsın."

Sessizlik...

"Peki gençler, bu derslik bu kadar serbestsiniz."

Hocanın lafıyla Çağrı arkasını döndü ve ardından da Mete. Göz göze geldik, gözlerinin içine bakıyorum. Mete, durgun ve sakin bir insan. Onu bu yaşında bu kadar olgunlaştıran ne?

"Güneş! Duymuyor musun?"

Masal'ın sesiyle korkup irkildim.

"Ne bağırıyorsun, duymuyorum sanki."

"Duymuyorsun canım, bakıp duruyorsun Mete'ye ama duymuyorsun."

Yapmacık şekilde öksürdüğüm sırada Çağrı'nın kahkaha atması üzerine Mete'de başını yere eğip gülümsedi.

Bir gün ölürsem mezar taşıma Mete'nin gamzelerine düşüp öldü yazarsınız.

Mete bakışlarını yerden bana çevirince heyecanla karışık telaş bastı beni. Ayağa kalkıp "K- kantine gidelim mi?" diye sordum hızlı bir şekilde. Mete gülmemek için dudaklarını birbirine bastırırken Masal'la Çağrı çoktan gülmeye başlamıştı bile.

"İyi, gelmezseniz gelmeyin ben de tek giderim." dedim ve onlara omuz silkip saçlarımı sağ elimle yandan savurduktan sonra arkamı dönüp kantinin yolunu tuttum. Arkamdan geldiklerinin farkındaydım.

Kantine ulaştığımda bir simit ve çay alıp masaya oturdum. Onlar da aldıklarıyla gelip yanıma oturdular.

Herkes gayet normal bir şeklide simit veya poğaça tarzı şeyler alırken Çağrı çikolata almıştı. Oh my midem, sakin olmalısın. Sabah sabah çikolata mı yenir ya!?

Şaşkın bir şekikde Çağrı'ya bakarak "Çağrı?" dedim. O da şaşkın olmama şaşırmış olacak ki bana benden daha şaşkın bir şekikde bakarak "Efendim?" diye sorduktan sonra iki kolumu masaya koyup ve ona yaklaşıp elindeki çikolatayı göstererek "Sabah sabah bu neyin çikolatası?" diye sordum.

Kollarını iki yana açarak "Ben kahvaltı yaptım." dedi.

Ne var yani ben de yaptım, ama söylemeyeceğim. Söyleyeyim de obur olduğumu düşünsünler değil mi?

Mete sırıtıp başıyla Çağrı'yı işaret ederek "Çocukken deliydi bu." dedi.

Çağrı saçlarını yana havalı bir şekilde savurup çikolatasından bir ısırık aldıktan sonra "Ah bebeğim ben hala deliyim." dedi. Gerçekten de Çağrı tam bir deliye benziyor.

"Gençler çıkışta bir şeyler yapalım mı?" diye sordu Masal Gülümseyerek, "Hem birbirimizi tanımış oluruz."

Çağrı başını sallayarak "Aynen, Masal'a katılıyorum." dedi.

Gülümseyip "Çağrı Masal'a katıldığını söylemesen de anlardım." dedim.

Çağrı ne diyeceğini bilemediği ve öylece kaldığı için "Benim için iyi olur." diyerek Çağrı'yı bu yükün altından kurtardım.

OH MY KOLEJWhere stories live. Discover now