2

37.9K 3K 5.7K
                                    

"Lütfen surat asma. Sadece birkaç saat duracağız. Büyük babam Siwon'u ve bizi özlemiş. Gelmemizi çok istiyor."

"Ben de onu özledim." dedim üzerimdeki tişörtü çıkarıp askılıktaki gömleklere bakarken. Bordo renkliyi uzanıp aldım. "Ama bugün gitmek istemiyorum. O kadını görmek istemiyorum."

"Biliyorum bebeğim. Emin ol ben de hiç istemiyorum. Ama büyük babam istediğinde kıramadım. Hem tüm aile toplanmışken-üstelik bizim dönüşümüzü kutlamak için toplanmışken orada olmamak saçmalık olur."

"O kadın bizim aileden falan değil." Gömleği üzerime geçirip hızlıca iliklemeye başladım. Siwon, konuşmaya dahil olmak istiyormuş gibi oturduğu yerden bir şeyler mırıldanıyordu. "Sana yakın olmak için kuzeninle nişanlandığını biliyorsun. Tüm yemek boyunca sana bakmasını izlemek istemiyorum."

"Sevgilim." dedi bana doğru bir adım atarak. Çenemden nazik bir hareketle tutup ona bakmamı sağladığında burnumun ucunu öptü. Dün gece yemeğe gelmemiz için bizi aradıklarından beri bu konu hakkında konuşup duruyorduk. Gideceğimizi biliyordum, en başından kabullenmiştim, ama bu söylenmeme engel olacak değildi. Gerçekten. O kadının olduğu yerde bulunmak istemiyordum. Özellikle sırf şirkette çalışmaya başlamak için -kesinlikle Taehyung'a yaklaşmak adına böyle bir şey istediğine emindim- Taehyung'un kuzeniyle nişanlandığından beri ona iyice tahammül edemez olmuştum. Kim soyadını henüz almamasına rağmen her şeye, aile yemeklerine bile, dahil olmaya çalışıyordu. "Bana kimin baktığı önemli değil, çünkü benim gözlerim sadece senin üzerinde olacak." Dudaklarıma doğru uzandığında kısa bir süre için öpmesine izin verdim ama Siwon'un yanında çok da uzatmamıştım.

"Biliyorum ama o kadının sana bakacak olması beni hala deli ediyor." Elimi yanağına koyup baş parmağımla elmacık kemiğinin üzerini okşadım. Gözlerini yavaşça açıp kapadı. Elimi kavradığında avuç içimi öptü. "Nişanlısının yanında buna nasıl cesaret edebiliyor anlamıyorum."

"Ben de anlamıyorum ama umursamıyorum da. Bu yüzden sadece ailemizle olacağımız için mutlu olalım ve onu boşverelim, hm? Hadi söz ver bana. Surat asmak yok?"

Elleri yanaklarımı kavradı. Derin bir nefes vererek başımı salladığımda gülümsedi ve kâküllerimin üzerinden alnıma bir öpücük bıraktı.

"Şimdi sen hazırlan. Ben de Siwon'u giydireyim."

"Tamam. Giyeceklerini yatağın üzerine çıkarmıştım zaten. Giydirmeden önce altını değiştir bu arada."

"Tamam sevgilim." Eğilip Siwon'u kucağına aldı. Giyinme odasından çıkana kadar onları izledim. Tekrar dolaba yöneldiğimde rafların olduğu tarafa gidip deri siyah pantolonumu aldım. Üzerime geçirdikten sonra çekmeceden gümüş küpelerimi alıp takmıştım.

Aynadan kendimi son kez kontrol ettikten sonra parfümümü sıkıp çıktım. Odasına girdiğimde Siwon'un giydirilmiş olduğunu gördüm. Odasındaki koltuğun üzerinde yatıyor ve kendisiyle konuşan babasına heyecanla bakıyordu. Minik bedenini hareket ettirirken anlamsız mırıltılar çıkıyordu ağzından. Yanlarına gittiğimde Taehyung'a arkadan sarıldım. Boynuna minik bir öpücük bıraktıktan sonra "Özür dilerim." diye mırıldandım.

"Özür mü? O nereden çıktı şimdi?"

"Dün geceden beri şu yemek yüzünden söylenip durdum. Seni sıkmak istememiştim."

"Sıkılmadım zaten." Karnının üzerinde duran elimi kavramış, parmak uçlarımı öpmüştü. "Sanki böyle bir şey mümkünmüş gibi konuşma lütfen."

Güldüm ve kokusunu içime çekmeden önce boynunu bir kez daha öptüm. Koltukta yatmaya devam eden Siwon'a bakışlarım kaydığında Taehyung'dan ayrılmış ve onun üzerine eğilmiştim. "Bebeğim çok güzel görünüyor." dediğimde incelttiğim sesim ve gülümsemem kıkırdamasına neden oldu. Uzanıp alnını öptükten sonra kucağıma aldım.

Kim Family || TaekookWhere stories live. Discover now