18.Bölüm(Yeniden)

807 43 15
                                    

Yazardan
Erika Şok içinde resmi çevirdi. Kendisine baktı ve düşündü. Ouzou neden oynamak istemiyordu ki? Ona Erikayı hatırlattığı için mi? Korktuğu için mi? Yapamadığı için mi? Neden? Erika kendi resmine bakarak bir damla döktü el yapımı güzel fotoğrafa. Hızla fotoğrafı cebine atıp gözünü sildi. Çekmeceyi kapatıp termometreyi Ouzou'nun ağzına zar zor koydu. Biraz sonra Termometre ötünce eline aldı ve ekrana baktı.
-Ouzou ateşin çok yüksek. Hastaneye gitmelisin. Hadi gel gidelim.
-Hayır Erika gerek yok gitmeyeceğim.
Dedi gözlerini tavana dikerek. Sonra doğruladı ve oturur pozisyona geçti.
-Ben iyiyim.
-Hayır değilsin.
Erika Ouzou'nun gözlerine bakınca gördü. Soğuk karanlık bir kuğu gördü o an ve
-Ouzou atak mı geçiriyorsun?
Dedi. Ouzou cevap vermedi.
-Hadi hastaneye gitmeliyiz hadi.
Erika nazikçe Ouzou'yu ayağa kaldırdı ve onu kapıya doğru yönlendirdi. Ancak Ouzou karşı çıktı.
-Erika GİTMEYECEĞİM!
Dedi ve kendisini durdurdu.
-Ouzou lütfen bal sakin ol tamam mı iyi olacaksın.
Bunun üzerine Ouzou iyice sinirlendi ve bağırmaya başladı.
-Ne yani ben deli miyim? Bunu mu söylüyorsun!
Dedi. Erika onu nazikçe kapıya çekerken Ouzou onu ittirdi. Erika yere yıkıldı ve başını komodine çarptı. Başı dönen Erika bulanık da gördüğü için Ouzou yu seçemiyordu. Ardından gürültüye koşan bizimkiler geldiğinde manzara iyi değildi. Ozuou Erika'nın karşısında dikilmişti onu izliyordu. Erika da birilerini seçmeye çalışıyordu.
-Ne oldu?(Kota)
-Erika iyi misin?(Reika)(Yanına eğildi)
-Reika Ouzou yu hastaneye...
Dediği an Ozuou yere yığıldı. Bayılmıştı. Bu ataklar ona ara sıra olurdu. Sanırım sabah Ryuuji bin odasına gelip bıraktığı ilaçları içmemişti.

Bir süre sonra

-Bu gidişle üçüzleri annesine hastanenin yanından ev almasını söyleyeceğim.(Auto)
-Ha ha çok komik :D.
-Evet Erika komik.(Reika)
-Shou Kota ve Ryuuji Ouzou'nun yanında bu arada(Tagi)
-He he tamam.

Doktor içeri girdi elindeki kağıtlara bakarak.
-Merak edilecek bir şey yok Erika hanım. Tomografi sonuçlarınız temiz.
-Teşekkür ederiz doktor bey.(Tagi)
-Şey Erika hanımla biraz özel konuşabilir miyim?
-Tabi ki.(Reika)

Bizimkiler odadan çıkana kara doktor onları gözelriyle izledi. Kapı kapanınca Erika ya yaklaştı.

-Dürüst konuşacağım. Burdan pek ayrıldığımız yok. Bayılma şikayeti ile buraya geldiğinizde eski anılarınızın canlanması için Ouzou beyden uzak durmanızı istemiştim. Bunu arkadaşlarınıza söyledim. Ama artık anlıyorum ki bu doğru değil.
-Ne demek istiyorsunuz?
-Ouzou'nun sürekli böyle olmasını ister misiniz?
-Bu nasıl söz tabi ki istemem.
-Bende öyle düşündüm. Piskiyatristimiz ile görüştüm. Ouzou bey ilaçlarını almıyormuş. Kimse aldıramıyormuş.
-Evet malesef.
-Onu nasıl kızdırdınız?
-Şey o...onun ateşi vardı. Çok yüksekti. Onu yataktan kaldırıp hafifçe kapıya çektim. Hastaneye gitmelisin dedim. Ama o istemedi. Sonra bana birden bağırmaya başladı. Sanki bana muhtaç olmak istemiyordu. Konuşan Ouzou değildi ben biliyorum. O değildi... Gözleri simsiyah kesildi sanki. Sonra beni itti ne olduğunu anlamadan.
-Ouzou eğer ilaçlarını almazsa bu tür nöbetler devam edecektir.
-Yani bunu kabul etse bile hayatı boyunca ilaç tedavisi mı görecek?
-Hayır bu geçici bir durum piskolojisi o an için bozulmuş olmalı. Onu siz iyi edebilirsiniz.
-Ben mi?
-Baygın durumdayken sizi sayıkladı özür diledi hemde binlerce kez. Size çok ama çok değer veriyor ve bu yüzden size çok iş düşüyor. Sizi dinlerse artık bu öfke nöbetlerini geçirmez. Sevgi her şeyi iyileştirmez mi?
-Öyle ya iyileştirir. Kendimi gerekirse onun için feda ederim.
Uçurumlar gölgeler için yaşar ben de Ouzou için...

