"Güzel rüyalar mı gördün? O yüzden mi bu kadar neşelisin?" Taehyung, henüz yeni uyanan ve odasına girdiğimizden beri kıkır kıkır gülerek resmen ilgimizin başka yöne kaymasını engelleyen Siwon'un beşiğine doğru eğilmiş, hafif incelttiği sesiyle konuşuyordu. Tek kapaklı dolabı açarak içinden Siwon için kalın üst çıkartırken istemeden güldüm. Dönüp onlara baktığımda Taehyung oğlumuzu beşiğinden çıkarıyordu. Dudaklarını ıslattıktan sonra tombul beyaz yanağa küçük bir öpücük bırakmış, ardından dişlerini geçirerek hafifçe ısırmıştı. Siwon, neşeli bir kıkırtı bıraktı ve Taehyung'un diğer eli karnını gıdıkladığı için, parmaklarından kurtulmak istiyormuş gibi çırpındı. Fakat gıdıklanmayı sevdiğini biliyordum. Çünkü ne zaman yanı başına oturup gıdıklamaya başlasam keyifleniyor, durduğumda ise yaramaz bir ifadeyle gözlerime bakarak devam etmemi bekliyordu.
"Üzerini değiştirelim de hasta olma." dedim Taehyung'un kucağından alırken. Köşedeki koltuğa geçip oturduğumda onu da yanıma oturttum. Siwon'un bakışları hâlâ Taehyung'un üzerindeydi ve oyuna devam etmek için kıkırdayıp durarak ilgi çekmeye çalışıyordu. Üzerindeki pijama takımını çıkardıktan sonra rahat bir şeyler giydirdim. Dikkatle yere bıraktığımda hızlı hızlı emekleyerek Taehyung'un ayak ucuna gitti ve başını kaldırıp babasına baktı. Ama Taehyung, bilerek ona bakmıyordu. Minik elini kaldırarak babasının bacağına dokunduğunda, üstüne birde daha fazla ilgi çekmek için güldüğünde Taehyung, kendini zor tutuyormuş gibi alt dudağını dişledi ve aşağıda duran Siwon'a baktı. Göz göze geldiklerinde oğlumuzun kıkırtıları daha da arttı. "Dayanamıyorum. Isırmak istiyorum her yerini." Taehyung, acı çekiyormuş gibi konuşarak Siwon'u kucağına aldığında güldüm ve minik pijamaları katlamaya başladım. Dolaba yerleştirdikten sonra yanlarına gitmiş ve benimle ilgilenmeyen Siwon'un yanaklarına küçük öpücükler verdikten sonra Taehyung'a dönmüştüm. Boynuna birkaç öpücük bıraktığımda memnun mırıltılar çıkardı.
"Hadi." dedim. "Aşağı inip kahvaltı hazırlayalım. Siwon da acıkmıştır."
Mutfağa gittiğimizde ben kahvaltı hazırlarken Taehyung da Siwon'un mamasını hazırlıyor ve bu sırada oğlumuzu bir kez bile bırakmadığı için tek elini kullanmak zorunda kalıyordu. Siwon ise halinden gayet memnundu. Gördüğü her şeye elini uzatarak dokunmak istiyordu ve Taehyung asla itiraz etmiyordu. Az önce bal dolu kaseye üç parmağını sokmasına bile bir şey dememişti. Aksine, Siwon parmağındaki balı emerken kıkır kıkır gülmüştü. Elleri ve kıyafeti yapış yapış olduğu için bu tip şeylere izin vermeyen beni, ikisi de takmıyordu.
Krepleri masanın ortasına yerleştirdikten sonra Taehyung'un sevdiği sosları da masaya koymayı ihmal etmedim. Çubukları ve kahvaltılık birkaç şeyi daha koyduktan sonra iki bardak su doldurmuştum çünkü Taehyung yemek arasında sık sık su içerdi.
"Hadi oturun artık." demiştim mamayı da masaya koyduktan sonra. Onaylayan mırıltılar çıkaran Taehyung, musluğu açarak Siwon'un yapış yapış olan elini yıkadıktan sonra yanıma oturdu. Siwon'u mama sandalyesine bırakmak yerine kucağına oturtmuştu.
Taehyung, uzanamayacağı için önce onun tabağına bir şeyler koydum. Uzun peynirlerden birini almış ve Siwon'un ağzına bir parça vermişti o sırada. "Krep harika olmuş." dediğinde gülümsedim ve sevdiği sosu tabağının yanına koydum.
Yemek boyunca Siwon kendisi için yapılan mamayı yemeyi reddetmiş, Taehyung'un tabağındakileri istemişti. Önüne gelen şeyi parmaklıyor, hoşuna giderse yemeye devam ediyordu. Son zamanlarda mama yerine farklı gıdalar tüketmek istediğini farkındaydım. Sanırım artık püre yerine ona uygun hafif yemekler hazırlamalıydım.
Yemekten sonra Taehyung duşa girerken peşimde dolaşan Siwon eşliğinde mutfağı toparladım. Her şeyin bittiğine emin olduğumda bebeğimi kucaklayarak salona geçmiştim. Dışarıda sağanak vardı. Damlalar hızla cama vuruyor, arada bir şimşek çarpıyor ve ses çok yüksekse Siwon'un irkilmesine neden oluyordu. Tekli koltuğa geçtiğimizde Siwon'un bakışları birkaç saniyeliğine etrafta dolaştı. Muhtemelen ilgisini çekecek bir şeyler arıyordu fakat görünürde hiçbir şey yoktu. Tüm oyuncaklarını oyun odasına kaldırmıştım. Sol elimle belinden tutarak düşme ihtimaline karşı bedenini korumaya aldıktan sonra sağ elimle yanaklarını sıktım ve dudağının öne doğru büzülmesini sağladım. Şaşkın bakışları bana kaydığında kıkırdadım. Güldüğümde o da güldü fakat bileğimi itmeye başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kim Family || Taekook
FanfictionEvlenmek için Londra'ya taşınan Jungkook ve Taehyung, dört yıl sonra tekrar Kore'ye döner.