Nemli, yapış yapış bir sıcak var dışarıda. Balkonun sürgülü kapısını aralamayı göze alamıyoruz ikimiz de. Klimanın uğultulu serinliğinde yataklarımıza uzanmış, yol yorgunluğu atıyoruz.
"Annen odasına yerleşmiştir değil mi?"
Can sıkıntısından perdeyi izleyen gözlerini yakaladım.. Gözlerimiz buluşunca gülümsedim istemsizce.. bu ona has alışkanlığım oldu.
"Yerleşmiştir şimdiye.. sizinkiler de öyle.."
"Hımm.. sen duştayken aradı babam. Yerleşmişler.." bir iç çekişle duraksadı, "Bu güneşte kumsala inmememizi söyledi."
İşte şimdi can sıkıntısının nedeni anlaşıldı. Havaalanından hotele gelinceye kadar okyanusa inmeyi dilinden düşürmemişti. Ondan da evvel, bu tatil planına giriştiğimizden bu yana tek konumuz buydu: Okyanus.
KyungSoo'nun babası nihayet yıllık izin alabildiğinde tatile de çıkabildik. Yıllardır tatil yüzü görmeyen annem de buna epey hevesliydi. KyungSoo'nun annesi ile aralarında bir şeyler döndürdüklerini de düşünmedim değil hani.
Ravi ve Jane de yarın bize katılacak. Fakat Sehun gelemeyecek gibi.. şimdiden üniversiteye hazırlık kursuna kaydolmuş..
"İçecek bir şey ister misin?" diye sordum odadaki dolabı karıştırırken.
"Ne var ki?" dedi keyifsizce.
"Meyveli soda var; elmalı, kirazlı ve karpuzlu."
"Kirazlı olsun."
İkimize de kirazlı soda alıp yatağında yanına kuruldum.
Yastığına dağılmış saçlarını okşayıp yanağından öptüm. Kolları hemen boynuma dolandı.
"Sodalar dökülecek!" dedim gülerek.
"Dökülürse dökülsün!" dedi, istediği olmayınca huysuzlanan halleri tutmuş yine.
Soda şişelerini güçlükle bıraktım komodine.. üzerimde gezinen ellerini göğsümde yakaladım, avuçlarımın arasına aldım.
Yanı sıra uzanıp öptüm parmaklarından.
"İki yıldır bu günü beklediğini biliyorum. Fakat baban haklı. İkindinde seni götüreceğim tamam mı? Artık sıkma canını."
"On yedi olduk! Hâlâ her şeyimize karışıyorlar!"
"Sadece endişeleniyorlar Soo.. Şu sıralar güneş çarpması haberleri çok çıkıyor."
Ellerini avuçlarımdan çekip diğer tarafa döndü hırsla.
"Sen kimin sevgilisisin, babamın mı benim mi?"
"KyungSoo.. sağlığımız için sadece-"
"Bana hastalıklı muamelesi yapmayı kesin artık!"
"Ne alakası var ya!?"
"Bana dokunamıyorsun bile! Neden! Söyleyim sana! Bu çelimsiz bedene dokunmaktan tiksiniyorsun değil mi?!"
Ona bakmaya bile kıymazken ondan tiksindiğimi nasıl düşünür?
"KyungSoo.."
