~5~BUKALEMUNLAR

9.7K 792 262
                                    

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum ")
_____________

(2 hafta sonra, Pazartesi günü)
(Güneş'in Ağzından)

Kafama gelen yastıkla uyandım. Lan bir gün bari anormallikten uzak bir şekilde uyanayım ya! Gözlerimi açtım. Masal yatağın üstüne çıkmış ellerini beline koyarak haince bana sırıtıyordu. Ah Masal ah! Sabah sabah bu enerji nereden geliyor sana?

"Masalcığım sana bir insan nasıl uyandırılır dersi vereceğim."

"Yok kanka ihtiyacım yok benim."

"Nah ihtiyacın yok, kafam koptu!"

"Sen de maymunu goril yaptın, abartma."

Masal'ın başıma fırlattığı yastığı alıp yüzüne attım. Masal aldığı darbeyle yatağın üzerinde sarsılınca yüzünün aldığı ifadeye kahkaha atmaya başladım, o da gülmeye başladı.

"Uyuyorum ben, sus Masal ya."

"Ne güzel uyuyorsun sen öyle(!)"

"Biliyorum."

"Kalk hadi sabah oldu."

"Horoz gibi gülüyorsun, belli oluyor."

"Horozlar gülebiliyor mu lan?"

Bu cümleyi biraz düşündükten sonra cevabım olmadığı için sessizce yataktan kalkıp lavaboya yönelmiştim ki kafamın üstünde kocaman bir yıldız yandı. Onu nasıl gördün demeyin, ben her şeyi görürüm!

"Oh my Masal, bugün pazartesi, okul var." dedim çilekeş bir tavırla

Masal tıpkı bir rapçı edasıyla "Uyumaktır en güzeli canın cennete pazartesi, yov." diye bana uyum sağladıktan sonra sallana sallana kahvaltıya indik.

"Günaydın kızlar."

"Günaydın anne."

"Günaydın Nermin Teyze."

"Geç kalmışsınız kızlar."

"Ciddi misin Nermin Teyze? Saat kaç?"

"Saat kaçmaz."

"Güneş sabah sabah bütün enerjimi aldın götürdün, terket burayı."

"Saat sekize on beş dakika var kızlar."

"Az önceki espiriyi yapmadım sayın, çünkü saat gerçekten kaçmış."

"Güneş, az önce sana kızmadım say demek isterdim ama zaman kaybı olacak, koş üzerimizi değiştirelim."

Masal'la koşa koşa odama gittik ve hızlıca üzerimizi değiştirdikten sonra aynı süratle çantalarımızı alıp dışarı çıktık ve okula ilerlemeye başladık.

"Kanka ama ben çok açım, karnım gurul gurul oldu."

"Fırından poğaça, simit bir şeyler alırız."

"Tamam."

Biraz sonra fırının önüne geldik. Masal poğaça almak için içeri girdiği sırada kapının yanında duran bir kedi dikkatimi çekti. Sanki... Oha!

"Masal koş, buraya gel!"

Masal panik yapmış bir şekilde yanıma geldi ve ardından fırıncı amca da.

"Ne oldu Güneş?"

"Şu kediye bak!"

"Ne olmuş kediye?"

"Kanka boynundaki kolye Mete'nin aradığı kolye!"

"Oha evet!"

"Onu almamız gerek!"

OH MY KOLEJWhere stories live. Discover now