11🍁 Özel bölüm 2: Yerine koyamayan adalet

101 21 15
                                    

"Sarıda gözüm kaldı." diye iç geçiriyor. Elimde iki kova boya var; gök mavisi ve yağmurlu hava grisi. KyungSoo onları boyacıya da bu şekilde tarif etti. Satıcı önümüze kataloğu koydu ve sabırla bekledi; sabahın erken saatinde ilk müşterisi olduğumuzdandı belki.

KyungSoo'nun keyfine diyecek yok. Heyecanı sesinden taşıyor. Bağıra bağıra konuşup olur olmaz gülüyor. Gözlerimi ondan alamıyorum. Uzayan saçları yanaklarını güzelce sarıyor. Ona telden kıvrım kıvrım bir taç aldım, böylece iş yaparken rahat etmesini umuyorum.

"Seçtiğin renkler çok güzel. İçin rahat olsun. Odan çok güzel olacak."

"Evet, çok güzel olacak." diye karşılık veriyor kendinden emin.

Hastaneden taburcu olalı bir hafta oldu. Düzenli kontrolleri var. İlaçları büyük oranda azaldı. İştahı da gayet yerinde. Vücudu epey toparlandı. Adımları daha düzgün. Yanakları daha dolgun ve parlak. Saçları da daha canlı. Tırnaklarındaki kırıklı yapı geçti.

Günden güne yaşının olgunluğuna erişiyor. Fakat düzelmeyecek şeyler de varmış.. Annesi bana hiç bahsetmemişti. Onu yeterince çalıştırırsam sınıf atlama ile aynı döneme ulaşabilirdik okulda. Bunu çok kere söyledim annesine. Şimdilik KyungSoo'nun sağlığına tamamen kavuşmasını istediğini, derslerin o kadar da önemli olmadığını söylemişti. Bencilliğime utanarak hak vermiştim. Bundan daha başka bir neden asla aklıma gelmezdi. Hemşirelerden duyana kadar hiç şüphelenmemiştim.

Diğer çocukları da zaman zaman kontrol ediyordum hastane dönemlerinde. KyungSoo'ya uygulanan tedavi programı onlara da uygulandığından hemşireler ortaktı. Yetersiz beslenme, uğradıkları zorbalıklar, tacizler, dünyadan soyutlanmış olmaları gelişimlerini de kötü etkilemiş..

"Zihnen ancak 12 yaşında.. uygulanacak başka testler de var fakat bundan daha farklı sonuçlar gelmezmiş.. psikolog öyle diyor.." demişti bir hemşire.

Benim KyungSoo'm.. bedenen yaşını bulsa bile.. okulda asla bizi yakalayamayacak mı?

"Pencere ve kapının olduğu taraflar mavi olacak. Diğer yerler gri.."

Belki başka bir çocuktan bahsediyorlardır diye kendimi bunun doğru olmadığına ikna etmeye çalışıyorum. Fakat KyungSoo onların haklı olduğunu gösterecek çocuksuluklar sunuyor bana.

O gün onu hiç bırakmamalıydım.

O gün onu sevdiğimi söylesem ne olurdu ki?

Peşinden gitseydim ve yakalasaydım, durdursaydım.

"Anne gazeteler nerede? Dün almıştı babam! Ne demek bilmiyorum ya?!"

Boyaları inceltirken evin içinde dolanan sert adımlarını dinledim. Daha güçlü olduğunu bilmek endişelerimi yatıştırıyor.

Bir kucak gazeteyi odanın ortasına bıraktığında bir tanesi savrularak önüme düştü.

Manşette o herifin ismini görüyorum. Tüm çirkinliklerine rağmen dik duruşu sinirlerimi alt üst ediyor. Gazeteyi parçalamak istiyorum. Halkın baskısı sonucu geçen ay sonuçlanan davada müebbet almış olması hiçbir şeyi daha iyi yapmıyor gözümde. Mahkemede tanık olarak Ravi ve benim ifadem alınmış olsa bile, orada çirkin yüzüne haykırmış olsam da yatışmıyorum, geçmiş değiştirmiyor, o çocukları iyileştirmiyor, gidenleri geri getirmiyor..

Kayıp ÇoraplarWhere stories live. Discover now