10🍁 Özel bölüm 1: Umut Adımları

115 22 9
                                    

Otobüsteyim ve trafik akmak bilmiyor. Sabah trafiğinin bu kadar sıkışık olduğunu unutmuşum.

KyungSoo bir sürprizi olduğunu söyledi. Telefonla aradığında sabahın yedisiydi. Sesi yorgun fakat sevinçli geliyordu. Son zamanlarda epey erken uyanıyor gibi. Hem geç uyuyor hem de erken uyanıyor. Başından ayrılmayan annesi gündüzleri yeterince uyuduğunu söyleyerek beni teskin etse de daha düzenli uyumasını istiyorum..

Dördüncü ayını dolduruyor hastane odasında. Katı yiyeceklere başladı. Fakat baharatlılardan kaçınmasını söylüyor hâlâ doktorlar. Balık kekini çok sevdiğinden ona biraz aldım.

Otobüs Shigan* Meydanı'nın önünden geçerken ellerinde pankartlarla bekleyen aileleri görüyorum; kayıp çocukların aileleri. Çocuklarına kavuşanlar da var kavuşamayanlar da.. KyungSoo'mun babası da orada. Hepsinin gözlerinde aynı katı ifade, o adamı ve davayı erteleyenleri yargılıyorlar çünkü dava henüz sonuçlanmadı. O iğrenç herifin emekli iş adamı olması işleri zorlaştırıyor. Dört ayda üç hakim değiştirdiler.

Shigan Meydanı'nındaki bekleyiş hiç eksilmiyor. Gelip geçen insanlar da durup bir süre bekliyorlar ailelerle. Yargının sessizliğine daha ağır sessizlikle karşı duruyorlar. Mecliste defalarca gündeme getirilse bile henüz gerçekçi bir adım atılmadı. Bu kadar bariz ve canice suçlar işlemiş birini nasıl ve neden yargılamadıklarını aklım almıyor. Kimsenin aklı almıyor.

Otobüs hastane durağına gelesiye kadar bu düşüncelerle ağırlaştı bedenim. O çocuklardan bazılarını gördüm hastanede. KyungSoo'dan daha kötü durumda olanlar var. Ruh sağlıkları bedenlerinden daha kötü durumda. Gözümün önüne geldikçe nefesim kesiliyor. Yüreğim çığlık atmak istiyor!
Bu dünyanın kendisi koca bir haksızlık!

Durakta inince bir süre oturdum. Toparlanana kadar bekledim. Onun karşısına bu halde çıkamam.

Duraktan birkaç adım geride simit ve çiçek satan satıcıları izledim. Onlara bakarken hayat bir şekilde devam ediyor fikrine ulaşıyor ve alışıyorum.

Hayat yine de devam ediyor.

Ve KyungSoo..

Sana bu hayatı yaşatacağım..

Yüreğimde pekişen bu güçle doğruldum. Hastanenin bahçesinde KyungSoo'nun onu beklememi istediği çardağın altında annesini buldum.

"Hoşgeldin oğlum.." diye karşılıyor beni.. çocukluk hatamızı affettiğinden beri bana adımla değil oğlum diye sesleniyor.. Yüreğime şefkat dolu bir sıcaklık yayılıyor.

"KyungSoo birazdan gelecek, şöyle otur istersen."

Gösterdiği yere oturdum. Fakat ben hâlâ onunla konuşmakta iyi değilim. Beş yıl önceki hatamı affedemiyorum. KyungSoo'yu hiç bırakmamalıydım. Peşinden koşmalıydım. Onu yakalamalıydım. Bulmalıydım.. Şimdi burada, bu halde olmazdık..

Annesinin sıradan şeylerden konuşurkenki şen sesi bu huzursuzluğumu bir parça yatıştırıyor. KyungSoo'nun yazdan sonra eğitimine başlayabileceğini söylüyor. Aradaki zamanı telafi etmek için destek alacak ve bir süre evden devam edecekmiş. Daha iyi olduğunda eğer isterse okula başlayabilecekmiş.. Fakat bizimle aynı dönemde olamayacak..

"Ah, işte geldi.." dediğinde annesi yerimden bir heyecanla doğruldum ve yürüteci ile onu buldum karşımda, tenini solduran hastane giysilerinin içinde bile çok güzel bir oğlan..

Kayıp ÇoraplarWhere stories live. Discover now