12

24K 1.9K 1.1K
                                    

Lütfen çok çok yorum yapın, yazarken daha hevesli olmamı sağlıyorlar
Keyifli okumalar💕

----

Taehyung'un teniyle ısınan yatak öyle rahattı ki battaniyenin dışına çıkmaktan çekiniyordum. Hemen avuç içimin altında duran yumuşak teninin üzerinde elimi hafifçe kaydırdım ve sol göğsünün üzerine götürdüm. Belimdeki hafif dokunuşuyla beni daha da kendine çektiğinde ve başımı da sağ göğsüne yaslamamı sağladığında öyle uykuluydum ki, bu soğukta neden tişörtsüz yattığını sorgulamadım. Yalnızca tenimin altındaki teninin verdiği yumuşak hisse kapıldım ve uyku ile uyanıklık arasındaki o ince çizgide bazen rüya görerek bazense yarı açık bilinçle uzanmaya devam ettim.

Taehyung'un belimde duran elinin yavaşça olduğu yeri okşadığını hissediyordum. Soğuk eli, sıcak tenimi o kadar da rahatsız etmiyordu. Battaniyeyi sırtımı örtecek kadar çekmişti. Havanın hâlâ karanlık olduğunu ayırt edebiliyordum fakat kalkıp saate bakmaya ya da uyanık olduğunu farkında olduğum Taehyung'a sormaya çok üşeniyordum. Burada, bu şekilde, yalnızca Taehyung'a sığınarak uyuklamak o kadar hoştu ki nasıl hissettirdiğini betimleyebileceğime emin değildim. Üstelik belimde yavaşça hareket eden eli ve yumuşak dokunuşları işimi iyice zorlaştırıyordu. Bir yandan kendimi tamamen uykuya vermek istiyor, diğer yandan bilincimi açık tutarak dokunuşlarını hissetmek istiyordum.

Zihnimin bir yanı Taehyung'un üzüntüden uykuya dalamadığını, bu yüzden zifiri karanlığın hakim olduğu şu saatte uyumak yerine benimle ilgilendiğini ayırt edebilecek kadar açıktı. Fakat bu açıklık o kadar küçüktü ki, tamamen uyanmam ve Taehyung'a iyi hissedeceği birkaç şey söyleyerek uyumasını sağlamam için ikna olmama yetmiyordu. Mayıştırıcı kokusuna ve dokunuşlarına yenik düşerek tekrar uykuya dalarken düşündüğüm şey buydu.

----

Rüyasız uykumdan uyandığımda hâlâ Taehyung'un göğsünde yatıyordum. Yüzümü izliyor olacak ki, gözlerimi açar açmaz "Günaydın." dedi. Başımı hafifçe yukarıya çevirerek ona baktığımda başını kaldırarak dudaklarıma öpücük bıraktı. Gözlerimi kırpıştırdım ve Taehyung'un göz altlarında oluşan morluklara odaklandım. Elimin altındaki göğsünden hafif bir destek alarak doğrulduğumda ve işaret parmağımın ucuyla göz altına dokunduğumda sadece bu küçük hareketimle bile gözlerinin ışıl ışıl parladığına yemin edebilirdim. "Uyuyamadın mı?" diye saçma bir soru sordum. Elbette uyuyamamıştı. Daha fazla kızgın olmamam için farklı bir otelde rezervasyon yaptırmıştı fakat ben yine de o kadar yumuşamamıştım ve-tanrım, elbette uyuyamamıştı. Gözlerinin beyaz yerinde kırmızılıklar vardı. İfadesi yorgundu. Çok yorgundu. Alt dudağımı dişledim. Gözünün altında dolaşan parmağımı çekeceğim sırada elini elimin üzerine yerleştirdi. Avuç içim yanağını kavrarken "Dokun biraz." diye mırıldandı. Gözleri yorgunlukla kapanıp açıldı. Dün, iliklerime kadar hissettiğim öfkenin bugün biraz olsun dindiğini ve yerini Taehyung'un şu hali için duyduğum üzüntüye bıraktığını hissediyordum. Alt dudağıma eziyet etmeye devam ederken, mutsuz ifadesine daha fazla bakamadığım için gözlerimi kaçırdım. Oldukça belirgin olan köprücük kemiklerine odaklandım. Kendimi yeterince haklı buluyordum fakat sonucunda Taehyung'un bu kadar üzülmesi beni de üzüyordu.

Yanı başımdaki komidinin üzerinde duran telsizden mızlanma sesleri gelmeye başladığında bakışlarımı oraya çevirdim. Ufak mızmızlanmalar yerini ağlamaklı seslere bıraktığında elimi Taehyung'un yanağından çektim ve "Siwon'a bakayım." diye mırıldandım. Ayağa kalktığımda ve odadan çıktığımda bir şey söylemedi.

Aralık duran kapıyı tamamen açtığımda beşiğinde oturan Siwon'un dolu gözleri beni buldu ve minik kollarını kucağıma gelmek için açtı. Öğle uykusundan ağlayarak uyandığı oluyordu fakat sabahları genelde neşeyle kalkardı. Birkaç adımda yanına gittiğimde ve kucağıma aldığımda alnını köprücük kemiğime yasladı ve ağlamaklı sesler çıkardı. "Kötü bir rüya mı gördün yoksa?" dedim sağ elimi sırtına yerleştirerek hafifçe okşarken. Karşılığı yine keyifsiz bir mızlanma oldu.

Kim Family || TaekookWhere stories live. Discover now