Düşman sınıflar [1]

14#

Kızlarla aşıklar kafeye gitmek için benim evimin kapısının önünde buluşmaya karar verdik.Azra'nın da hazır olmasıyla telefonumu çıkartıp kişilerden Cansu'nun numarasının üstüne tıklayıp mesaj gönderdim.

Gönderilen Cansu:
Biz hazırız nerdesiniz?

Telefonumu kot pantolonumun cebine koyup Azra'ya seslendim.

"Hadi Azraaa"

"Geldim"diyerek kol çantasını taktı.Birlikte evden çıkarken telefonuma gelen bildirim sesinden sonra cebimdeki telefonumu çıkarttım.

Gönderen Cansu:
Geldik sayılır aşkım.

Mesajı okuyup tekrar cebime koydum.Kapıyı kilitleyip Azra'yla birlikte aşşağıya inmeye başladık.Rukiye Teyzenin aniden açılan kapısıyla baş parmağımı ağzıma götürdüm.

"Ödümü kopardın Teyze"

"Teyze senin anandır.Ben senin ablan yaşındayım utanmıyormusun bana Teyze demeye"

"Çüş"

Azra gülerek bana baktı.

"Hayrola bu saatte nereye?"dedi

"Erkek avına çıktık"

"Harbi mi söylüyorsun kız"

Azra daha fazla kendini tutamayıp tekrar gülerek "Sen Asele bakma sultanım,birkaç arkadaşla kafeye gidip oturucağız"diye açıkladı.Rukiye Teyzenin yüzü düştü.

"Yaşlı başlı kadını kandırmaya utanmıyormusun?"

Kulaklarıma inanamayarak "Sen az önce yaşlı mı dedin?"diye sordum

"Terbiyesize bak sen bana yaşlı mı diyorsun?"

"Sultanım sen Aselin kusuruna bakma"dedi tekar Azra

"Bu kızda terbiye diye birşey kalmamış valla, eskiden böyle değildi"dedi kendi kendine

"Neyse sultanım biz geç kalıyoruz gitsek iyi olur."

"Hangi kafeye gidiyorsunuz?"

"Aşıklar kafe"dedi kafasını belli belirsiz sallayıp,kapıyı suratımıza kapattı.

"Gördün değilimi ağzından çıkan cümleyi bile nasıl çeviriyor."dedim sinirle,Azra gülerek "Sende bilmiyormusun sanki, kadın kendine yaşlı denmesinden hoşlanmıyor.Sende suyuna git"dedi

"Gençte ben mi yaşlı dedim?"

Binadan çıkıp kızlarla birlikte aşıklar kafeye gittik.İlk günkü gibi fazla kalabalık değildi.Yinede azda sayılmazdı.Cansu giriş yerinde olan boş masaya oturdu.Bizde Cansu'nun çaprazında kalan masaya oturduk.Sibel henüz gelmemişti.Neden gelmediği de tartışılırdı.Daha sonradan gelecekmiş

İdil "Daha ilk sınavda benden koca bir sıfır aldı.Bir hanım efendi bekletilmez bekletir."diye homurdandı

"Sabret İdil gelir birazdan"dedim gülerek,kafeye kafasına şapka geçirmiş,gözüne de güneş gözlüğü takmış,birde yetmiyormuş gibi bu sıcak havada uzun hırka giymişti.kafeye böyle bir kıyafetle girmesi fazla dikkat çekmesini sağlamaktan başka birşey yapmıyor.Tarif ettiğim kız bizim masaya doğru gelip "Selam"dedi kızların da bakışları karşımızda duran kıza döndü.

İdil "Pardon nereden tanışıyorduk"

Kız güneş gözlüğünü çıkartıp bize sırıtarak baktı.Meğersem az önceden belli süzdüğüm kız Sibelmiş

İdil "Sibel"dedi şaşırarak,Sibel ayakta durmayı kesip oturdu.Yine o devasa güneş gözlüklerini takıp Cansu'nun masasını gözetlemeye başladı.