Bölüm 26

240 37 9
                                    

Dükkana girdiğimde içeride kimsenin olmadığını fark ettim, klasik araba tamircilerine benziyordu. Yerler yağlı ve kirliydi, alet edevatlar düzenli bir şekilde sıralanmış duvara asılmıştı. Bazı boya ve boya malzemeleri bir köşede garip bir şekilde duruyorlardı. İçerde tuhaf bir koku vardı, sanki boya, egzoz ve yağ kokusu birleşmişti. Dışarıdaki tabelada araba tamircisi yazsa da pek araba tamircisine benzemiyordu. İçeride sadece bir tane araba vardı ve o arabanın altına biri yatmıştı. Büyük ihtimal arabayı tamir etmeye çalışıyordu.

"İyi günler" diyerek söze başladım.

Arabanın altındaki adam sırt üstü sürünerek çıktı. 40'lı yaşlarının başında gözüküyordu, yaptığı iş yüzünden üstü oldukça kirliydi. Siyah saçları oldukça kısaydı, kahverengi gözlerinin içi parlıyordu. Kirli ellerini kemerinde asılı bulunan beze siliyordu.

"Sağ olasın. Buyurun. Niçin geldiniz?" dedi.

Yüzümde umursamaz bir tavır ve kendini beğenmişlik vardı.

"Tony'i arıyordum."

Karşımdaki adam suratını astı.

" Ne yapacağın Tony'i?" dedi.

Kafamı çevirip sanki ilk kez buraya gelmişim gibi tekrar incelemeye başladım. Arabanın sağ köşesinde önceden görmediğim küçük bir bölüm vardı. Etrafı camlarla çevreliydi, içeride bir masa ve sandalye vardı. Galiba orayı ofis olarak kullanıyordu.

" Bu seni ilgilendirmez, sadece Tony ile konuşurum." dedim, küstahça.

Karşımdaki adam bu lafıma bozulmadı, yüzünde hala şüpheci bir ifade vardı.

"Peki o zaman. Tony benim. Ne istiyorsun?" dedi.

Onu küçümseyen bir bakış yolladım.

" Tony olduğuna emin misin? Pek anlatıldığı gibi değilsin." diyerek kendi yaptığım espriye kendim güldüm.

Tony yine bu davranışlarıma aldırmıyordu, sanki benim gibi küstah gençlere alışıktı.

"Evet oldukça eminim." dedi. " Şimdi söyle bakalım. Ne istiyorsun sen?"

" Beni Ezeikel gönderdi. Bana bir iş verebileceğini söyledi." dedi.

Derin bir iç çekti.

" Peki. Kapat şu kapıyı da ofiste senle konuşalım." dedi.

Benden onun dediğini yapıp demir kapıyı kapattım. Ofise girdiğimde burnumun rahatladığını hissettim. İçerisi dışarıya nazaran oldukça güzel kokuyordu. Tony'nin buraya özen gösterdiği belli oluyordu. Her yer tertemizdi, masanın üstündeki kağıtlar düzenli bir şekilde duruyordu.

Masanın önündeki sandalyelerden birine oturdum.

" Burası dışarıya nazaran oldukça temiz."

Tony kafasını salladı.

"Ne yapalım? Dışarıya ne kadar özen gösterirsem göstereyim kirleniyor. Bende en azından burayı temiz tutayım diye düşündüm." dedi.

" Güzel olmuş." diyerek kısa kestim.

"İsmin neydi?" dedi.

Hiç düşünmeden:

" İsmim Leonard. Fakat arkadaşlarım bana Leo der."

" O zaman Leo söyle bakalım. Neden buradasın? Niçin iş istiyorsun?" dedi.

Sırtımı yasladım. Eskiden Scarlet olayı olmadan önceki o neşeli tavırlarımdan birini takındım. Yüzümde mülayim bir tavır takındım.

Katil Avcısı (BİTTİ)Where stories live. Discover now