Erika Takato'nun ağzından
Doktor odadan çıkınca Kota Ryuuji ve Shou girdi içeri. Onlara 'nasıl' diye bir bakış attım.
-Bitkin... Kendini uzup duruyor. Bana kalırsa onunla konuşmalısın.
-Haklısın Ryuuji.
Dedim ve yerimden kalktım. Yoldan geçen bir hemşireye odasını sordum.
-288 numaralı oda Hanımefendi.
-Teşekkür ederim.

Dedim ve odayı aramaya başladım. Sanırım yukarı katta. Asansör ile yukarı çıktım ve oda numaralarına bakmaya başladım. Sonunda buldum. Sesli olarak "288" dedim. Sonra kapıyı tıklayıp içeri girdim. Reika Tagi ve Auto ile karşılaştım. Beni görünce odadan çıktılar. Yavaşça odaya girince Ouzou'nun görüş açısına girdim. Biraz şaşkın biraz pişman biraz üzgün karşımda idi. Güler yüzle yanındaki sandalyeye oturdum ve elini tuttum.
-İyisin değil mi?
Dedim. Gozelri alnımdaki dikiş atılan yerdeydi. Konuşmadan oraya bakıp kendini yiyip bitiriyordu. Bundan o kadar eminim ki.
-Hey... Sorun yok. O sen değildin.
-Hayatta yapacağım son şeyi de yaptım sana zarar verdim.
-Sen yapmadın bunu. Bunu ikimizde biliyoruz.
-Ama...
-Ouzou... Neden böyle olduğunu biliyorum. Benim yüzümden. Seni bu hale getiren benim. Özür dilemesi gereken benim.
-Dünü yarına taşıyanlar,arada bugünlerin yitirir Erika...

Şaşırdım bir an ve ona baktım. Ona öğrendiğimi söylemeliydim.
Güven olacaksa aramızda bu gerekliydi.
-Haklısın.
Cebimdeki buruş buruş olmuş el yapımı küçük bir çizim. Karakelemle yapılmış eşsiz bir şaheser. Onu çıkarıp yavaşça düzleştirdim. Sonra da eline verdim. Şaşırmıştı.
-Bu yüzden öfkelendin değil mi? İstemiyorsun futbol oynamak. Değil mi? Benim yüzümden. Küstün ona. O yüzden fizik tedavisini reddettin değil mi? Benim hasretimle kendinden mi vazgeçtin? Yakışmadı Ouzou.
-Ben... Denedim. Ama yapamadım.
-Sen bana değer veriyor musun?
-O nasıl söz...
-O zaman bundan sonra benim için kendine iyi bakacaksın. Sen hep düştüğümde kaldırdın beni. Beni onardın kendini yaralayarak. Şimdi aynı şeyi ben yapacağım. Düştüğünde seni ben kaldıracağım. Seni onaracağım kendimi yaralayarak.

Birkaç saat sonra...

Diğerleri koç ile görüşmeye gitmişti. Bende Ouzou'yu sakinleştirmek için yürüyüşe çıkardım.

-Ben neredeyim şimdi? Hangi zamandayım? Seninle miyim gerçekten?
-Evet Ouzou benimlesin.
-Sen de var mısın bende kaldığın kadar?
-Sende kaldığım kadardan daha fazla burdayım.

Beni durdurdu ve karşısına aldı.
-Her anımda var olan içimdeki senle varım bende. Ne kadar seni sevdiğimi şu tepeden geçen güzel kuş bile biliyor.
-Bende biliyorum bunu. Ama engeller bize bir yardımcı olacak artık. Sen de varsan benim için kaybettiklerini geri kazanacağız.
-Senin için kaybettiğim tek şey eski Ouzou. Eski Ouzou umursamaz İlk görüşte aşka inanmayan birisiydi. Kızlara değer vermez onları kucumserdi. Sen değiştirdin beni. Bende senin için iyi olacağım. Yeniden en sevdiğimiz şeyi yapacağız. Futbol....

Selam arkadaşlar ben geldim. Nasıl olmuş bana yazın yorumlarda. Sizi çok seviyorum oylarinizi bekliyorum.
921 kelime güzel

TOZLU AŞKWhere stories live. Discover now