6🍁 Boşluğunu kucaklayan çaresiz kollarımız

125 16 8
                                    

"Burada mı şimdi.. KyungSoo?"

Uzandığı yerde yaprakların aralığından sızan sabah güneşini izleyen oğlana bakınca gülümseyerek başımı salladım. Sabahın ilk ışıklarında gözlerimi açar açmaz onu bulmuştum karışımda. Yanıma uzanmış, saçlarımla oynuyordu.

"Günaydın.." demişti fısıltı ile, kollarımı araladığımda hemen göğsüme sokulmuştu. Ravi'nin battaniyesini üzerimize sardım. Güz sonu yağmurları gibi soğuktu. Ona böyle sarılmak yüreğimi buzu çevirecek de olsa huzurluydum çünkü umutluyum.. seni bulacağım KyungSoo..

"Delirdiğimi düşünüyor musun?" diye sordum Ravi'ye. Dün ona bu yolculuğa nasıl çıktığımı anlattığımda sadece şaşkındı.

"Onu bulacağız!" demişti, başka da söz etmeden uyumuştuk.

"Hayır.. ama onu bulamazsak delireceğini düşündüm. Seni de kaybetmek istemiyorum Jongin."

Bardağıma bir sıcak ıhlamur çayı daha koydu. Meraklı gözleri etrafta dolaşıyordu bir arayışla.

"Şurada.." dedim, kozalakları yığdığı yeri işaret ettim.

"Çok çabuk sıkılıyor.."

"Hiç yerinde duramazdı zaten!" dedi Ravi bir heyecan ve sesinden bile taşan özlemle..

"Keşke ben de görebilsem.." dedi sona doğru kırıldı sesi.. hızlıca sildi gözlerini..

Yerinden doğruldu bir anda.

"Bir an evvel yola çıkıp arayalım onu. Dokuz günümüz kaldı. Bu koca ormanı dokuz yüz günde bile bitiremeyiz. Ama şu dediğin ipuçlarını takip edersek.. başka bir şey söylemedi mi?"

Çayı bırakarak toparlanmasına yardım ettim, "Yonca kokusu ve birçok köpeğin sesinin geldiğinden bahsetti. Bir de en az orta yaşlı olduğunu tahmin ettiğim bir çift var. Onların evinde bir yerde saklanıyor olmalı.. ama depo gibi bir yer.. soğuk.. altında soğuk beton olmalı.. yağmur yağınca toprağın çamur olup ona doğru aktığı bir.. yeraltı sanırım.."

Her sözümde Ravi'nin yüzü daha perişan bir hal alınca KyungSoo yeleğinin ucundan tuttu.

"Seninle.." dedim..

Ravi dolu dolu gözleri ile etrafına boş boş bakındı, kollarını boşluğa sarıp durdu çaresizce..

"Ravi.. ağlama Ravi.. hadi çoraplarımı bulalım Ravi.. sen saklambaçta iyiydin.."

"Kesinlikle.. en iyimizdi Ravi.." dedim buruk bir gülüşle.

"Noldu? Noldu? Ne dedi?"

"Kayıp çoraplarını bulmamızı söylüyor ve senin saklambaçta iyi olduğunu.."

Ravi, onu göremediği boşluğa sarılmayı bıraktı.. başını kaldırıp yapraklardan zor görünen göğe baktı.

"Onu saklayan şerefsizleri bir bulayım.. ellerimle parçalayacağım onları, kendi ellerimle göstereceğim günlerini.."

Öfkesi damarlarında kabarıyor, hırıltılı nefesinden taşıyordu. Ona diğer çocuklardan hiç bahsetmemeye karar verdim. Dikkatini öfkesi ile dağıtması kalan vaktimiz için sadece kayıp olurdu.

Ravi'nin önerisi ile yoncalıkların çokça olduğu yolları takip ettik. Depo ya da mağara gibi oyuntular aradık. Ormanı dinledik, köpek seslerini bekledik.. Köpeği Nina'ya KyungSoo'nun bende kalan tişörtünü koklattık. Fakat beş yıl öncesinden kalma tişörtün ne faydası olacaktı ki, çaresizliğimizle en küçük umutları bile yokluyorduk.

Geçtiğimiz yollarda dallara Ravi'nin nenesinden kalan kırmızı örgü iplerden parçalar bağlıyorduk. Şimdiye çoktan birileri peşime düşmüş olmalıydı. Bu işaretler onları bana ve KyungSoo'ya çıkaracaktı.

KyungSoo'nun tişörtünden vazgeçip bizi yoncalıklara götürmesi için Nina'yı önden saldık. KyungSoo'yu görüyor olmalı ki zaman zaman heyecanla kuyruğunu sallıyor ve başını okşayan ellerine dilini uzatıyordu.
Ravi, boşluğu yalamaya çalışan köpeğine kıskançlıkla bakıyordu.

"Ben de görmek istiyorum.." diye belli belirsiz mırıldandı.

"Bulacağız onu.." dedim, önümüzdeki bir gün daha batarken.. sekiz gün kalmıştı.. koyu karanlık ormanda cılız ateşte ısıttığımız ıhlamur çaylarını yudumluyorduk. Avuçladığım bardağın sıcaklığına sığınırken KyungSoo da kollarıma sokulmuştu. Yanağımı saçlarına yasladım..

"En çok seni severdi. ." dedi Ravi, ateşe attığı çalılarla harlamaya çalışıyordu. KyungSoo'nun bakışları utanarak eğildi.

"Gerçi sen de onu hep ayrı tutardın. Jane buna dayanamazdı, Sehun da.. nasıl böyle olduk aklım almıyor.. biz misket sektiren, saklambaçta inemeyeceğimiz ağaçlara tırmanan, hayaletten korkan çocuklardık.. aşk bizim için karmaşık ve zor bir oyundu. Hiç oynamamalıydınız.. keşke.." dedi ve sustu sonrasını.. battaniyesini etrafina sarıp uzandı ateşin yanına.

"Seni yeniden gördüğüme sevindim Jongin.. eskisinden de yakışıklı olmuşsun. Eminim KyungSoo yine seni seçerdi.."

Ormanı dolaşan bir rüzgâr uğultusu.. ateşte kırılan çalılar.. KyungSoo'nun mırıldandığı şarkı.. uykuyu gözlerime çağırdı.. Nina, Ravi'nin ayak ucuna uzandı. Diğer battaniyeyi KyungSoo ile etrafımıza sardım. Serin alnından öptüm.. son köz de ışığını kaybedince gözlerimi kapadım..

Kollarımdaki KyungSoo'nun hayali rüyamda, kuyularda ağlıyordu..

"O adam beni bulmadan.. sen bul Jonginaahh.. üşüyorum.. bu soğukta gücüm kalmadı.."

🍁🍁🍁🍁🍁

Mugen Train ending ost sağolsun bu fike de yb hazırlayabildim uzun zaman sonra 😌

Bir iki bölüme final olacak gibi ama bakalım.. elimi katmışken ve hazır havaya da girmişken kalan bölümleri de hazırlayıp bu acıya bir son vermek istiyorum 😭

Çorap görsem ağlayacak hâle geleceğim yoksa 🗿

Çorap görsem ağlayacak hâle geleceğim yoksa 🗿

Oops! Această imagine nu respectă Ghidul de Conținut. Pentru a continua publicarea, te rugăm să înlături imaginea sau să încarci o altă imagine.

Çorapları kaybolan KyungSoo

💛

Kayıp ÇoraplarUnde poveștirile trăiesc. Descoperă acum