9.bölüm.

5.2K 323 73
                                    

"oğlum! Hadi eve dönelim! -Jk'un annesi"

Annemin sesiyle birlikte sesin geldiği yöne doğru dönmem bir oldu.

"Tamam geliyorum anne! -jk"

Geliyorum dedim ama kafam o kadar karışık ki yürümeye yetecek gücüm kalmadı.

Birkaç dakika olduğum yerde boş gözlerle yerdeki çimenlere baktım.

Annemin sesi tüm dalgın bakışlarımı sildi.

"Oğlum hadi atla eve gidelim. -jk annesi"

Annem arabanın içinden bana sesleniyordu.

"Geliyorum.-jk"

Arabaya yaklaştım ve arabaya bindim.
Ben binince annemde arabayı sürmeye başladı.

Arabanın içinde garip bir sessizlik vardı.
Bu garip ortamı annem bozdu.

"Tatlım biliyorum babana kızgınsın ve sorularına cevap vermediğim için banada kızgın olmalısın, tatlım babanla biz sadece senin geleceğini düşünüyoruz, bu yüzden bizim özel hayatımıza saygı duymanı rica ediyorum. -jk'un annesi"

"Özel hayat? Yani o piçin yaptıkları sana çok normal mi geliyor? O piç adam seni aldattı anne, neden hâlâ onu savunuyorsun? -jk"

Annem bu sorumun üzerine sessizce arabayı sürmeye devam etti.
Ani bir sinirle anneme bağırdım.

"O piçin seni aldatması hoşuna mı gidiyor yoksa!!-jk"

Annemde bana sınırlı bir ses tonuyla cevap verdi.

"O beni aldatmadı, biz hiçbir zaman birbirimizi sevmedik çünkü!! -jk'un annesi"

Annem eve varınca arabayı durdurdu ve ağlayarak konuşmaya başladı.

"Artık bizi ailen olar görmeyecek olsan bile umrumda değil çünkü elinde sonunda öğreniceksin!! -jk'un annesi"

"N-neyi öğrenicem? -jk"

Annem bir an biraz söylemek ve söylememek arasında kadı ve dayanamayıp konuşmaya başladı.

"Jungkook!...  Ben ve baban başka insanlara aşığız ve bunu ikimizde bildiğimiz için tüm bu olanlar ikimiz içinde sorun değil!-jk'un annesi"

Annemin sesi kulaklarımda yankılanıyordu...
Gözlerim sonuna kadar açık ve yüzüm tepkisiz bir şekilde duruyordu, birden gözlerimden akan yaşlar, yanaklarımdan boynuma doğru damladı, tıpkı kalbinizin içine yavaşça karışan nefret duygusu gibi...

Hâlâ yaşadığım şoku atlatamamıştım.
Burdan  hızlıca uzaklaşmak istiyorum...
Artık duymak istemiyorum...
Artık dayanmaya çalışmak istemiyorum...

          ~Yazarın gözünden~

Jungkook hızla arabanın kapısını açtı eve doğru koştu, artık
Hiçbir sese tahammülü kalmamıştı.

Jungkook göz açıp kapayıncaya kadar odasına gelmiş ve kapıyı kitlemişti.

Yatağına atladı ve kendi kendine konuşmaya başladı.

"Sikeyim... Hayatımı sikeyim..."

     ~Jungkook'un gözünden~

Artık hiç kimseyi dinlemek istiyordum...
Sadece biraz dinlenmek istiyorum...

Ha? Bu kokuda ne?
Bu koku bana ait değil.

Yatağımda başkasına ait bir koku vardı.
Normal bir zaman da olsam bunun hakkında saatlerce düşünebilirdim ama şuan bende  düşünecek kafa kalamamıştı.
Hem bu koku oldukça güzeldi.
Binlerce gülün etrafında yürürmüş gibi...

Kafamı yastığa gömüp kendimi rüyaların ellerine bıraktım.

