Final :') ☆ 'Baba'

15.4K 716 197
                                    

   hadi bakalım 🦅 :')

  ☆☆☆
 

"Emir,baban beni öldürecekmiş gibi bakıyor." Gülümsememi bozmadan dişlerimin arasından konuşunca Emir gülerek kolunu omzuma attı. "O her zaman öyle bakar."

   Babasıyla en son hastanede karşılaşmıştık ve ben fena rest çekmiştim adama. Pişman değildim ama yine de Emir'in babasıydı sonuçta. O zamandan beri Tuğba Abla ile sürekli iletişim halinde olsak da -paylaştığım bütün fotoğraflara yorum yapmayı asla ihmal etmiyordu- babasıyla hiç konuşmamıştık.

  "Oy benim oğluşum!" Annesi Emir'e sıkı sıkı sarılırken ben bana garip garip bakan küçük oğlan çocuğuna gülümsedim. Emir'in kardeşiydi sanırım.

  "Deniz!" Tuğba Abla, Emir'i bırakıp bana sarıldı bu kez. "Hoş geldiniz," dedim geri çekilirken. Kırmızı rujuyla birlikte kocaman gülümsedi. "Ay sağol canım benim, hoş bulduk."

  Bu kadın yaşlanmazdı.

  Ayhan Bey mesafeli bir şekilde duruyordu. Derin bir nefes verdim ve elimi uzattım. "Hoş geldiniz." Adam bir süre kararsız bir şekilde bana baksa da nihayet elimi sıkmıştı. "Hoş bulduk." Dedi. Emir kucağındaki Emre ile birlikte babasının eline uzandı öpmek için. Babası sorun çıkarmamıştı bu kez. Sanırım biraz da olsa yumuşamıştı.

  "Abi bu kız senin sevgilin mi?" Emre fısıldadığını sanarak abisinin kulağına konuştuğunda güldük. Emir'e çok fazla benziyordu.

"Evet abim." Emre'yi bana çevirdi. "Onun ismi Deniz."

  "Merhaba Emre." Gülümseyerek uzanıp öptüğümde utançla gülümseyip başını salladı. "Memnun oldum Deniz Abla."

  "Neyse hadi çok oyalandık. Gidelim mi artık?" Emir kardeşini yere indirdi ve babasının elindeki bavulları aldı. "Arabam otoparkta baba."

  Ayhan Bey başını salladı. Açıkçası biraz tedirgindim. Babasının babamla anlaşmasını çok isterdim. Ama benim babam biraz açık sözlüydü, onun babası ise fazla soğuk. Babama da böyle davranırsa babam susmazdı. Neyse ki Tuğba Abla vardı.

  Arabaya gelince bavulları yerleştirirken ona yardım ettim. Hepsi bitince bana gülümseyip bagajın kapağını bıraktı. Ben Ayhan Bey'den önce davranıp arka koltuğa oturdum, Tuğba Abla ve Emre'nin yanına. Emir de aceleyle ön kapıyı açtı. "Buyur baba."

  Ayhan Bey ufak bir gülümseme gönderip ön koltuğa oturunca Emir'in gözlerinin nasıl ışıldadığını görmüştüm. Birden mutlu olmuştu adam. Kapıyı kapatırken göz göze geldik. Ellerimi kaldırıp onay işareti yaptım ve göz kırptım. Emir de göz kırpıp sürücü koltuğuna geçti. Gelene kadar babasına bozuk atmaması konusunda tembihlemiştim onu. Sonuçta babasıydı, fazla küs kalmamalıydı. Ölüm vardı, değil mi?

  "Ay tosunum arabayı yeni mi aldın? İzmir'deki araban değil bu." Tuğba Abla gülümseyerek arabanın içini inceliyordu.

  "Evet anne, önceki arabayı sattık. Bu daha az yakıyor, yani Gökhan Abi öyle söyledi. Bunu da onunla birlikte aldık zaten." Dedi Emir gülerek. Ben de güldüm. Babam arabadan cidden anlıyordu. Benim aksime.

   "Gökhan Abi?" Babası ilk kez muhabbete dahil olunca Emir heyecanla konuştu. "Deniz'in babası, baba."

  Babası başını sallayıp önüne döndü. "Ee Deniz, sen nasılsın canım? Bizim oğlanla var mı bir problem?" Tuğba Abla bana soru sorunca gözlerimi ona döndü.

"Yok abla,olur mu öyle şey? Aksine çok iyiyiz."

  "Aman maşallah de!" Tuğba Abla gülünce biz de güldük. Eve gidene kadar öyle havadan sudan muhabbet etmiştik. Sitenin girişine yakın babama mesaj attım. Gelince haber vermemi söylemişti.

DEPLASMAN • tamamlandıDonde viven las historias. Descúbrelo ahora