Kayıp Duygular

15. bölüm

FiaLea 
elanur21077 
Beğeneceğinizi umuyorum...
Abarttığım ve saçmaladığım kısımlar olmuş olabilir söylerseniz düzeltirim...

Merdivenleri neredeyse paytak adımlarla acele acele tırmandım.
Altımda Serhat'ın eşofmanı, üzerimde boynuma kadar iliklenmiş gömleği ve neredeyse kulaklarıma kadar örttüğüm atkısı ile o kadar saçma bir haldeydim ki! 
Taksicinin uzaylı görmüş gibi acaip bakışlarıda halimin ne derece rezil göründüğünü hissettiriyordu. Sabah uyandığım gibi uyuyan Serhat'ın yanından sıyrılıp kaçmıştım. Sapık herif kıyafetlerimi kesmeseydi bu halde olmayacaktım!

Kapının önüne geldiğimde çantamdaki çikolata ve abur cubur karmaşanın içerisinde anahtar aramakla uğraşmak istemediğim için, Ercüment'in dırdırını göze alarak zile bastım.

Homurtularla açılan kapıda  Ercü'mün önce kafasını gerye atıp, şaşkınlıkla baştan ayağa süzmesi ve ardından elini kapatmak için binbir çaba harcadığım boynuma getirip atkıyı aşağı çekip cırlaması bir olmuştu. Pardon bağırması demeliydim sanırım!

"Oha! Serhat sikti demi! Sonunda. Tahmin etmeliydim! Adam vampir gibi yemiş seni." dedi gözlerini kırpıp haykırırken. Atkıyı aşağı çeken eline hafifce vurup elinden kurtuldum.

"Kızım bi sus! Tüm apartmanı ayağa kaldıracaksın." dedim kaşlarımı çatarak.

"Ay ben heyecandan ne yaptığımı biliyormuyum..." dedi neşesi yüzüne yayılırken.

"...gel bakalım tüm detayları anlat." derken kolumu tutup içeri doğru sürüklemeye başladı.

"Önce duşa gireceğim. Sonrada işe gitmem gerekiyor, yani akşam anlatsam olmazmı?" dedim asık suratımla.

"Siktir et işi felan. O boktan işte çalışsan ne olur çalışmasan ne olur. Şimdi daha önemli işlerimiz var. Sadece duş almana izin veriyorum." dedikten sonra sözlerini duymazdan gelip tepki vermeden odama geçtim.

Kendimi okadar bitkin ve mutsuz hissediyordum ki! Üzerimdeki kıyafetlerden kurtulup ılık suyun altına girdim. Beş dakika bile sürmeyen duşumun ardından saçlarımı doğru dürüst kurulamadan odama geçip dolabımdan gelişi güzel aldığım ince şofmanlarımı üzerime geçirdim. Ağır edımlarla salonda koltuğa kurulmuş Ercüment'in yanına oturdum.

"Hey! Neden bu kadar mutsuzsun? Yoksa çokmu kötüydü? Ay inanmıyorum o koca vücudun altında bir kedicikmi yatıyormuş? Çok mu küçüktü? Şu morluklar fazla ateşli geçti diye bağırıyor gerçi ama... Kaç dakika sürdü ki..." derken koltukta oturan Ercü'nün dizlerine usulca başımı koyup ayaklarımı uzattım.

"...ne oluyor güzelim. Anlat hadi." derken, sesi neşesini kaybedip ciddiyete bürünüverdi.

"Ercü. Ben yenildim..." dedim boğazım düğümleniyordu. Uzun zamandır ağlayamama gibi bir probleme sahiptim. Boğazıma oturan yumru canımı acıtıyor, kalbimi sıkıştırıyor olsada gözlerimden acılarımı akıtamıyordum.

"Neye-kime yenildin canımcım? Kız yoksa Serhat sana tecavüzmü etti! O heri öldürürüm! " dedi bu kez sinirle.

"Kendime yenildim! Tecavüz etse daha iyiydi. Kendimi bu kadar kötü hissetmezdim inan." derken sakin olsamda bitmiştim vaziyetteydim. Ercüment'in saçlarımı okşayan pamuk gibi yumuşak elleri kendimi güvende hissettirmiş, aynı zamanda da uykumu getirmişti.

"Kız şunu doğru düzgün anlat. Bardan gittikten sonra neler oldu. Meraktan kudurtma insanı." dediğinde herşeyi anlatmıştım. Detaya girmek istemesemde kaç kez orgazm olduğuma kadar tüm detayı anlatmak zorunda kalmıştım!