Bu gülme sesleri de nerden geliyor?
Her yer rengarenk güllerle dolu.
Etrafa bakıyorum.
Alex ve Baylen denilen şu tuhaf adamları ve daha önce fark etmediğim büyük ve hoş görünümlü bir bina görüyorum.

Onların yanına doğru yürüyorum beni görüyorlar ama umurlarımda değil gibiyim.

"Heyy Alex! Baylen!-jk"

Onlara seslenmeme rağmen cevap vermeden suratıma bakıyorlar ve birden kendimi insanlara tıpatıp benzeyen kuklalar ile kaplı bir odada buluyorum ve tam karşımda sadece adını bildiğim o adam vardı.

"Hey kimsin sen benden ne istiyorsun! -jk"

"Senden birşey istediğim yok sadece durumunun nasıl olduğunu görmek istedim. -Alex"

"Neden bahsediyorsun neden burdayım ve amacın ne? -jk"

"Ahh ben sadece sana yarımcı olmaya çalışıyorum o kedi hakkında. -Alex"

"Kedi? Jimin mi?"

"Evet senin kedin, o kedinin senin gibi, bir insan olduğunu hâlâ anlamadın değil mi? -Alex"

"Saçmalamayı kes insan mı? O bir kedi sadece -jk"

"Aslında bir nevi haklı olabilirsin ama onun bir insan ruhuna sahip olduğu gerçeğini değiştiremezsin. -Alex"

"Hiç bir şey anlamıyorum seni hasta adam. -jk"

"O zaman daha açık konuşacağım. O Jimin dediğin kedi, aslında çift bedenli bir insan, ona insan diyorum çünkü bir insan ruhuna sahip. -Alex"

"Tamam... Bu anlattıklarını kabul ettim say... Nerdeyim ben? Ve sen kimsin? -jk"

"Ahh sence şu etrafında gördüğün şeyler ne ? -Alex"

"Kukla olmalı ama konumuz bu değil -jk"

"Hayır konumuz tam olarak bu... Bu kuklalar aslında yeni doğacak insanların bedenleri. -Alex"

"Saçmalık! -jk"

"Hayır değil, biz insanların bedenlerini tasarlar ve içine sizi, yani ruhları yerleştiririz. -jk"

"Nesin sen tanrı falan mı?! -jk"

"Hayır sadece yardımcılarından biriyim yani anlayacağın, bir meleğim. -Alex"

"Kanatsız melek hiç görmemiştim jdjd. -jk"

"Hey! Kanatsız melekler de vardır. Hem sen ne zaman melek gördün ki velet! -Alex"

"Velet mi? Nerdeyse aynı yaştayız! -jk"

"Veletsin çünkü ben 500 yaşındayım. -Alex"

"Ne melekler yaşlanmıyor mu yani? -Jk"

"Bir nevi öyle istediğimiz yaşta beden seçebiliyoruz... Lan ne diyorum ben ya! Baş melek duyarsa, Özel bilgileri insanlara söylemekten ceza alırım! -Alex"

"Ben neden bir melekle konuşuyorum ya!  Daha melek mi ondan bile emin değilim. -jk"

"Heyy seni velet! Daha fazla uzatmayacağım.
En nadir varlıklardan birinin sorumluluğunu üstlenmek zorundasın. -Alex"

"Ha? Neden ben üstleniyorum!
Annem alıp getirdi sonuçta! -jk"

"Ahh seni salak, bu  kedi insan ilk başta bakması zor olsa da, sahibine ulaşılması nerdeyse imkansız olan bir huzur ve aşk getirir.mutlu olman gerekirken mızmızlanıyorsun!! -Alex"

Birden beyaz zemin çatlamaya başladı.

"Görüşmemek dileğiyle velet! -Alex"

Zemin tamamen çatlayınca boşluğa düştüm.

Cat Boy  ° jikook & kookmin °जहाँ कहानियाँ रहती हैं। अभी खोजें